Untitled part-7

93 12 1
                                    

Size iyi okumalar. 

Sizi seviyore fındıklar:)))

^^^^^^^^^^^^^

"Off. Çok sıkıcı bir gün. Okulda hiç aksiyonda yok." dedi Batu bıkkınlıkla.

Tamam aman aman güzel bir gün değildi. Ama böyle davranması daha da bunaltıyordu insanı. Ders bir de fizikti. Ağlamak istiyorum sayın seyirciler. Bu kadar anlaşılmaz bir ders olamaz. Hayır bu fizik öğretmenleri hangi akılla fizik dersini seçerlerdi ki. Çok saçma bir alan.

Bu düşüncelerden zilin çalmasıyla kurtuldum. Zil çalar çalmaz Batu kendini sınıftan atmıştı. Bende onun peşinden dışarı çıkmıştım. Kantine gidip kahve almam lazımdı. Yoksa derste uyuyakalırdım. 

Kantine indiğim zaman dibimde İlayda belirmişti. Gözlerimi devirmemek için kendimi çok zor tutuyordum. Bu kız ne zaman benim peşimi bırakacaktı. Yediği onca halt ortaya çıktıktan sonra hem de. En iyisi görmezden gelmek. Tabii onun pek görmezden gelesi yok gibi ama neyse.

"Beni görmezden gelmeyi bırak. Senin dibinden ayrılmıycağımı biliyorsun." dedi. Hadi ama. Bence işe yara bir taktikti.

"Sen ne zaman geldin ki buraya? Hiç farkında bile değilim." dedim mükemmel oyunculuğumla.

"Burda olduğumun farkındaydın. Boşa uğraşma." dedi İlayda.

"Tatlım sen ilk önce A0 Türkçe'ni düzelt öyle gel. Seni anlamakta biraz güçlük çekiyorum da." dedi bir ses. Baktığımda Selen'di. Kurtarıcı meleğim benim. Ona bir çikolata ısmarlamak bana farz olmuştu.

İlayda çoktan yanımızdan gitmişti. Eminim giderken suratı mosmordu. Umurumda değil açıkçası. Gitti mi? Gitti. Gerisi boş.

"Kurtarıcı meleğim benim. Sen olmasan ne yapardım ben?" deyip Selen'e sarıldım.

"Sanırım hiçbir şey. Şimdi bana çikolata ısmarla. Yoksa gider İlayda'yı üzerine salarım." dedi Selen. Sonlara doğru sesi ciddileşmişti. Yapacağını biliyordum.

"İsteğiniz benim için emirdir melek." dedim ve kantin sırasına girdim.

Kendime ve Selen'e kahve aldım. Aynı zamanda Selen'e çikolata almayı da unutmadım. Selen'in yanına vardığım zaman elimdeki çikolatayı hemen aldı. Çikolata canavarı resmen. O iştahla çikolatayı yerken bende kahvemi yudumluyordum. Onun kahvesini de önüne koymayı ihmal etmemiştim. 

"Bir süre suratına bakmaz o. Merak etme." dedi Selen.

"İlayda umurumda bile değil. Kafamda başka şeyler dönüyor." dedim. Leb demeden leblebiyi anlıyordu resmen.

"Şu geçen bana bahsettiğin anonimi mi düşünüyorsun?" dedi merakla.

"Evet. Ama kim olduğunu çözemedim. Çok tanıdık ama bir o kadar da uzakmış gibi hissediyorum."

"O zaman çevrene dikkatli bakmaya başla Giray. Büyük bir ihtimalle tanıdığın biridir."

"Bir de İlayda çıkıyormuş. Ne gülerim."

"Olabilir. İhtimaller içerisinde. Herkes olabilir."

"Neyse ne. Zil çalar şimdi. Ben sınıfa gidiyorum." dedim ve masadan kalktım. 

Kantinden çıkmadan önce Selen'e baktım ve çok düşünceli olduğunu gördüm. Düşünmemeye çalışarak sınıfa çıkmaya başladım. Düşünmeye başlarsam işin içinden çıkamazdım. 

Okul bittiği zaman bir şey yapmak istemediğim için direkt eve gittim. Batu internet kafeye gitmek için ısrar etmişti ama hiç keyfim yoktu. Aklımda Selen'in dedikleri dönüp dolaşıyordu. Neden bir anda böyle şeyler demişti ki? 

Mavi Gözlü Meteor/ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin