Hadi size iyi okumlar.
Fazla uzatmıyorum okuyun hemen.
Sizi seviyore fındıklar :)))
^^^^^^^^^^^^
---Asena Nazmiye'den---
Çalan telefonumun sesini takmadan uyumaya devam etmeye çalıştım. Sonunda sustuğunda rahatlamıştım. Bir kere daha çalmaya başlayınca ufak bir küfür mırıldanıp kimin aradığına bakmadan telefonu açtım.
"Her kimsen senin belanı sikmeden hemen telefonu kapat. Soktuğumun piçi benden ne istiyorsun sabah sabah. Bir kere aradın açmadım. Niye bir daha zorluyon?" dedim.
"Asena Nazmiye Yaman. Sana kaç kere diycem küfür etme diye? Hemen o kıçını kaldırıp ameliyathanenin kapısına geliyorsun. Yoksa benden çekeceğin var." dedi annem ve telefonu kapattı.
Siktir! Annem mi? Şimdi sıçtın Asena. Sen nasıl böyle bir hataya düşersin? Onun sesi sinirli mi geliyordu? Yok bana öyle gelmiştir. Umarım bana öyle gelmiştir. Yoksa şuraya oturup ağlardım.
Olayı idrak ettiğim gibi hemen yattığım yerden ayağa kalktım. Bunun sonucunda göz kararmasıyla geri oturmak zorunda kalmıştım. Lanet demir eksikliği. Benim patırtıma karşımda oturan kişi hareketlenmişti. Çok bulanık gördüğüm için kim olduğunu algılayamıyordum.
"İyi misin? Bir yerine bir şey mi oldu?" dedi endişeli bir sesle. Siktir bu Giray'ın sesiydi.
En son ne hatırlıyorsun Asena? Odaklan. Siktir. Ben Giray'ın göğsünde uyuyakalmıştım. Ciddili siktir. Ben nasıl böyle bir hataya düşerdim? Hem buraya nasıl gelmiştim? En son bahçedeydim. Üzerimdeki örtü niye Giray gibi kokuyor? Hassiktir ama. Onun montu.
"Asena. Beni korkutuyorsun. Hemen eski Asena'ya döner misin?" dedi Giray.
"Bir saniye olayları idrak etmeye çalışıyorum." dedim. Saat kaç olmuştu? Kolumdaki saate baktım. Saatim yok. Lan saatim nerde? He nezarete girerken almışlardı. O aceleyle geri almayı unuttum.
Giray'ın kolunu çekerek onun saatine baktım. Saat 6 olmuştu. Babam 3 saattir ameliyattaydı o zaman. Bende 1 saat uyudum sanırım. Daha az da olabilir. Emin olamıyorum şimdi.
"Acilinden ameliyathanenin oraya gitmemiz lazım. Annem aradı. Ağzıma çok pis sıçıcak kesin." dedim aceleyle. Benimle beraber giray da ayağa kalktı. Bu çocuk beni takip mi edecekti hep? Kendi telefonumda yanımda değildi. Çantamda kalmıştı. Çantam Allah bilir neredeydi.
"N'oldu ki?" dedi Giray.
"Bilsem keşke. Kesin bir şeye sinirlendi benden çıkarıcak. Hem bu telefonun numarasını nerden buldu? Bu numara herkeste yok." dedim ve telefonu açarak son arananlara girdim. en son 'Köpek Yarim' yazıyordu. Yiğit'ten aradı beni o zaman.
"Gel hadi daha fazla sinirlendirmeden gidelim." dedi Giray. Kafamı olumlu anlamda sallayarak odadan çıktım.
Biraz yürüdükten sonra telefonum çaldı. Baktığımda 'Canpare'm' yazıyordu. Ulan Can bu işin altından sen çıkma. Yoksa bu sefer elimden kurtulamazsın.
"Efendim Canpare'm." dedim.
"Eee şey. Sanırım ben bir halt yaptım." dedi korkuyla.
"Dur tahmin edeyim. Sen çantamı almak için eve gittin. Sonra telefonum hiç susmadı sende açtın. Arayan annemdi. Sende mecburen söyledin. Şimdi ise ağzıma sıçıcak bir Sultan Koçak Yaman var." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Gözlü Meteor/ Yarı Texting
De TodoKonserde tanıştığı bir adam sayesinde sevdiği çocuğa anonim olarak açılmaya karar verir. Tam umudunu yitirdiği yerde tekrar bir umut doğmuştu. Başlangıçları çok komikti ama sonları nasıl olacak bilinmezdi. Her hikayenin bir kötüsü vardır nasıl olsa...