"Çok görmek, çok acı çekmek ve çok çalışmak, öğrenmenin üç temel direğidir."
- Benjamin Disraeli-
Çocukluğumdan beri derslerim dışında başka bir şey ile uğraşmamıştım. Sürekli derslerine odaklanan biriydim. Bu benim için iyiydi çünkü akademik başarım hep yüksek oluyordu. Ama ilk defa derslerim haricinde bir şeye bulaşmıştım ki bu da derslerime katkı sağlayacaktı. Yoksa onlarla asla işim olmazdı.
Akşam yemeğinden sonra tüm ödevlerimi bitirip kuzenimin bizim evin garajına kilitlediği elektrikli motosikleti almıştım ve beşli ile buluşacağım parka gelmiştim. Babam evde olmadığı için sorun çıkmamıştı. Telefonumu çıkardım ve Barut hocanın bana attığı programa baktım.
06.00: Uyan!
06.20: Antrenmana başla!
08.00: Antrenmanı bitir!
08.20: Kahvaltı yap ve okul için hazırlan!
08.50: Okulda ol!
12.00: Spor salonunda ol!
13.30: Antrenmanı bitir!
18.20: Akşam yemeğini ye!
19.00: Akşam antrenmanı için hazırlan!
19.30: Akşam antrenmanına başla!
22.50: Akşam antrenmanını bitir.
23.00: Zıbar!
Bu programda kendime ders çalışabileceğim aralıklar belirlemiştim. Hatta şu anda bile yanımda biyoloji defterim vardı. Beşli daha gelmemişti. Evden erken çıkmıştım ama onların bana hemen yetişeceğini düşündüğüm için erken çıkmıştım. Ofladım ve telefonumu cebimden çıkardım. Barut hocanın dediklerinden sonra onların telefon numarasını alıp bir grup açmıştık.
Dostum kendimi tedirgin hissediyorum. Neden onlara telefon numaramı verdim ki?
GENÇ YUMRUKLAR
Siz: Nerede kaldınız?
Fino Köpeği: Ben hala parkı arıyorum. Nerede bu park?
Dört Göz: Ben birazdan orada olurum.
Süslü: Seni gördüm, hemen yanına geliyorum Deniz.
Mitoz: Of, sikerler.
Gelmek zorunda mıyım?
Mafya Kılıklı: Ben sokağa girdim ve Alevi gördüm.
Fino Köpeği: Anan güzel mi lan senin?
Tabi geleceksin!
Dostum bu grupta çok saçma mesajlaşmalar dönüyordu.
Telefonumu kapattım ve başımı kaldırdım. Alev bana doğru geliyordu. Hemen arkasında da Mahir vardı. Telefonumu cebime koydum. Alev yanıma geldi. Gözleri üzerinde oturduğum elektrikli motosikletteydi.
"Bu ne?"
"Elektrikli motosiklet."
"Onu görüyorum da neden burada?" dedi Alev. O sırada Mahir yanımıza gelmişti. "Siz koşarken ben de buna bineceğim."
"Ama bu haksızlık," dedi Alev kaşlarını çatarak.
"Ders çalışmalıyım," dedim yavaşça. "Koşamam bu yüzden. Hem beni bir nevi olimpiyat yarışlarındaki tavşan aletleler gibi düşün. Sizin temponuzu arttıracağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatsızlar
Teen FictionBu hayatta herkesin bir amacı vardır. O amaca ulaşabilmek için belli bir yolda yürür insan. O yolun tüm zorluklarına, yolun sonundaki amacı için katlanır, engellere göğüs gerer. Çalışır, çabalar. Her şey amacı içindir. Ve bir de bunun tam ters...