Ender'den
Doktorun söyledikleri çok önemli değildi, ne olduğunu en açık haliyle anlamıştım.
Başıma gelme ihtimalini düşünebileceğim son şey bile değildi. Kabul etmek istemiyordum.
Bana yardımcı olabilecek kimsem olmayacaktı, bu belliydi.
Karnımda olduğunu öğrendiğim bebeğin diğer babasının kim olduğunu biliyordum ama bilmemeyi dilerdim.
Kendime hakim olamamıştım o gün. Sadece ihtiyacım vardı ve bu ihtiyacımı karşılamak için her zaman yanımda olan bir insanı kullanmam haksızlıktı.
Pekâlâ bana ayak uydurmayı o seçmişti. Daha önce de olmuştu, her zaman olduğu gibi.
Diğer insanlardan farklı olarak senede birkaç kere kontrolü kaybederdim, kendimi yönetemezdim. Bu hissin ne kadar boktan olduğunu anlatamam. O an sadece çaresiz hissediyorsun, elinden hiçbir şey gelmiyor. Tek başına baş etmen imkansız.
Hatırladığım kadarıyla içimdeki bu kısmı öğrendiğimde yetimhanedeydim. Sadece tek bir arkadaş bulabilmiştim kendime. Benim aksime hayata karşı direnecek kadar enerji ve mutluluğa sahip bir çocuktu, her şeye rağmen.
Ben o gücü bulamazdım kendimde. Onda, birine dayanabilecek güveni bulmuştum. Fazlasıyla yardımcı olmuştu bana.
Sabaha karşı bir saatte herkes uyurken kan ter içinde uyandığımı anımsıyordum. Kalbim hızla çarparken nefeslerim yetersizdi. Nefes alıyordum ama o içime çektiğim hava içime dolmadan boğazımda tıkanıyormuş gibi hissediyordum.
Saçlarımı biri yoluyormuşçasına bir his vardı. Sanki saçımdan tutulup oradan oraya çekiliyordum.
Çocuk halimle pek dayanamasam da zar zor alt katımda yatan Yusuf'a seslenmiştim. İyi ki uykusu çok hafifti ve beni duymuştu yoksa ne yapardım hiç bilmiyorum.
Beni öyle gördüğünde ne düşündü, kafasından neler geçti bilmiyordum. Bir süre bulanık gözlerimle onun dikilen bedenini izlemiştim. Neler olduğunu idrak etmeye başladığında her ne kadar çocuk olsa da kimseyi çağırmaya gerek duymadan yanıma gelmiş elimi tutmuştu.
Bir süre beklediğinde hâlâ aynı durumda olmamla büyük olasılıkla paniklerken üstümü çıkarmamı söyleyerek havlu getirmişti. Ellerim titrerken söylediğini yapmama imkan yoktu. Bu yüzden bana dediğini yine kendi yapmıştı.
Üst vücudumdaki teri temizledikten sonra yeni bir kıyafet giydirmiş ve bana kocaman sarılmıştı. Bu sarılma sırasında nefes almama da imkan veriyordu, sıkmıyordu ama en güvende hissettiğim anlardandı.
Uzun bir süre titremelerimin geçmesini, kaybettiğim nefeslerin geri gelmesini beklemişti.
O zamanlar böyle bir sarılma sakinleşmeme fazlasıyla yetmişti. Tabii zamanla bedenim yetinmeyip daha fazlasını istemeye başlamıştı. Her seferinde daha fazlasını istedi.
Bin okunma oldu wu
İki bin okunma oldu wuu
Üç bin okunma oldu wuuu
Dört bin okunma wuuuu
Beş bin okunma wuuuuu
Altı bin okunma wuuuuuu
Yedi bin okunma wuuuuuuu
Sekiz bin okunma wuuuuuuuu
Dokuz bin okunma wuuuuuuuuu
On bin okunma wuuuuuuuuuu
On bir bin okunma wuuuuuuuuuuu
On iki bin okunma wuuuuuuuuuuuu
On üç bin okunma wuuuuuuuuuuuuu
(...)
On sekiz bin okunma wuuuuuuuuuuuuuuuuuu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bileklik [Mpreg (bxb)]
Short Story[Tamamlanmıştır (×23)] "Ben anne ya da baba olamam, ben bunu öğrenmedim. Benim gibi biri daha yetişmemeli burada." İyi okumalar,