B21

34 6 77
                                    

Mirayı tanıtım kısmına ekledimm
İyi okumalar :)

Bölüm gec geldi cok cok özür dilerim

Lucastan

Aynadan kendime baktım. Siyah gömlek ve aynı şekilde siyah pantolon giymiştim. Takım elbise falan giymeyi düşünmüyordum zaten. Bu gece yemeğe çıkaracaktım Mirayı. Sözüm vardı. Biraz aksamış olsa da tutuyordum. Aynadan kendimi süzdüm.

"Kız olsam ilk sana Lucas" dedim ve güldüm. Saatimi kontrol ettikten sonra arabaya bindim ve Mirayı birkaç gün önce bıraktığım eve gittim. Birkaç gün aksamıştı. Çünkü Miranın 'önemli işleri' çıkmıştı.
"Sadece seninle ilgilenecek hali yok herhalde abartma" dedim kendi kendime.

Arabayı Miranın evinin önüne park ettim ve dışarı çıkıp onu beklemeye başladım. Aklıma lunaparktaki hali gelince güldüm. Komik kızdı. Ve güzel. Fazla güzel. Kasıldım. Sanırım Veliadan başka kızları güzel bulmak hâlâ kötüydü. Aptal olan bendim. Velia bana asla umut vermemişti. Bana Matteoyu sevdiğini söylemişti. Ama aptal ben kabullenememiştim. Kafamı sağa sola salladım. Her şey bir gün son bulurdu. Ve yenisi gelirdi. Gelmişti işte yenisi. Ve ben sırt çevirmeyecektim. Gerçekten deneyecektim.

"Çok bekletmedim umarım Luc?" dedi Mira ve ona döndüm. Üzerindekilerle müthiş göründüğünün farkında mıydı? Allahım bir insan bu kadar iyi olamaz. Güzel,zeki,komik,tatlı,sinirli. Resmen şaheserdi.

"Luc beni süzmen bittiyse gidelim?" dedi Mira.

Silkelendim. "Özür dilerim dalmışım. Çok güzelsin" dedim gülümseyerek. Yanına gittim. Hızlanan kalp atış seslerini duyabiliyordum. Elini nazikçe tuttum ve öptüm. Dudağını ısırıyordu ve bu onu daha etkileyici gösteriyordu. İlk defa gerçekten duygularıma yenilmek istiyordum. Mirayı sevme düşüncesi bile gülümsememe yol açıyordu.

"Bana aşık olduğunu bu kadar belli etme Luc" dedi Mira alayla. Ellerini boynuma doladı. Ellerimi beline koydum. Kalbinin sesini daha iyi duyuyordum. Bu güzeldi. "Bence sen çok belli ediyorsun Mira" dedim. Mira beklediğimin aksine daha çok yaklaştı. Yüzlerimizin arasında neredeyse hiç mesafe kalmamıştı. Sıcak nefesi yüzüme çarpıyordu. "Benim saklayacak bir şeyim yok Luc. Sana aşık olduğumu biliyorsun zaten" dedi.

Dudaklarımız birbirine değiyordu. Ama ikimiz de harekete geçmiyorduk. Bu an çok daha iyiydi. Gözlerim istemsizce kapandı. Kalbimin sesi yükselmeye başladığında gözlerimi açtım. Ne yapıyordu bu kız bana böyle? Mira dudaklarını yanağıma bastırıp çekildi. Silkelendim ve arabayı sürdüm.

Restorana gelince arabadan indim ve Miranın kapısını açtım. Elimi uzattım, güldü ve elimi tuttu. Arabadan inince elini sıkıca tuttum. Anahtarı valeye verdikten sonra restorana ilerledim. Önceden rezervasyon yaptırdığım boğaz manzaralı masaya ilerledik. Sandalyesini çektim ve Mira oturdu. Daha sonra karşısına oturdum bende. Garson menüleri bıraktı ve gitti.

"Bu kadar kibar olduğunuzu bilmiyordum" dedi menüyü kenara bıraktı. Dirseğini masaya koydu ve biraz bana doğru eğildi. Güldüm. "Görmediğin daha çok şeyim var" Garson yanımıza geldi.

"Tavuklu ve soya soslu salata istiyorum" dedi Mira garsona.

"Bende körili tavuk istiyorum"

"İçecek olarakta 2 soğuk su?" dedim Miraya bakıp. Başını salladı Mira onaylar gibi. Garson siparişlerimizi alıp gitti.

Biz sohbet ederken yemeklerimiz geldi. Mira salatasını büyük bir iştahla yiyordu. Suyumdan bir yudum alırken Mira tavuğumdan aldı ve ağzına attı.

"Nasıl güzel mi?" dedim gülerek. Mira salatasını yemeye devam etti. "Benim salatam daha güzelmiş" dedi ve omuz silkti. Bende salatasından aldım ve yedim. Mira merakla bana bakıyordu. "Normal tavuklu salata işte" dedim onun gibi omuz silkerek.
Bana kaşlarını çattı. "Beğenmiyorsan yeme. Sana kaldı salatam sanki"

Medusa And Perseus/ YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin