Medusa And Perseus/ YARI TEXTİNG

B5

Matteodan

Eşofmanımın iplerini bağlarken bir anda kapı açıldı. Omzumun üstünden kapıya baktım.

"Siktir" dedim ve hızla ona döndüm.

"Ooo abi kasların çok şekil" dedi gevşek gevşek. Hızla ona doğru adımladım ve yakasını tuttuğum gibi duvara yapıştırdım.

"Ne işin var burada Tunç" dedim dişlerimi sıkarak.

"Aaa abi erkek kardeşini böyle mi karşılıyorsun"
Dedi elimi tutup yakasından indirirken. Hızla geri çekildim.

"Bana bir daha sakın dokunma Tunç" dedim dişlerimi sıkarak.

"Merak etme Matteo gay değilim sadece 22 yaşımda bir çıtırım" ona tiksinerek baktım.

"Neden döndün sen Amerika'dan" dedim hiddetle.

"Duydum ki Murat beyin müjdelediği Velia piyasaya çıkmış. Hemde çıtır çıtırmış"

"Ne babamın adını ne de Velianın adını o iğrenç ağzına alma" dedim bağırarak. İçimden onu zehirlemek geliyordu tıpkı babama olan gibi.

Yatağımda yatarak babamın dediklerini düşünüyordum. 17 yaşımdaydım ve 23 yaşıma kadar bekleyecek miydim?
Daha neler! Ama babamı severdim ve saygı duyardım. Onun seçtiği kız beni gerçekten sevebilirdi.

Matteo bu düşüncelere dalmışken ondan iki yaş küçük erkek kardeşi abisine şaka yapmak istemişti. Zehirli bir yılan alıp abisinin boynuna saracaktı o uyurken. Boynunda olan dövmesine ithafen ufak bir şaka yapacaktı. Abisi uyuduktan sonra yılanı boynuna koydu ve hızla odadan çıktı.

Matteonun acı dolu feryatları tüm evde yankılandı babası ve annesi koşarak Matteonun odasına ilerledi. Küçük kardeşi ise gülüyordu. Şakası işe yaramıştı.

Babası oğlunun boynundaki yılanı tuttuğu gibi camdan attı. Ve nefes alamayan oğluna baktı. Hızlıca karısına ambulansı aramasını söyledi ve oğlunun boynundaki zehri emmeye başladı.  Matteo çok korkuyordu. Veliayı göremeden ölecek miydi?

Babası her ne kadar yere zehri tükürsede zehri hızlıca emdiği için zehir içine işlemişti.
Tüm zehri emdikten sonra Matteonun babası yere yığıldı. Korkulan olmuştu zehir onu öldürüyordu.

O sırada Matteo bunu Tuncun yaptığını anlamıştı. Ama babası kötü bir haldeydi bu yüzden aklını Tunca verememişti. Hastaneye gitmişlerdi. Ama çok geçti Matteonun babası artık yoktu.

Yazarinizdan...

O anlar Matteonun zihninde tekrar canlandı ve nefesi kesildi. Yılanlardan nefret ederdi ve yılan gördüğünde atak geçirirdi. Babasının ölüm haberini aldığında 1 yıl boyunca ataklarla uğraşmıştı. Atlatamamıştı. Sürekli kendini suçluyordu. Annesi ise onun suçu olmadığını söylüyordu. Bu sırada Tuncu Amerika'ya göndermişlerdi. Herkes Tuncun yüzünden olduğunu biliyordu. Bu yüzden annesi onu daha fazla görmek istememişti. Amerika'ya göndermişlerdi.

"O benimde babamdı abi" dedi Tunç

"Hiç pişman oldun mu lan? Bir kere gelip keşke o şakayı yapmasaydım dedin mi amına koyayım!" dedi yere bakan Matteo.

"Beni Amerika'ya göndermeniz yetmedi mi abi?"

"Siktir git Tunç annem seni görmesin" dedi Matteo asla Tunca bakmıyordu.

"Param bitti param!" dedi Tunç ve Matteonun alnındaki damar belirdi.

"Bana bak piç kurusu zaten annemin isteğiyle sana para gönderiyorum. Ayda 100.000 dolar neyine yetmiyor amına koyayım!" dedi Matteo daha fazla kendine engel olamayarak.