18. BÖLÜM

98 3 4
                                    

Camlardan odaya dolan güneş ışığını artık görmezden gelemiyordum. Bu yüzden gözlerimi açmak zorunda kaldım. Birden üşüyerek titredim. Bunun ortamın sıcaklığıyla alakası olmadığını fark edebiliyordum. Başımı diğer tarafa çevirip bomboş bir yatakla karşılaştığımda neden üşüdüğümü anlamıştım. Komodinin üzerindeki saat 10:07'yi gösterirken elbette Nicholas yanımda yoktu. Onun yerine bir kâğıt ve iki tane kart vardı. Üstümdeki çarşafın çıplak bedenimi açıkta bırakmasına neden olarak oturur pozisyona geçtim. Neden beni uyandırmamıştı? Öylece çekip gittiğine inanamıyordum! Saçlarımı karıştırarak kâğıdı elime aldım.


Bu kadar güzel ve huzurlu uyuyabiliyor olman beni çok mutlu ediyor. Gitmeden önce saçlarını okşadım ve suratına öpücükler kondurdum. Seni uyandırmadığım için bana sakın kızma. Bir meleği uyandırsam lanetlenirdim.

Getirdiğin kıyafetlerin giysi odasında. Lütfen bir şeyler yemeden de evden çıkma.

Bıraktığım kartlardan birisi evime rahatça, istediğin zaman girip çıkabilmen için. Bunu asansöre bindiğinde panele okutman yeterli olacak. Diğeri de kredi kartım. Kendi odanda kullandığın banyo malzemelerinden ve giysi odandaki gibi kıyafetlerden kendine al. Daha fazla sapık gibi davranmak istemediğim için aynılarından ben almadım. Evimde sana ait eşyaların olmasını istiyorum.

Umarım günün çok güzel geçer. Seni şimdiden özledim.


Defalarca yazdığı şeyleri okudum. Bu kadar sevimli olabilmesi kalbimi eritiyordu. Fakat kredi kartı biraz boktandı. Onun parasına ihtiyacım yoktu. Birlikte alışverişe gitmek eğlenceli olabilirdi. Fakat ona da zamanımız olduğunu düşünmüyordum. Kartı ona geri verecektim bu yüzden. Bunu hemen halledebilmek için yataktan kalkıp hazırlanmaya başladım.

Banyoya giremeyecektim çünkü bu evde duş sonrası veya duşta kullandığım ürünlerim yoktu. Çok fazla başkalarının evinde kalmıyordum veya seyahate çıkmıyordum. Kaldığım her evde ise aynı ürünlerden oluyordu. Seyahate çıkmam gerektiğinde de hepsinin küçük boylarından yanıma alıyordum. Bilinmezlik içinde işimi şansa bırakmaktan hoşlanmıyordum çünkü. O yüzden buraya da kullandığım her şeyden almak mantıklıydı. Fakat bunu onun kredi kartıyla yapmaya ihtiyaç duymuyordum. Kevin'a bir liste yapıp onu alışverişe gönderebilirdim. Kıyafetler için de büyükannemin benim giysi odam için anlaştığı kişilerle görüşüp burası için de bir gardırop oluşturulmasını isteyebilirdim. Her şeyin çözümü vardı.

Giysi odasına gitmeden önce tuvalete girdim. Her seferinde tampona geçtiğim için çok akıllıca davrandığımı düşünüyordum. Dev giysi odasına ise ilk defa giriyordum. Aslında bu yatak odasını da ilk defa görüyordum. Dün gece tamamen Nicholas'a odaklandığım için yeni bulunduğum bu ortamları inceleme şansım olmamıştı. Giysi odası sahil evindeki kadar büyük değildi fakat yine de tek kişi için inanılmaz büyüktü. Benim giysi odama benziyordu biraz. Odanın sağ tarafı tamamen boştu. Nedenini anlayamasam da üzerinde çok düşünmedim. Yanımda getirdiğim iç çamaşırlarını giydikten sonra yeni opak külotlu çorabımı giydim. Kirli kıyafetlerimin nerede olduğu hakkında da bir fikrim yoktu. Yine kumaş bir takım giyecektim. Bu sefer takımın ceketi palto gibi kalın ve eteğimle aynı boydaydı. Grimsi mavi renkteki takımın içine kaşmir siyah boğazlı kazak giydim. Yanımda getirdiğim birkaç malzemeyle hafif bir makyaj yaptım, saçımı da bu sefer kendi haline bıraktım. Ayakkabılarım dünkü Louboutin ve çantam da dünkü Birkin'di. Giysi odasından çıkmadan önce boğazıma takımla uyumlu saten fularımı bağladım. Deri eldivenlerimi de alıp yatak odasına geçtim.

İTAAT (Değişim #1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin