5. BÖLÜM

4.6K 192 15
                                    

5. BÖLÜM

Saat kaç gibi gözlerimi araladığımı hatırlamıyordum. Gerçi uyan­dığımda güneş doğmamış, bulutlar bir türlü kaybolmamıştı. Havanın bugün açık olacağını bile zannetmiyordum. Ruh halime göre hareket ediyordu sanki; parçalı bulutlu.

Uyandığımdan bu yana yaptığım tek şey Senem'e rahatsızlık ver­meden tavandaki büyük pencereden bulutların gidip gelişini izlemekti. Böyle bir odayı geçtim, böyle bir pencereye sahip olduğum için dahi şanslı olmalıydım. Belki bulutlar güzel bir manzara yansıtmıyordu şu koyu renkli halleriyle ama açık havalarda yıldızları seyretmek eminim keyifli olacaktı.

Gözlerimi ilk açtığımda nerede olduğumu yadırgamıştım. Burası, belimdeki ağrıyı saymazsak yetimhaneden çok daha farklı ve alışılma­dık bir yerdi. Bir an yetimhanedeki odamda olmayı dilesem de hemen yanımda uyuyan kız tüm düşüncelerimi altüst etti. Kendim için olmasa bile Senem için çaba göstermeliydim. Burada olmamın tek nedeni oydu.

Yattığım yerde biraz doğrularak yastığa yaslandım ve hemen yanı başımda mışıl mışıl uyuyan sarışına gözlerimi diktim. Onu ilk defa uy­kusunda böylesine huzurlu görüyordum. Genelde ya kaşlarını çatardı ya da ayaklarından biri mutlaka yorganın dışında kalırdı ama şimdi ikisi de ortalıklarda görünmüyordu.

Yanına sokularak dağılmış saçlarından bir tutam alıp kulağının ar­kasında gezdirmeye başladım. Bunu yaptığımda çok sinirlenir ve üze­rime atlardı.

"Yapma," diyerek boğuk, uykulu bir sesle mırıldanmış da olsa pes etmeyip devam ettim. Tepki olarak yorganı başına çekerek uykusuna devam etmeye çalıştığında onunla uğraşmayı bırakıp geri çekildim. O sırada odanın kapısı gıcırdayarak açıldı ve Esma Hanım başını kapıdan uzatarak gülümsedi.

"Tam da beklediğim gibi," diyerek odaya girdiğinde ona, "Günay­dın," diye mırıldanıp artık kalkması için Senem'i dürttüm. Senem hiç is­tifini bozmadan yatmayı sürdürürken ben de Esma Hanım'ı inceledim. Dünkü resmiyetine nazaran bugün çok daha sportif görünüyordu. O şık elbiselerden sıyrılıp kot pantolon ve v yaka bir tişört giymişti. Saçlarını ise arkadan toplayarak küçük bir tokayla tutturmuştu. İtiraf etmem ge­rekirse bu sportif, günlük haliyle Esma Hanım çok daha genç ve güzel görünüyordu. Kendine baktığı için her haliyle zaten güzel bir kadındı.

"Günaydın," diyerek homurdanarak mırıldandığında Senem, sesin­den hâlâ uyku akıyordu. Esma Hanım'ı fark edince yattığı yerde doğ­rulup, benim gibi yastığa yaslanırken ağzını da bir karış açarak esnedi.

"Günaydın."

Esma Hanım onun bu uykulu, şaşkın hallerine ilk kez şahit olu­yordu ama ben on iki yıldır onun her sabaha nasıl uyandığını çok iyi bilirdim. Çok erken uyandığında aşırı huysuz ve çekilmez biri olurdu Senem, uykusunu aldığında ise herkesten daha da hareketli olabilirdi. Senem bir kez daha ağzını iyice açıp esnediğinde Esma Hanım ona şaşkınlıkla bakıp sırıttı. Eh, sarışının bu hallerine alışması gerekiyordu.

"İyi uyudunuz mu kızlar? Yataklarınız rahat mıydı?" diye sorduğun­da Esma Hanım, belimdeki ağrıyı göz ardı ederek başımı salladım. Se­nem ise o sırada sanki üzerinde büyük bir nazar varmış gibi esnemeye devam etti.

"Peki ya sen Senem? Yatağın rahat değil miydi? Neden burada uyu­dun?" diye devam ettiğinde Esma Hanım, sarışın esnemeyi bırakıp sinsi bir şekilde sırıttı. O sırıtış, hiç de iyi şeyler yapmayacağının sinyaliydi. Yaslandığım yastığı hızla çekerek başıma geçirdiğindeyse tahminlerim­de yanılmadığımı fark ettim.

"Çünkü Esma Hanım, ben bu kızla neredeyse on iki yıl aynı odayı paylaştım. Bu süre zarfında her sabah birbirimizi delirtmekle meşgul­dük. Odamı çok beğendim ama ilk sabahımı Nisa'yı çıldırtarak geçir­meliydim. Üzgünüm."

KUTUP YILDIZI 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin