beating heart

3.6K 107 28
                                    


(Rahatsız olacaklar varsa bölümün sonlarına doğru okumadan direkt geçebilir)

———-

"Bebeğim sence hangi renk?"

Elimde biri siyah diğeri sarı olan bikiniyi Ogeday'a doğru sallarken arkasındaki duvara yaslanarak bakışlarını bana çevirdi. Çenesindeki sakallarıyla oynarken çok önemli bir karar vermek üzereymiş gibi ciddileşmişti.

"Bana kalırsa üstünde hiçbir şey olmamasını tercih ederim." Muzip bir tavırla dudakları kıvrılırken omzuna hafifçe vurdum.

"İyi o halde götürmeyeyim bikini falan beachte çıplak takılırım." Arkamı dönüp bikinileri yatağın üzerine bıraktım. Yüzümde alaycı bir gülümseme oluşurken çok geçmeden kollarını arkamdan dolayarak sarıldı.

"Hikayenin sonunda da ben kalp krizi geçireyim değil mi?" Kafamı ona doğru çevirerek baktığımda yüzünde yavru kedi edasıyla bana bakan bir ifade oluşmuştu.

"Ee soruyorum doğru düzgün cevap vermiyorsun."

"Güzelim zaten neredeyse her rengini aldın sadece siyah ve sarı arasında kararsız kaldın."

Bir haftalık tatile çıkacağımızı düşünürsek az bile almıştım aslında.

Kollarının arasından sıyrılıp kalan iki bikiniyi de valize koymayı planladığım sırada kollarıyla daha güçlü bir şekilde kavrayarak engelledi. Dudakları boynuma naif öpücükler bırakmaya başladığında gevşeyerek kafamı yana doğru yatırdım ve ona daha fazla alan açtım.

"O zaman ikisini de alayım.." diye mırıldandım kısık çıkan sesimle ve gözlerimi kapattım. Kendimi Ogeday'ın öpücüklerine kaptırmış, dış dünyayla ilişkimi kesmiş gibiydim. Ogeday'da hafif mırıltılar çıkararak beni öpücüklerinin arasından onaylarken söylediğimi duymadığına adım gibi emindim.

"Oge geç kalacağız." Tekrar hafif bir şekilde mırıldanarak beni onayladığında beni dinlemediği kesinleşmişti. Çenesinden tutarak dudaklarını boynumdan uzaklaştırdığımda gözlerini kırpıştırarak transtan çıkmışçasına bana baktı. Bu kadar şapşal gözükmesi onu mıncırma isteği yaratmıştı.

"Makbule ve İhsan'ı bekletiyoruz."

"Beklesinler işleri ne sanki yavrum?"

Kollarının arasında bedenimi ona doğru döndürüp, kollarımı boynuna doladım ve gözlerine baktım. Gözlerine her baktığımda bende bu kadar etki bırakması garip hissettiriyordu. Açık gökyüzüne sahip olan mavilerini saatlerce izleyebilirdim.

"Benimde aklımı çeliyorsun ama." Dudaklarımı sakallarına sürterek konuştuğumda ellerini belime koyarak okşadı.

"İstediğim bu zaten güzelim." Kafamı kaldırarak ona baktığımda yüzünde oluşan serseri gülümsemesiyle karşılaştım. Birbirimize karşı bu kadar doyumsuz olmamız hoşuma gidiyordu.

Dudaklarımızı birleştirip kısa ama bir o kadar da baştan çıkarıcı bir şekilde öpüştüğümüzde neredeyse tatile gitme kararımdan vazgeçecek boyuta ulaşmıştım. Dudaklarımızı ayırdığımda sersem halinden faydalanarak hafifçe ittirdim ve kendimden uzaklaştırdım.

"Tatilde bol bol vaktimiz olacak." Baştan çıkarıcı bir gülümsemeyle gülümseyip arkamı döndüğümde elime uzanarak durdurdu.

"Hatırlatırım ama.."

"Hatırlatacağına eminim."

Valizlerimizi alarak evden çıktığımızda Makbule neredeyse on kez aramıştı. Hızlı bir şekilde eşyaları bagaja koyup arabaya yerleştik ve İhsan'ın evine doğru yol aldık.

japon // ognisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin