Çağlar söyüncü
-
İzmir'in en güzel mekanında oturmak en güzel aktivitelerimdendi. Tabi baba parası yiyen küçük gençleri görmekte eğlenceliydi.
Elimde olan kahve bardağını olduğu yerde çeviriyor ve bilgisayarımda aradığım o hatayı taratıyordum. Sistem taramaya başlarken gözlüklerimi kenara koydum ve gözlerimi kapatıp açtım.
İleride şapkası ile oturan birinin yanında en az 17 yaşlarında olduğunu tespit ettiğim çocuğun fotoğraf çekilmesini gördüm.
Kimdi bu?
Oyuncu?
Sporcu?
Gözlerimle görmeye çalışırken gözlüğümün olmadığı aklıma geldi masaya bıraktığım gözlüğümü tekrar taktım ve gözlerimi kısıp baktım.
Hala kafamda kim olduğunu anlamamıştım ama bilgisayarımdan gelen ses ile bulunan yanlışa döndüm.
Kodu hemen düzelttikten sonra kafam Türkiye formasına imza atan şapkalı o adama döndü.
Bilgisayarımla işim bittiğine göre aratma yapabilirdim.
Milli takım oyuncuları
Uğurcan çakır
Kerem aktürkoğlu
Abdulkadir ömür
Merih Demiral
Dorukhan Toköz
Hayır bunların hiç biri değildi.
Çağlar söyüncü
Aha. Buldum seni.
Elimde olan telefonu yiğenim kısmına tıklayarak face time açtım.
" Ya hala oyundayım niye arıyorsun ya?"dediğinde güldüm
"Sana da merhaba sevgili yiğenim" diyerek kamerayı arka tarafa çevirdim.
"Sence ben kimi buldum efe?"dediğimde ekrana bakan efe çığlık atmıştı.
"CAĞLAR ABİ Mİ O?"dediğinde
"evet ve oturduğum kafede ve sen de aaa evet halamla ben kalmam diyip İstanbul'a teyzeme gidicem demiştin değil mi? Söyle bana bakalım imza ister misin?" Ekrana saldırmak istiyormuş gibi bakan efe gözlerini kıstı.
"Canım halam nolur onunla konuşmama izin ver hadi lütfen." Kahkaha attım ve ayağa kalktım.
" Dua et ilk yiğenimsin cüce gidip konuşturacagim ama bir daha teyzene gidersen senle konuşmam."
"Biletimi yarın al gelirim hala valla bak" dediğinde güldüm.
İlerledim ve " şey yiğenim size çok hayranda sizinle konuşabilir mi?"dediğimde kafasını bana döndürüp elimde olan telefonu almak istiyormuş gibi elini uzattığında eline verdim.
Biraz efe ona olan hayranlığından ve futbola gittiğinden bahsettikten sonra bir kağıda imza ve isim attirmistim. Tabi efe durur mu görüntülü ssler almıştı.
Telefonu geri aldım ve teşekkür ettim.
" Tek misiniz?"dediğimde etrafa baktı ve elinde olan kahvesinden bir yudum daha aldı.
"Öyleyim."dediğinde kafa salladım ve arkaya döndüm.
"İsterseniz bana eşlik edebilirsiniz kahve beraber içebiliriz."dediğinde kafamı salladım ve oturdum.
Tabi diğer masadan bilgisayarımı alıp gelmiştim.
"Bilgisayar ile burada iş yapılır mı?"dediğinde elimde olan kahveyi kenara koydum ve bilgisayarıma bakıp çağlara döndüm.
"Valla kimse gelmiyor diye oturup burada çalışıyorum. Kafam dağılıyor evde kodları Aratırken eşyalara zarar verebiliyorum burada iyi oluyor."dediğimde hafifçe güldüğüne şahit olmuştum.
" Güzelmiş , bu arada ismin neydi?"dediğinde gülerek "İdil" dedim. O da kafa salladı . Biraz gündem gibi konulardan konuştuktan sonra kalkmıştım.
" Görüşürüz Çağlar" dedim ve o da elini uzattı " tanıştığıma memnun oldum İdil." Dedi ve gülümsedi.
Nereden bilebilirdi ki İdil
Bir kaç gün boyunca çağların onu görmek için sıkça o kafeye geleceğini.
-
Bunun. Kitabı yazilirmis hocam
Siz istiyorsunuz bende yazıyorum askolarim
Umarım begenirsin
Öptüm
