"Bağımlı bir gençten daha kötü ne vardır bilir misin?"
İçtiği sigaranın dumanının dağılışını öylece ölü gibi izlerken, merakla sordu.
"Ne vardır?"
"Aşık bir genç."
"Hass*ktir be ordan!"
Sarışın yanında ki kıza doğru tükürüp yürüdü, ne diye şimdi sin...
İzuku boğazına yapışan pis tütünün acısını, beş gündür su şişesinde durmuş suyu ile söndürdükten sonra, bitmiş şişeyi odanın bir köşesine doğru atarak yatağına sokuldu.
Yaz, kış yorganla uyuyan oğlan vücudunu yorgana sarmış, bu sıcakta yorgan ile sevişiyordu adeta.
Vücudunda hasret duyduğu aşkın kendisini kavrayışı ayrı bir acı yaşatıyorken ruhuna, sarıldı oyuncak ayısına sıkıca.
Hanahaki olmuşcasına hisleri, akciğeri ve midesi tümüyle çiçeklerle doluymuşcasına gibi ona bir kusma isteği bahşediyordu... Lakin kusmadı, kusmadı.
Odasının karanlık köşesine doğru baktı, gecenin bu saati paranoyası orada ona doğru bakan bir canavar olduğunu söyleyip duruyordu, orada hiçbir şey olmasa da.
Takmadı İzuku, "eğer" dedi. "Eğer orada bir canavar varsa veya herhangi bir varlık, beni öldürse de sikimde değil." dedi.
İşte böyleydi üstünde ki yorgunluk, korkamayacak kadar, hisleri durgunlaşacak kadar yorgun.
Sevgili aşık olduğu oğlanı düşündü bu sefer ve yorgun bedenini yavaşça uykuya doğru teslim etti.
Yarın lisenin üçüncü senesine başlayışı olacaktı. ____________
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
