Yusuf'tan
Sızlanıp duran Ender'in oturduğu koltuğa sonunda kendimi atmamla kollarını belime sarmıştı.
"Sonunda geldin." diye söylenirken kafamı onun göğsüne yasladım.
"Sen yorulma diye evi toplu tutmaya çalışıyordum."
"Sabahtan beri mi?" diye sorarkenki huysuz sesi gözlerini devirdiğini düşünmeme neden olmuştu.
Burnumu boynuna sürterken elini saçlarıma atmıştı.
"Gerçekten senin için sorun değil mi?"
"Değil."
"Beni seviyor muydun ki?"
"En başından beri. Ya sen?"
"Tabii ki de seviyordum. Hayatta yanında mutlu ve güvende hissettiğim tek kişisin ama ben kendime çok güvenemiyorum. Biliyorsun sevgi görmedim ben ailemden, ki neredeler onu bile bilmiyorum."
"Bu konuda endişelenmene gerek yok. Beraber halledebiliriz. Yarım sevgilerimiz ona verebileceğimiz tam bir sevgiyi oluşturur."
"Ben anne ya da baba olamam, ben bunu öğrenmedim. Benim gibi biri daha yetişmemeli burada."
"Hayır, hayır. O büyüyecek ve tıpkı senin gibi harika bir insan olacak."
"Asıl senin gibi biri olursa çok daha iyi olur." demesiyle gülümsedim. Yanlış düşünüyordu, ondan iyisi yoktu.
"Hayır, senin gibi olursa daha güzel olur."
"İkimiz gibi muhteşem olur umarım."
"Umarım."
Sessizlik başlamadan bitirmek için sordum:
"Bir şeyler yemek ister misin?"
"Ne var ki yiyecek?"
"İstersen tost yapabilirim hemen ya da tatlı yapmıştım soğumuşsa ondan da yiyebilirsin."
"Ben bir şey yemek istemiyorum."
"İçecekler de va-" dememe kalmadan onun dediğiyle utanarak ona bakmıştım.
"Onlar yerine öpsene beni."
"Ama daha dört ay olmadı ki. Erken mi oldu acaba? Bu sefer nefeslerin de düzende."
"Onun için istemedim zaten."
"Neden istedin o zaman?"
"Bebeğimiz diğer babasını özlemiş."
"Ö-öyle mi?" derken aşırı heyecanlanmıştım. Onun böyle konuşması beni biraz da utandırıyordu, sanki çok daha ilerisini yaşamamışız gibi.
"Hmm." diye mırıldanırken gözleri dudaklarımda bir şekilde yüzüme yaklaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bileklik [Mpreg (bxb)]
Short Story[Tamamlanmıştır (×23)] "Ben anne ya da baba olamam, ben bunu öğrenmedim. Benim gibi biri daha yetişmemeli burada." İyi okumalar,