22

592 48 10
                                    

Çilek, İrem'in yanında arada bir İrem'e bakarak yürürken ayrı kaldıkları bir hafta boyunca yaptığı şeyleri anlatıyordu.

Aynı kardeşi gibi hiç susmadan bıcır bıcır konuşurken aşırı şeker bir şey olduğunu düşünüyordu İrem. Üzgünüm Kivi ama İrem için Çilek, senden bile tatlı ve bu kız, diğerine deli oluyor.

Çilek bir süre sonra sustuğunda önce etrafa göz atmıştı ve birilerinin kaldırımda olup olmadığında bakmıştı ki İrem'in karşısına geçebilsin. Sonra da İrem'in önüne geçmiş ve kaldığı yerden anlatmaya devam ederken geri geri yürümeye başlamıştı.

Çilek, cümlesini bitirdiğinde İrem konuştu.

"Çilek'im neden geri geri yürüyorsun?"

"Yüzünü görmek istiyorum. Zaten bir, bak altını çiziyorum koskoca bir, haftadır göremedim seni. Çok özledim çook!"

Bir derken parmağını kaldırmış ve biri yeterince vurgulamıştı.

"Ben de seni çok özledim ama düşeceksin, yanıma gel. Yine gir koluma, tut elimi."

"Düşersem tutma-" demesine kalmadan ayağı takıldığında İrem, Çilek'i kolundan ve belinden yakaladı. Çilek'i kendisine doğru çektiğinde ise Çilek, gözlerini iri iri açmıştı ve sevgilisine bakıyordu. İrem, bakışlarını Çilek'in gözlerinden çekip dudaklarına indirirken konuşmuştu.

"Tutarım."

Çilek şoktan çıktığı gibi İrem'in dudaklarına hızla bir öpücük kondurup kendini geri çekmişti.

"Haksızlık ama! Kesinlikle evde kalmalıydık ve seni nefesin kesilene kadar öpmeliydim."

"Görmüyor musun kimse umursamıyor ki? Öpsene." diyerek dudaklarını öne doğru uzatmıştı Çilek.

İrem gülmüş ve özetle Çilek'i yemişti.

Çilek nefesinin gerçekten kesilmesiyle İrem'i zar zor ittirmiş ve yürümeye devam etmişti -İrem'in istediği gibi koluna girip elini tutarak. Kafasını da İrem'in omzuna koymuş gözlerini yummuştu.

Dudaklarının sızladığını hissettiğinde elini kaldırmış küçük bir yumruk atmıştı İrem'in omzuna.

"Hey! Ne yaptım iki dakikada?"

"Dudaklarımı hissetmiyorum, sızlıyorlar!"

"Öpeyim geçsin?"

"Öptüğün için böyleler zaten şapşal."

"Anlatacakların bitti mi?"

"Hm, bitti. Sen ne yaptın? Anlatsana."

"Seni özledim, sonra yine seni özledim. En sonunda seni çok özledim. Bunlar dışında pek bir şey yaptığımı hatırlamıyorum."

Çilek kıkır kıkır gülerken İrem, onu mutlu etmenin sevinciyle gülerek Çilek'in kafasına kafasını yasladı ve tuttuğu eli daha da sıkı tuttu.

İstedikleri yere geldiklerinde ikisi de çok heyecanlıydı. İlk defa teleferiğe bineceklerdi!

"Düşmeyiz, değil mi Çilek'im?"

"Düşmeyiz sevgilim. Kaç kişi binmiştir bunlara, biz mi düşeceğiz?"

"İçime kurt düşürüyorsun."

"Korkuyorsan binmeyelim!"

"Hayır, hayır! Binelim."

Çilek bu kadar heyecanlıyken reddedemezdi. Azıcık korksa bir şey olmazdı.

Bindiklerinde ilk başta her şey güzeldi ama İrem yavaş yavaş başının döndüğünü hissetmişti.

"Güzelim?"

Bileklik [Mpreg (bxb)]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin