Bu sefer Katsuki bekliyordu oğlanın kapısında, dün onunla hiç görüşememişti.Yine de biliyordu İzuku'nun ondan hoşlandığını lakin kendisi de severdi oğlanı.
Aptal gururu duygularını içine bastırıyor, korkusu ona söylememesini söylüyordu. Yine de iki erkeğin ilişkisi hakkında rahat konuşması, her şeyi ele verdiğine oldukça emindi Sarışın.
Yine de geçmişte oğlana yaptıkları yüzünden, şimdi bir şeyleri söylemeyi kendisine yediremiyordu.
Beynini susturdu, sustursa da nafile kapıdan çıkan oğlan ile tekrar başladı sesler.
Yanına doğru gelen... Yağlı saçlara boyanmış haller, çökmüş hali, bembeyaz yüzü kansızlığın vurduğu yetmezmiş gibi ölmüş halde gözüken yüzü.
"Deku..."
İzuku tebessüm etti.
"Bana bakma Kacchan... Bugün biraz hasta hissediyorum da."
Katsuki nefret doldu, babasını bilirdi İzuku'nun ve sebebinin ne olduğu çok açıktı. Geçenlerde zaten mahallede duyduğu sesin kaynağı şimdi belli olmuştu, yine de o sesin İzuku'nun babası olmaması için dua etmişti.
İzuku'nun elinden tuttu Katsuki, çilli oğlan elinin tutulmasını beklemediğinden şokla kızarmış ve anlam verememişti. Şimdiyse Sarışın onu her zaman sigara içtikleri yere doğru çekiyordu.
"K-kacchan iyi misin..?"
"Bu soruyu benim sormam lazım Deku."
Vardıklarında yere doğru çöküp soğuk betona doğru oturacaklardı ki, Katsuki ceketini İzuku'nun altına serdi.
"Buna gerek yok."
"Hayır var, otur Deku. Zaten İlkbaharda bir insanın mutlu olmaması direk normal değil."
İzuku oturdu, Katsuki'yi ikna etmek asla mümkün olmazdı zaten.
Sarışında onun yanına çökerek kendisine de oğlana da birer dal yaktı.
Şimdi sohbet için açık bir ortam oluşmuştu.
"Neler oldu... Baban mı?"
İzuku irkildi.
"Çok mu belli oluyor..?"
"Deku, ölü gibisin... Sana yakın yaşıyorum, neden benden yardım istemedin?"
İzuku gülümseyerek tütününün dumanını havaya karıştırdı, bu gülümseme öyle çaresiz ve acıydı ki içine oturdu Sarışının.
"Biz yeni yeni yakın oluyoruz Katsuki... Dört sene öncesine döverdin beni duvarlarda, nasıl yardım isteyip soğutayım seni benden."
Katsuki yumruğunu sıktı.
"Özür dilerim..."
"Dileme... Çocuktuk ki hala öyleyiz... Sadece... Daha büyük çocuklarız."
"Özür dilerim."
İzuku acı gülümsemesini düşürmedi, nikotin şu anda aşırı iyi geliyordu ona.
"Söylesene Katsuki..."
Zümrüt yeşili gözler yukarı baksada yine beton taşlardan başka bir şey göremedi.
"Ne vazgeçirdi senide, zorbalık yapmayı bıraktın bana..?"
Katsuki tıkanıyordu, kendini öldürmek istiyordu.
"Sana yaptığım zorbalık cahilliğimdendi evet lakin anladım ki kendi zayıflığımdan yapıyormuşum zorbalığı sana... Sevdiğim birine zarar veriyordum ayak üstü, ailemin acısını senden çıkarıyordum bir nevide... Kendimden hâlâ çok utanıyorum, sana yaptıklarım affedilemez şeyler... Sana verdiğim her zarardan sonra hissettiğim tek şey hâlâ kırık kalmış kalpten başka bir şey değildi yine de bunu çok geç anladım... Özür dilerim..."
İzuku Sarışına doğru döndü.
"Biliyor musun..?"
"... Neyi?"
"Senden asla nefret etmedim. Beni döverken bile etmedim, edemedim..."
Katsuki sigarayı yere atarak, kollarını çilli oğlana sardı.
Bir süre sarıldılar...
________________
"Yaralarını saramam belki sevgilim, lakin küçük yara bantları yapıştırabilirim..."
-Alice Blood
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sick Days | ᵇᵃᵏᵘᵈᵉᵏᵘ
Hayran Kurgu"Bağımlı bir gençten daha kötü ne vardır bilir misin?" İçtiği sigaranın dumanının dağılışını öylece ölü gibi izlerken, merakla sordu. "Ne vardır?" "Aşık bir genç." "Hass*ktir be ordan!" Sarışın yanında ki kıza doğru tükürüp yürüdü, ne diye şimdi sin...