-11-

100 15 35
                                    


Elena,

Gözlerim sızlıyor.

Kırmızı,gözüme hiç yakışmadığını düşündüm bunca zaman.

Kimsenin gözüne acılı kırmızı yakışmıyordu.

Burnumu çektim umursamadan,yürümeye başladım.Kendimi yola atmıştım,araba çarpsa sikimde değildi açıkçası.

İncinmeye alışmış olmak,elimde birşey olmaması gerektiğini öğretmişti bana.

Boğazımdaki yumru gitmeksizin başımdaki keskin ağrıyla yok olmak istiyordum.

22 yaşında yolsa zırlayan,sümüğünü çeken birisi dikkat çekerdi.

Ağlayamıyordum zaten şuan

Göz yaşlarım bitti

İnsanlara gözyaşlarımı göstermemem gerektiği konusunda öyle manipüle edilmiştim ki.

Sanki utançtı,zayıflıktı.

Saçmalıktı,gözyaşı güç demekti.

Fakat manipüleden çıkamamıştım.

Ayakkabımı izledim yol boyu,sıkılıp başımı kaldırdım,rüzgarın yüzüme yaptığı tokatla silkelendiğimi hissederken etrafıma baktım.

Red flowers

Tabelasıyla kalakaldım.

Dükkanının önüne gelmiştim.

Tamam..kasıtlı olmamıştı ürkütücüydü?

Sanırım şuan seni düşünecek durumda değildim,darmadumandım.

Yorgun bedenim arkasını döneceği sıra gözüme beden ilişti.Taşa takılacakken son anda kurtulmuş,yinede orda durup çimene uzanmış yavru köpeği sevmeye çalışıyordun.

Kaderdi

Tesadüf mümkün değildi böyle şanslı birisi değildim çünkü.

Yutkunum olduğum yerde dikleşerek,seni izledim bir süre.

Sıkıntımı unutturur gibi oldun.

Böyle bir gücün varken haberinin olmaması ne üzücü ama

Sevimli görünüyordun,öyle saf güzellikteydin ki..

Asık suratımda tebessüm oluşturdun

" Elena!" Cesaretle ismini seslendiğimde şaşkınlıkla etrafa baktın,gözlerin beni bulduğunda şaşırmış ama gülümseyerek yanına gelmemi işaret etmiştin.

" oh tesadüfe bak buralarda mı oturuyorsun?" dedin çömeldiğin yerde

Mırıldandım,senin gibi çömeldim "Hayır evim uzak biraz buraya,yürüyüşe çıkmıştım..sen?"

" Soruyor musun? " alayla gülerek dükkanı işaret ettiğinde utanarak güldüm.Sessizleştik,sen köpeği sevdin bende ikinizi seyrettim.

Ardından gözlerin benimkilere değdiğinde  duraksadın,yüzündeki gülümseme hafif solmuştu ancak düşürmedin,çekinir oldun.

" Göz altların şişmiş,iyi misin?"dediğinde bakakaldım.

Telaşlandım hafiften " iyiyim" mırıldandım.Bukadar iyi olma elena.

Kalbime dokunuyordun sonuçları hoş olmayabilirdi,ne kadar özümde sevimli  olsamda bi okadar haşin ve öfkeliydim.

Gözüme derin bakarsan,öfkemi görebilirsin.

Tebessüm ettim,elimi arkaya yaslayıp otururken" hayvanlarla aranda bağ var" 

Başını salladın " sanırım..onları çok seviyorum"

Köpek olmak vardı be

Dudak büzerek köpekten ayrıldın sanırım zamanın bukadardı. Sen yavaştan doğrulunca bende doğruldum

Saçlarını iki yana attın" stajın..başladı mı?"

" ah..evet"  yürümeye başladın yola doğru

Önümüzde yürüdün,aniden durdun ve endişeyle dudağını ısırdın " felix..aslında" dediğinde bedenime anlamsız duygular girerken dikkatimi iyice odakladım,birşey mi olmuştu?

"Geçen ay burada beni kızgınken gördüğünü biliyorum" dediği şeyle zihnime düşen görüntüyle afalladım.

Orta yaşlı bir kadınla tartışıp dükkana sinirle girmiştin.Utandım,gözümü kaçırdım fakat sen daha da çekiniyor gibiydin.

Sanırım dükkana girdiğinde beni gördün

" aklıma geldi de..b-" kısık tonla sesini böldüm

" unuttum gitti" dediğimde çekingen gözlerin birden güldüğünde gülerek kendi saçımı karıştırdım.

Dudağını birbirine vurdun,daha sonra yanımda yürümeye başladın.

Alayla güldüm "Bir üniversiteli ailesiyle aynı şehirde okumamalı" dediğimde yarım gülümseme sundun.

" sende ha?" Başımı salladım.

Belli ki o kadın annesiydi.

" Elimde olsa gitmeyi dilerdim" bende

Bana döndün " fransaya" gözlerin ışıldıyordu

Dudağımı yaladım " Orası güzel olmalı"

İç çektin özlemle sanki,"Öyledir"

Orada nasıldın? Mesela nereleri ziyaret etmeyi severdin? Ortamın nasıldı?

Seninle yürüdüğüm,ayrıldığım zaman evden niçin hüzünlü çıktığımı unutmuştum.

Gülerek başımı iki yana salladım,kesinlikle sıradan değildin.

—-

Bölümü yazarken gözüm yanıyordu,nerden ilham aldın sormayın

Güncel uyarı: bu kitaba uzun süre yb gelmeyecek özür dilerim

spring breeze | lee felixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin