2-❝ kimden geldiği bilinmeyen mektuplar ❞

555 43 6
                                    

________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

________________________________

╚»★«╝ ╚»★«╝
————————

Hayvanat bahçesinde yaşanan talihsiz olaydan sonra Harry ve Audrey hayatlarında aldıkları en uzun cezaya çarptırılmışlardı. Öyle ki cezaları bittiğinde yaz tatili gelmişti.

Audrey, okulun bitmesine seviniyordu. Okulda ile asla mutlu anıları olmamıştı her zaman kardeşi ve kendisi ile alay eden aptal, mankafalı zorbalarla uğraşmak zorunda kalmıştı.

Fakat yaz boyu ev işi yapmakta harika bir plan gibi görünmüyordu. Petunia teyze neredeyse tüm yemekleri ona hazırlatıyor ama çok azından yemesine izin veriyordu.

Zaten Harry'de en az kardeşi kadar sıska ve ufak tefek bir çocuktu. Yinede yaşıtlarından kat kat daha hızlı koşuyordu ki bu Dudley ve çetesi onu kovalarken çok işe yarıyordu.

Audrey'in başında onu avlayıp kum torbası gibi kullanacak Dudley olmadığı için şanslıydı. Ancak tüm gün ocağın başında veya ütü masasında dikilmek yerine bir yere saklanıp Dudley'in onu aramasını tercih ettiği zamanlarda vardı.

Kardeşlerin yazı her ne kadar berbat geçsede ortaokula geçecekleri mutluydular.

Çünkü Dudley ve arkadaşları Smeltings adında özel bir okula gidecekken Harry ve Audrey Stonehall High adında bir devlet okuluna gidecekti.

Kuzenleri o okul hakkında ne kadar korkunç şey söylesede Audrey ve Harry, onlardan uzak olduğu sürece her yere gitmeye razıydı. Hem en fazla ne olabilirdi. Kardeşler itilip kakılmaya ve ceza almaya yeterince alışıklardı.

Dudley'in orta okul üniformalarının aldığı günün ertesi sabahı, Audrey her zaman olduğu gibi kahvaltı hazırlıyordu.

Teyzesi minik oğluşunun en sevdiği yemeklerden olan krep yaptırtıyordu. Bir tane bile yiyemeyecek olmasına rağmen tabakta üst üste kreplere baktı.

Audrey iyi yemek yaptığını kabul ediyordu çünkü şu ana kadar eniştesi veya teyzesi yemeklerden hiç şikayetçi olmamıştı.

Fakat yiyemedikten sonra iyi bir aşçı olması onu sadece sinirlendiriyordu.

Şekerle tuzu bilerek karıştırsa ne olurdu?

Sonuçta on yaşında bir kızın yemek yaptığını düşünürsek bu gayet normal bir durumdu. Gelecek cezaları aklından geçirdikten sonra bu fikirden vazgeçti ve yemekleri servis etmeye başladı.

Bu sırada Vernon enişte kardeşine günlük pastaları getirmesini emrediyordu. Evet emrediyordu çünkü konuşması şöyle olmuştu.

"Çocuk, posta hemen!"

Harry çok geçmeden gazete ve diğer zarfları yemek masasına bırakıp yanıma geldi.

Elinde iki adet zarf vardı.

「ᴛʜᴇ ᴏᴛʜᴇʀ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」₁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin