21

732 62 22
                                    

"Ya abla beni sevmiyor mu!?"

Kivi mızmızlanarak ağlamaklı bir şekilde konuşurken ablası pek oralı olmadan test çözmeye devam ediyordu.

"Ben nereden bilebilirim Kivi? Ona sormayı denesene."

"Ama bildiğin bana 'Defol git pis insan, yüzünü dahi görmek istemiyorum. Yapıştın, kaldın, susmuyorsun da!' dedi."

Kivi dudakları titreyerek her an ağlamaya hazır bir şekilde mesajları anlatırken Çilek şokla kardeşine baktı.

"Gerçekten mi?"

"Evet, niye yalan söyleyeyim ki?"

"Mesajları göstersene."

"Olmaz!"

Kivi hızla cevaplayınca ablası kuşkulu bakışlarla kardeşine bakmış neler döndüğünü anlamaya çalışmıştı.

"Ne saklıyorsun bakayım sen?"

"Hiçbir şey!"

Ablası aklına gelen şeyle gözlerini büyütüp kusuyormuş gibi yaptı ardından yüzünü buruşturdu.

"Sadece son mesajları demek istemiştim. Sizin özel fantezilerinizi kesinlikle merak etmiyorum."

"Abla, ne diyorsun ya?"

Kivi, kaşlarını çatmış utançtan kızarık yanaklarıyla ablasına bakmıştı. Ardından pıtı pıtı yürüyerek telefondaki mesajları göstermişti ablasına.

Her neyse. Onlar telefondaki mesajları okurken neler döndüğüne dair bi' açıklık getireyim.

Şöyle ki, Deha birkaç gün önce bir mesaj atmış ve birkaç gün görüşmek istemediğini belirtmişti. Kivi ise olanlardan hiçbir şey anlamamış bir süre ekrana bakakaldıktan sonra bir şey yazmama kararı almıştı.

Tabii ki gün boyu ruh gibi gezindikten sonra gece olunca dayanamamış ağlamaya başlamıştı. Sürekli kendine, yine ne yapıp da kendinden soğuttuğunu soruyor ve bir sürü cevap buluyordu fakat keşke verecek cevap bulamasaydı.

En sonunda kendine hakim olamamış ve gecenin geç saatlerinde neden istemediğini sorup durduğu mesajlar yazmıştı. Gözlerindeki buğuyla beraber yazıyor yazısını görmek için umutla beklese de ekran hiç değişmemişti. Bunun üstüne yazdığı her mesajı silerek küçük bir özür mesajı atmıştı.

Kendini yetersiz ve kötü hissettiği üç günün ardından içini dökmek için ablasının odasına gelmişti ama ablası da ders çalışmakla meşguldü. Babaları da aynı şekilde meşguldü.

Ablası mesajları okuduktan sonra telefonu kardeşine geri uzatmış ve gözlerini abartılı bir şekilde devirmişti.

"Ben de bir an 'Deha böyle bir şey demez.' diye düşünmüştüm, doğru da düşünmüşüm. Biraz daha abartarak anlatsaydın Kivi! Çocuk sana hiçbir şey dememiş ki. Sadece konuşmak istemediğini söylemiş."

"İyi de niye istemiyor ki? Çok mu kalbini kırmışım?"

Kivi dudaklarını büzerek sormuştu. Çilek kardeşinin gerçekten kırılmış olduğunu anlayınca elindeki kalemi masaya bıraktı ve bakışlarını Kivi'ye çevirdi.

Yatakta oturan kardeşinin elleriyle oynamasından, yine gerilmiş ve ne yapacağını düşünmeye başlamak üzere olduğunu anlayarak yanına oturmuş, ellerini elleri arasına alarak konuşmaya başlamıştı.

"Kivi'm, bak şimdi iyi dinle beni. Sorunu direkt kendinde aramaya başlayarak o kadar büyük bir hata yapıyorsun ki. Neden sende olsun ki sorun? Belki Deha'nın canını sıkan bir şey olmuştur, hm? Sormayı denedin mi hiç?"

Bileklik [Mpreg (bxb)]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin