"Bağımlı bir gençten daha kötü ne vardır bilir misin?"
İçtiği sigaranın dumanının dağılışını öylece ölü gibi izlerken, merakla sordu.
"Ne vardır?"
"Aşık bir genç."
"Hass*ktir be ordan!"
Sarışın yanında ki kıza doğru tükürüp yürüdü, ne diye şimdi sin...
Katsuki İzuku'nun kapısına elinde tuttuğu bir tabak Katsudon ile gelmiş, gece esen soğuk rüzgarın ardında kapıya tıklıyordu.
Hep bu soğuk havalar mahvetti bizi.
"İzuku, orada olup duyduğunu biliyorum... Kapıyı açar mısın? Sana Katsudon yaptım."
Tabii ki duyuyordu oğlan, kapının ardına çökmüş, açıp ve açmamak arasında kalarak eli nihayetinde kapının kulpuna varıyor ve kapıyı açıyordu.
Katsuki defalarca denemeden sonra açılan kapı ile umudu benimsedi lakin oğlanın görünüşü pek iç açıcı değildi...
Dolmuş yeşil gözleri, bir hayli paramparça olmuş halleri ve dağınık yağlı saçları...
İzuku konuşmadan Sarışının elindeki Katsudonu alıp içeriye doğru koyuyor ve evin anahtarını alarak üstüne bir tane hırka geçirip kapıda bekleyen oğlanın yanına varıyordu.
"Hadi sohbet edelim biraz, hava almak istiyordum bende. Sigaran var değil mi?"
"Evet, var..."
Ve kapıyı örtüşünün ardından beraber yola doğru çıkmışlar ve evlerine yakın olan sahile doğru yürümeye başlamışlardı.
"İlkbahar geceleri soğuk oluyor değil mi Kacchan..?"
"Soğuk ama senin yanındayken sıcak hissettiriyor..."
"Söyleme bu güzel sözleri bana."
Sarışın sustu... Sustu taa ki ikisi sahile varana dek, çilli oğlan hızla kumlara doğru koştu, ayağına kaçan kumları takmadan.
"Hadisene Kacchan! Kumlara oturalım."
Peşinden gitti Sarışın, havanın üstlerine çöküşü gibi çöktükler kuma... Dib dibe Oturdular ve denizin dalgarını dinlediler.
Konuşmaya şimdi daha da müsait bir ortam.
İzuku ses etmeden Sarışının omzuna koydu kafasını, Katsuki kalp atışlarını saklamak istemedi bu sefer ve birer sigara yaktı.
İzuku titreyen elleri ile aldı sigarayı ve havada akan tütünlerinin dumanlarını izlerken başladı söze.
"Hep bu soğuk gece havaları mahvetti beni... Böyle zamanda aşık oldum, Böyle zamanda kırıldım, Böyle zamanda korktum, Böyle zamanda mahvoldum."
Katsuki yutkundu.
"Özür dilerim."
"Dileme Kacchan, baksana ne güzel serin hava... Dalgalar..."
"Özür dilerim, sana yaşattığım her şey için."
"En azından aşkımın artık platonik olmadığını biliyorum."
"Seni seviyorum."
"Bu sözleri senden ilk defa duyuşum... Normalde bedenin anlatırdı."
"Yanına sığınabilir miyim bu gece."
"Acılarımı dinlersen neden olmasın."
"Dinlerim."
"Dinle öyleyse."
Yarısına gelmiş sigaraları.
"Seni çok sevdim Kacchan, yıllarca beklettin beni, acılarımı bilmeden acı ekledin bana, seni cidden dövmek istiyorum...
Ama bir yandan seni öpmekte istiyorum. Aptalım, senin gibi bir insanı yıllarca çekecek kadar aptalım ama işte böyle biriyim bende. Nefret ediyorum senden, seni seviyorum da.
Yine de."
Sarışın oğlana döndüğünde, oğlan ona sertçe bir yumruk geçirdi ve Katsuki kendini kumlarda bulduğunda daha kendine gelemeden dudaklarının üstünde yumuşak dudakları buldu.
İzuku'nun geri çekilişinden sonra, Katsuki güldü.
"Ben de aptalım İzuku..."
"Sana halen kızgınım... O katsudon uğruna belki affediyorumdur."
"Hayır bana aşık olduğun için beni affediyorsun..."
İzuku sigarasını kuma attı.
"Evet sana aşık olduğum için affediyorum..."
Sarışın tekrardan dikleşerek, yağlı yeşil saçlara dudaklarını bastırarak aşkla öptü.
Aşk.
Sahi neydi aşk?
___________________
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
