7. Bölüm.

267 7 2
                                    

-OY VE YORUMLARI UNUTMAYIN VELEDLERIM..

Sabah uyandığım da bana sarılı bir el hisettim,ne ara uyumuştum ben ?
Bu elin sahibi Ediz'di.
Tabii ya başka kim olabilir ki ? Öyle güzel uyuyordu ki,o kadar masum ki. Yeni doğmuş bir bebek gibi...

Günahsız biri gibi,hayatın ne olduğunu bilmeyen biri gibi. Yaşamı tatmayan biri gibi...
Ben böyle düşünürken dalmış gitmiştim,kulağıma çarpan sıcak nefes ve sesle korkmuştum.

"Ne o ? Çok mu tatlıyım ?"
Evet demek istiyordum ama utanıyordum.
"Şey olabilir,galiba.Ihmm. Yani evet." Galiba evet demiştim. Duyduğum kahkahayla kalbim ard arda çarptı Allah'ım bu ne güzel bir gülüş...

Gamzesi,o kadar çok dokunmak istiyordum ki ellemek mıncırmak o kadar çok istiyordum ki.

Gamzesinden öpesim gelmişti,kokusunu doya doya içime çekesim.

Sarılıp hiç bırakmayasım vardı.  Gülüşü o kadar sıcaktı ki içimi ısıtmıştı,içim cayır cayır yanarken güneş sanki bir adım atmıştı...
Gülerken dudakları o kadar yakışıklı oluyordu ki öpesim geliyordu.

Hey,gülüş biraz yakışıksız olur musun ?

Sahi,biz ne ara böyle uyumuştuk daha da doğrusu ne zaman uyumuştum ?

Dün Gece;
Çığlıklarımla boğuşurken,bir el beni kendine sardı. Gözyaşlarım dinmek bilmiyor,çığlıklarım susmak bilmiyordu. Bir varlığa "O gitti,beni bıraktı." Demek çok delice. Diyemiyorsun,dilin senden bağımsız haraket ediyor.
Bırakıp gitmesine anlam veremiyorsun,inanmıyorsun.

Beni saran el sıkılaşmıştı,sıkıca sarılmıştı. Benim çığlıklarım onun nefesi konuşuyordu...

O kimdi mi ? Tabiki de Ediz'di. Onun kolları için de huzur denen bana yabancı şeyi buluyordum. Gerçekten,hayatın çoğu tarafı bana yabancıydı.

Ediz beni sarmış sarmalamış kucağına almıştı,beni bir yere götürüyordu. Beni yumuşak bir şeyin üstüne bırakınca yatak olduğunu anlamıştım.

Artık boğazlarım ağrımış çığlıklarımı susturmuştum. Dediğim gibi sadece çığlıklarımı susturmuştum gözyaşlarımı değil.
Gözyaşlarım hala akmaktan usanmamış konuşuyordu. Ne kadar da geveze değil mi ? 

Yatakta usulca ağlarken,bir çarşaf örtüldü üzerime ardından bir el sarıldı. O kadar sıcaktı ki cehennem de yanıyormuşum gibiydi.

Çığlıklardan dolayı boğazım acıyor ve Ediz'e çek elini diyemiyordum. O an rahatlığa kapılıp kendimi uykunun kollarına ve Edizin sıcak kucağına bıraktım.

Şimdiki Zaman;
Dün gece aklıma gelince hafif bir sırıtmıştım,boğazlarım acıyordu.
Çığlıklarım boğazlarımı yakmıştı.
Gözlerin ağlamaktan şişmiş,
Saçlarım kuş yuvasını andırıyordu.

Yıllarca Ediz'in kahkahasını izleyebilirdim. O kadar güzel bir gülüş ki bu gören kıskanırdı.
Bitmeye çikolata gibi,sonsuz şarj gibi,sınırsız para gibi, hatta onlardan da güzel...

Kusursuz biriydi o fazla,çok fazla kusursuz. Gamzesi ve gülüşü beni benden alıyordu. Acılarımı hafifletiyor rahatlatıyordu... Beni hayata bağlayan bir maddeydi.

Bu neydi aşk mı ?

Sahi aşk neydi ? Ne demekti ?
Bana aşkı anlat Baba...
O benim beyaz atlı prensimdi fakat aşkı bilmeyen bir özürlüydüm ben.

Küçük Veled.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin