Untitled part-13

62 8 1
                                    

Biraz geçiş bölümü gibi oldu. Ama neys. 

Hadi size iyi okumalar. 

Sizi seviyore fındıklar.

^^^^^^^^^^^^

"Giray senin bugün idmanın yok muydu?" dedi Batuhan.

"Vardı ama bitmiştir bile. Hocaya mantıklı bir bahane sunmam gerekecek." dedim sakin olmaya çalışarak. 

"Sen salak mısın? Sırf buraya gelmek için idmanını kaçırdığını söyleme bana." dedi Asena sinirli bir ses tonuyla.

"Demem Asi. Sizden önemli değil." dedim.

"Lan asıl bizden önemli olmalı. Bu senin kariyerin olabilir. Salak gibi buraya geldiğine inanamıyorum." dedi Asena. 

"Yarın tesis kapanana kadar çalışırım olur biter." dedim.

"Hele bir çalışma seni nasıl haşlıyorum gör bakalım Giray Akın. Sakın kaytarmaya çalışma." dedi Asena. 

"Sakin ol şampiyon. İnanmazsan seni görüntülü ararım olur biter." dedim ellerimi havaya kaldırarak.

"Allah'ım ben nasıl bir kardeşe sahibim ya? En yakın arkadaşımı bile dize getiriyor." dedi Batuhan söylenerek.

"Senden iyi olduğu kesin." dedi Cüneyt. 

Üçü bir saattir yerde oturuyorlardı. Ara sıra didişselerde sakin bir şekilde kalmayı başarıyorlardı. Cüneytle Batuhan hala boruya kelepçeliler. Neden kelepçeleri açmadıklarını bilmiyorum. Büyük ihtimalle bir delilik çıkarmasınlar diyedir.

Bir anda duyulan Mehter Marşıyla bakışlar sesin geldiği yere döndü. Baktığımda Asena'nın telefonu olduğunu gördüm. Asena'nın zil sesi sanki daha farklıydı. Neyse sonra kafa yorarım buna.

"Efendim. ... Hastanedeyiz. ... Uzun hikaye. Sen neden aradın? ... Yarın değil miydi onlar ya? ... Eeee tamam. Bugün cuma. Yarın işte. ... Hassiktir. Bugün cumartesi. ... Tamam tamam. Hemen yolluyorum. ... La kes bağırmayı. ... Gidiyorum şimdi yanına." 

Asena ayağa kalktı gibi telaşa kapılmıştı. Telefon konuşmasından da bir halt anlamamıştım zaten. "Ben gelicem hemen. Şimdi gitmem lazım." dedi hızlıca yürürken. Tam köşeyi dönecekken yere düştü. Tam kalkıp yardım etmeye gidecektim ayağa kalktı. "İyiyim ben." dedi ve arkasına bile bakmadan koşmaya başladı. 

"Bu kıza gene geldiler. Kim bilir ne halt yedi?" dedi asker abilerden biri. Asla isimleriyle hitap etmiyorlardı birbirlerine. İsimlerini asla öğrenemiyordum. Bir tek Yiğit'inkini öğrendim. Onu da tesadüf eseri öğrendim sanırım.

"Giray. Tatlım istersen sen eve geç. Daha fazla kalabalık olmadan en azından. Hem annenler merak ederler." dedi Sultan teyze. Bu kadının kalbi bir başka ya. 

"Haberleri var Sultan teyze. Her ne kadar daha önce Kazım amcayla tanışmasakta o ameliyattan çıkana kadar buradayım." dedim. 

Sultan teyzenin suratında bir tebessüm oluştu. Sonra ise gözlerini kısarak bana bakmaya başladı. "Görkem benden sana izin. Şu sarıyı vurabilirsin. Teyze dedi bana. Sana kaç kere dedim bana teyze deme diye. Teyze ablam olacak bunaktır." dedi yalan bir sinirle.

"Cidden mi Sultan Anne? Bak yaparım." dedi askerlerden biri. Görkem olduğunu tahmin ediyorum. Bunlarda adam vurmaya ne meraklılar ya. Gerçi işleri bu.

Sultan abla Görkem'e kötü kötü bakmaya başlayınca Görkem homurdanarak önüne döndü. Yüzü düşmüştü adamın. Hem ciddi hem de çocuk gibi nasıl olabiliyorlar? Aklım almıyor. Ben bir de bunları ilk gördüğüm zaman korkmuştum de mi? Vazgeçtim hala korkuyorum. 

Mavi Gözlü Meteor/ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin