GİRİŞ

34.7K 655 217
                                    

Instagram: kutupyildiziserisi | missfirat

GİRİŞ

31 Aralık 2015

Delikanlı, parmak uçlarına sıkıştırdığı sigarasından bir kez daha çektikten sonra nefesini gökyüzüne doğru üfleyip, cebindeki çak­mağı eline aldı. Soğuk esen rüzgâra aldırmamaya çalışarak giydiği kalın ceketinin kollarını sıvazladı. Tüm gün arayıp, zar zor bulduğu teneke kutudaki odunların alev alması için çakmağıyla savaşırken, büyük bir çaba sarf etmek zorunda kaldı. Fakat rüzgâr öyle sert esiyordu ki çak­mağın ucundaki alev, odunlar tutuşmadan hemen sönüp yok oluyor­du. Birkaç kez aynı hareketi tekrarlasa da sonuç istediği gibi olmadı. Gözlerini devirip bir kez daha şansını denemek için tenekeye doğru eğildi ve çakmağını, buruşmuş gazete parçasının üzerinde, avuç içleri­nin arasında yakmayı denedi. Gazete parçası çakmağın ateşiyle birlikte tutuştuğunda istediği sonuca ulaşmanın verdiği rahatlıkla omuzlarını düşürüp sesli bir şekilde dışarı bıraktı nefesini. Omuzlarından koca bir yük kalkmış gibi hissediyordu. Kolundaki saati kontrol ederken zama­nının gittikçe azaldığını fark etti. Acele etmesi gerekiyordu. Neredeyse planladığı çoğu hazırlığı tamamlamış ve geriye sadece o iki kızı odasın­dan çıkarmak kalmıştı. Üstelik gün boyu ortalıktan neden kayboldu­ğunu da o iki huysuz kıza açıklaması gerekiyordu. Fakat ilk önce onları odalarından çıkarmanın bir yolunu bulmalıydı. Tedbirli ve bir o kadar da sessiz olmalıydı. Eğer yetimhane müdürü Sevda Hanım onun bu binada, bu çatı katında olduğunu öğrenirse, muhtemelen tüm hafta boyunca kendisini cezalandırmak zorunda kalacaktı çünkü sergilemiş olduğu davranışıyla kuralları çiğniyordu.

Birkaç yıl önce, genç bir kızın yaşadığı bunalım sonucu intihara kalkışmasıyla oldukça stresli bir döneme giren Sevda Hanım, kızların bulunduğu binanın teras katını herkese yasaklamıştı. Fakat bu gece o teras katının kullanılış amacı bambaşka olacaktı. Aradan geçen onca yıldan sonra Mustafa, edindiği iki yakın arkadaşını mutlu etmek için bir şeyler planlamış ve tam da gününü bulmuştu:

Yeni yıl gecesini...

Teras katında küçük kilimin üzerine hazırlamış olduğu sofrasında­ki çerezlere ve içeceklere son bir kez daha baktıktan sonra, rüzgârdan dolayı uçuşmalarını engellemek için yanında getirmiş olduğu büyük taşları kenarlarına yerleştirdi. Her şeyin tam da istediği gibi olduğunu anladığında ise daha fazla zaman kaybetmeden merdivenlerin bulun­duğu tarafa yöneldi. Oldukça yavaş adımlarla ses çıkarmamaya özen göstererek kızların odasının yer aldığı kata indiğinde çevreyi kolaçan etmek zorunda kaldı. Eğer herhangi biri bu binaya girdiğini görürse, Mustafa'nın işi bu kez gerçekten bitmişti, çünkü ergenlik çağındaki er­keklerin, kızların bulunduğu binaya girmemesi de kurallardan biri sa­yılırdı. İzin almadan hiçbir şey yapmalarının imkânı yoktu ve Mustafa bu gecelik tüm sınırlarını aşmış sayılırdı.

Koridordan gelen kıkırtı seslerine aldırmadan, parmak ucunda yü­rüyerek kızların odasının tam önünde durdu.

Nisa ve Senem o sırada Mustafa'nın gelişinden habersiz bir şekil­de, geçirdikleri güzel yeni yıl akşamından sonra birbirlerine aldıkları hediyeleri deniyorlardı. Aldıkları şeyler her ne kadar hırka ve bereden ibaret olsa da kapılarının ansızın açılmasına ikisi de çığlık atarak karşı­lık verdi. Odalarına aniden birilerinin girmesine pek alışkın değillerdi. Mustafa halinden hiç şikâyet etmeden başını kapıdan içeri uzatarak sı­rıtırken, Nisa da ona sert bakışlarını gönderiyordu. Malum, bu ziyaret çok yanlış bir zamana da denk gelebilirdi.

"Sarışın! Suratsız!"

Ses tonu bahçeye top oynamak için çıkan çocuklar kadar heyecanlıy­dı Mustafa'nın. Her ne kadar kızlar bulundukları yerde sıçramış olsa da yakın arkadaşlarını görmenin rahatlığıyla derin bir nefes almış, ardından da ansızın odalarına giren bu misafire dik dik bakmayı sürdürmüşlerdi.

KUTUP YILDIZI 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin