Untitled part-16

43 8 2
                                    

Beklediğiniz bölüm geldi. 

Hadi okuyun. 

Sizi seviyore fındıklar.

^^^^^^^^^^^^

Bugün büyük gündü. Sonunda Naz'ın kim olduğunu öğrenecektim. Tabi son anda fikrini değiştirmezse. Kız gizli ikizler olabilir. Sürekli ruh hali değişiyor. Neyse şu an düşüneceğim son şey onun burcu. 

Üzerimi son kez kontrol ettim. Siyah kot pantolon, beyaz boğazlı kazak giymiştim. Babamdan da arabanın anahtarlarını almıştım. Geç döneceğim için arabayı istemeye istemeye bana vermişti. Saate bakıp artık çıkma zamanımın geldiğini anladım. Selen'i de almam gerekiyordu.

Normalde olsa böyle bir durumda Batuhan'ı yanımda götürürdüm ama o beni daha çok heyecanlandırırdı. Selen elimdeki en mantıklı seçenek oluyordu. Hem onla da bayadır düzgün vakit geçirememiştim. Bu etkinlik o yüzden de iyi olmuştu. Tabii biletleri nereden bulduğumu söylememiştim. Ve kim için gittiğimi de. Araba da açıklayacaktım mecburen. Beni parçalayacak.

"Validem ben çıkıyorum." dedim ve annemin yanağına bir öpücük kondurdum.

"Çok geçe kalma. Selen'e de selam söyle." dedi annem.

"Tamamdır validem." dedim. 

"Bana bak amcası kılıklı, eğer arabama bir şey olursa ölümlerden ölüm beğen." dedi babam enseme vurarak. Amcam bir kere babamın arabasını perte çıkardığı için babam arabası konusunda çok hassas.

"Anne. Babam arabasını benden daha çok seviyor. Güya tek mirasçısıyım." dedim.

Annem babamın koluna bir tane vurmuştu. "Kuzey. Oğluma iyi davran." dedi sahte kızgınlıkla. 

"Hatun şunun gazına gelip bana kızma. Sonra tepeme biniyor." dedi babam homurdanarak.

"Neyse biricik ebeveynlerim benim gitmem gereken bir etkinlik var. Daha Selen'i alıcam." dedim ve salondan çıktım.

"Arabamda tek bir çizik bile istemiyorum." dedi babam arkamdan.

Bir şey demedim. Portmantodan siyah kabanımı alıp üzerime geçirdim. Anahtarlıktan hem evin hem de arabanın anahtarını aldım. Son olarakta siyah botlarımı giyince hazırdım. Apartmandan çıkıp hemen arabaya bindim. Biraz daha oyalanırsam geç kalırdım. Apartmandan çıkmadan önce Selen'i arayıp yola çıktığımı söylemiştim. Umarım beni bekletmezdi. Bizim süslünün işi belli olmazdı.

Selen'in oturduğu apartmanın önüne geldiğimde kapıdan çıkıyordu. Üzerine baktığımda çiçekli bir elbisenin üzerine siyah kazak geçirmişti. Üzerinde de siyah kaban vardı. Bu kız modadan anlıyor. Yüzünde de fazla abartı olmayan makyaj vardı. Yolcu koltuğunun kapısını açarak direkt oturdu.

"Soğuuuuk." dedi arabaya bindiği gibi. Yanağıma bir öpücük kondurup kemerini taktı.

"Bu hava da bile tarzından vazgeçmezsen üşürsün. Hem oradan buraya iki adım attın hemen üşüdün mü?" dedim dalga geçerek.

"Sus be. Modadan ne anlarsın sen. Gideceğimiz yer zaten kafe. Sıkıntı olmaz kıyafetlerim." dedi.

"Tamam bir şey demedim say. Şimdi gidelim. Yoksa geç kalıcaz." dedim önüme dönerek.

"Gidelim o zaman. Bu arada neden gidiyoruz ve biletleri nasıl buldun? Biletleri bulamadığını sanıyordum." dedi merakla. Sonunda beklediğim soru gelmişti.

"Biletleri bir arkadaşım ayarladı." dedim arabayı alıştırırken.

"Hangi arkadaşın ayarladı? Belli ki onun için gidiyoruz oraya."

Mavi Gözlü Meteor/ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin