2

4.6K 267 10
                                    

Yusuf'tan

Bileğimdeki açık mavi bilekliğin uzayan ipiyle oynarken Ender'in yanında olmadığım için kötü hissediyordum.

Günün son hastası odama girmeden önce Ender'in hastaneye geldim temalı mesajını görmüştüm. Bu yüzden seansın bir an önce bitmesini ve onun yanına gitmeyi planlıyordum.

Küçüklükten bu yana beraberdik. Kimseye ihtiyacımız yoktu, birbirimiz dışında.

Ender'in durumunu ilk öğrendiğim zamanlar ona elimden geldiği kadarıyla yardımcı olmuş, anlamadığım dört ayda bir tekrar eden olayı atlatması için hep yanında beklemiştim.

Başlarda bir sorunumuz yoktu. Ona sarılıp inanılabilir güzel şeyler söylerdim ve kollarımda uyuyakalırdı. Ergenlik dönemlerinden sonraya kadar bu böyleydi.

Sonraysa vücudu daha fazla istemişti. Bir günün akşamı başında nöbet beklerken uyuyakalmış, onun hızlı nefesleriyle uyanmıştım ama beklemediğim bir şekilde kendini tatmin ettiğini görmüştüm. Benim uyandığımı görmesiyle "Yardım et, lütfen." demişti. Ona hayır diyemezdim, hiçbir zaman, hiçbir şekilde.

Bu, dört ayda bir olan rutinimiz olmuştu. Ender'i bilmiyordum ama ben aşırı utanıyordum. İlk zamanlar uzun bir süre doğru düzgün konuşamamıştım onunla. Bunu fark etmesiyle ondan nefret ettiğim gibi saçma sapan düşüncelere kapılmıştı.

Böyle düşünmesini asla istemezdim. O yüzden utancımı onun gözünün önünden çektim. O gün konuşup anlaşmıştık. O, bana endişelerini anlatmıştı ve ben de kendimi izah etmiştim. Tatlı olduğumu söylerek bana sarılmıştı ve konu bir daha açılmamak üzere kapanmıştı.

Hastanın gitmesiyle hızla hastaneden çıkarken telefonumun internetini açmıştım önce. Beklediğim Ender'in bildirimiyle attığa konuma doğru gitmeye başlamıştım.

Bileklik [Mpreg (bxb)]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin