1

995 86 12
                                    


Sabahın erken saatleri, penceresinde her zaman öttüğü gibi öten o kuş. Bazen İzuku onunla sohbet ederdi lakin kuşun onu dinlemeden uçup gidişine bile alınacak kadar alıngandı çocuk. Sonrasında kendini daima aptal gibi hissederdi.

Bu sabah ise öylece okul formasını üstüne geçirerek kalkmış, telefonunu da cebine sıkıştırarak içeriye doğru gitmişti.

Pek kahvaltı isteği yoktu, direk çıkma ümidi ile kapıya doğru gidecekken açık kalmış televizyonun sesini işitti.

"Ah, Tanrım. Yine televizyonun karşısında uyuya kalmış."

Masanın üstünde duran, pili bitmiş kumanda ile bir süre cebelleştikten sonra televizyonun fişini çekmeye karar verdi.

Annesine doğru baktı, son zamanlarda bir yemek programına takıntılı olmuştu, en azından uğraşabileceği bir şeyler olduğu için seviniyordu İzuku.

Annesine doğru yaklaştı ve onu yanağından öperek, güldü.

"Görüşürüz anneciğim."

Ve evden dışarıya doğru attı kendini.

Esneyerek, yolun üstünde ki markete doğru yol aldı.

İzuku Midoriya, on sekiz yaşında ve şehrin en iyi liselerinden birinde okuyan zeki bir öğrenciydi. Ayrıca da Katsuki ile aynı lisede ve sınıfta... Sanırım Katsuki ile çocukluğundan bu yana, ölene kadar birlikte olacağını düşünmeden edemedi.

Annesi İnko ise bir aşçı olarak çalışıyor, sevgili oğluna oldukça yardım etmeye çalışsa da. İzuku her şeyi kendi yapmak isterdi, annesine yük olmayı sevmiyordu. İzuku çoğu yerden burs kazanarak, aynı bir maaşlı çalışan gibi aylık düzenli para alıyordu.

İnko onunla gurur duyuyor ve parasına karışmıyordu.

Katsuki ise... Annesi bir ev hanımı, babası ise ünlü bir şirkette moda tasarımcısıydı, zengin piçlerdi yani?

Böyle düşündüğü için güldü ve markete doğru girdi.

Kasaya doğru geldiğinde kendisini tanıdığı için, normalde bu yaştakilere sigara satması yasak olan kasiyer İzuku ile oldukça yakın olduğundan bazen beleşe veriyordu.

Kasiyer İzuku'yu görünce güldü.

"Her zamankinden?"

"Hmmm, hayır ya. Chesterfield mod navy."

"Navy blue değil miydi o ya?"

"Mod navy daha iyi ince ya."

"En azından kamyoncu sigarası içmiyorsun ona da şükür."

İzuku güldü.

"Hadi kao-chan, geç kalacağım okula yoksa."

"Tamam! Tamam!"

Kaoru nazik bir genç erkekti, mahallenin kadınları çoğu zaman onu sever ve onu överlerdi.

İzuku'ya doğru sigarayı uzattığında, İzuku ona parasını vererek, şakalaşarak ve el sallayarak marketten çıktı.

Her zaman ezberlediği o okul yolunun köşesinde bir bina arasına geldiğinde sigarasını yaktı.

Katsuki'nin bu yoldan geldiğini biliyordu, sıf onu görmek için geldiği bu yol ve bina arası artık her sabah ikisi adına sigara tüttürmek için bir yer olmuştu. İzuku severdi bu betondan yeri.

Şimdiyse onu beklemek kalmıştı.

_______________________

_______________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sick Days | ᵇᵃᵏᵘᵈᵉᵏᵘHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin