Altay bayındır
-
Telefonumda çalan ayrılık marşı ile gözlerimi yumdum ve yıldızları izlemeye devam ettim. Derin nefesler veriyor ve alıyordum. Tabi buna şişen karnımın el verdiği kadar.
Bırakıp giden sen geri de kalan ben ..
Altay ile ayrılalı baya olmuştu galiba. Benim hayatımdan çıkalı bencil olduğumu söyleyip bu ülkeden gitmemi isteyeli . Bir ay sonra hamile olduğumu öğrenip hüngür hüngür ağlamamı sağlayı beş ay geçmişti.
Yarın Türkiye'ye donecektim. Belki de dönmemeliydim ama ona bir bebeği olduğunu söylemem gerekiyordu. Biliyorum kızgındır, öfkelidir ama çocuklara olan zafı başkadır.
Beni sevmesin
Ama onu sevsin isterim .
Kızımızı sevsin...
Derin nefes verip olduğum yerden kalktım tabi karnım el vermediği icin kenardan destek alarak kalktım.
Bundan 7 ay önce bu hayalleri kurduğum adam olsaydı. Belki kaldırırdı beni.
İçeri girip telefonumda olan şarkıyı kapattım. Yatağıma uzandım ve gözlerimin kapanmasına izin verdim.
-
Akşama geldiğimde Türkiye'ye baktım. Hiç bir şey kaybetmişe benzemiyordu. Oysa bu ülkede hayalleri yarım kalan kaç kadın vardı.
Bavulumu alan kız arkadaşıma baktım.
"Teşekürler rüya"dediğimde güldü ve elimde olan bavulu arabasina koydu.
"Teyzesini görmeye gelen miniği karşılamak benim görevim"dediğinde gözlerim dolu dolu ona sarıldım.
"Seni seviyorum rüya"dediğimde o da güldü.
"Verdiğin kopyalara say hadi"dediğinde bindiğim koltuğu biraz geriye ayarladım ve gözlerimi kapadım.
Yolculuklarda uyumayı seviyorudum.
İndiğimizde bana odamı gösteren
rüya 'ya teşekür ettim ve üstümü değiştirmek için bavulu açtım.
Penyemi çıkarttım ve şişen karnıma baktım.
"Merhaba küçüğüm"diyerek onu hissettiğim yere elimi koydum. Güzel bir histi.
"Babamı tanımak ister misin?"dediğimde karnımda olan Kıpraşmalar beni güldürdü ve bir o kadarda ağlattı.
"Özür dilerim annecim, babası bir hayat vermek istemezdim sana umarım seni kabul eder baban"diyerek üstüme rahat bol bir penye giydim altıma da kısa bir şort ve yatağa kendimi bıraktım.
Çok mu uyumustum ne?
Sabah kalktığımda hazırlanan kahvaltı kokusu beni aciktirmis ve uyandırmıştı.
Uzun zaman oldu birinin bana kahvaltı hazırlamayalı.
Sahi beni neden kimse önemsemiyordu?
Kahvaltıya inip arkadaşıma teşekkür ettim.
Kahvaltımı yaptım ve tulumumu giydim ve elime telefonumu aldım.
Emel: Altay
Emel: *** gel
Emel: soru sorma saat 16.30da gel ( Görüldü)
Dediğim mekanda otururken ofladim. Gelmeyecekti.
Aradan yarım saat geçti.
Gelmedi
-
Bir saat geçtiGelmedi
-
Saat18.00 oldu
Gelmedi .
-----En sonunda ayağa kalktım ve oradan uzaklaştım.
Telefonumu elime aldım ve yarına bilet aldım.
Ben bir şey kaybetmezdim.
O kaybederdi.
-
Emel: bir kere gelip beni dinleyseydinEmel: karnımda senin çocuğunu taşıdığımı bilirdin
Emel: ama şimdi tekrar yurt dışına gidiyorum
Emel: bir daha beni bulamayacaksın.
Emek: elveda
Altay: ne?
-
-
İyi değilim,part2 isterseniz bakarız
Takipten çıkanlara da teşekür ediyorum
Kendinize iyi bakın.