yedi; güzel sanatların bir dalı olarak cinayet

79 8 9
                                    

vampire reference in a minor key - will wood

vampire reference in a minor key - will wood

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zaman, sefil bir çabuklukla geçiyor. Şu hana adımlarını ilk attıkları geceden beri iki hafta olmuş bile. Her gece dışarı çıkıyor, etrafta dolaşıyor, serserilik ediyorlar- ölümsüzlüğün tadını çıkarmaktalar. Atsushi halinden memnun, Akutagawa da öyle, ara sıra avlanmaya çıkıyor. Bazenleri Atsushi de gelmek istiyor onunla, ama genellikle odada oturuyor, çevresine ördüğü alışılmadık huzur duvarı sayesinde bir çeşit tatil yapıyor. Evet, onun deyimiyle bir tatil bu, dört duvar arasında sıkıldıkları o malikaneye kıyasla bu sidik kokulu sokaklar bir cennet. Akutagawa ise bunu kabul etmemekte ısrarcı. O, dışarıya zorunluluktan çıkacak türden insanlardan, yanında Atsushi olmasa bütün gün şu küçücük yerde pinekleyecek.

"Hayaletlerin duvarların içinden geçebilme sanatında ustalaşmasını sağlayacak yönergeler var bu kitapta. Adım bir: Bir duvar bulun."

"Çok eğitici bir şeye benziyor."

"Evet, Akutagawa. Bu konuda yeteri beceriyi geliştirebilirsem duvarların arkasını dahi görebileceğim. O yüzden çalışmalarıma saygı duy."

"Şahsen duvarların arkasından başkalarını röntgenlemeni istemem."

Atsushi, kaşları çatık halde kitabını okumaya devam ediyor. (Sen ne anlarsın bu işlerden, kahrolası vampir!, diye söyleniyor.) Lâkin Akutagawa, son birkaç gündür aralarına zuhur eden gerginlikten şikayetçi. Sanki Atsushi, onun bilmediği bir şeyden haberdar, perişan, gereksiz bir bilgi bile olsa, bu hissiyat Akutagawa'nın sözcüklerine batıyor, düşüncelerini kurcalıyor. Kendinizden bir şeyler saklandığını anlarsınız ya, fakat sorgulamaya yüz bulamazsınız, aynen öyle bir fikir Akutagawa'nın aklındaki. Ne olduğunu ölümüne merak etse de Atsushi'nin üzerine gitmeyecek, o anlatmaya hazır olana dek bekleyecek.

"Ne yapıyorsun?"

Aynı yatakta, aralarında bir iki metre mesafeyle uzanmıyorlarmış gibi yönelttiği soru Atsushi'nin, onun bir şeyler isteyeceğine işaret ediyor. Akutagawa, onun sesinde belirsiz tonlamaları, el hareketleri, yüzünün değişmeyen kırışıklarının davranışlarını nasıl yorumlayacağını, lehine nasıl çevireceğini çok iyi biliyor. Ve Atsushi'nin arzusu fazla bir şey değil herhalde, lafı uzatıyor sadece. Akutagawa'nın kulaklarına yakınlarda bir yerlerde gezinen minik bir farenin ayak sesleri ulaşıyor, etrafına bakınıyor ve bir şeyler saptayamıyor. Şu sefil zaman, gözlerini eskitmiş olmalı-- yaşlanıyor haliyle.

"Hiçbir şey yapmıyorum canım, gördüğün üzere. Peki sen ne yapıyorsun?"

"Ne kadar da çok ortak yönümüz var! Ben de hiçbir şey yapmıyorum," şaşırtıcı bir alayla ekledi. "Canım."

"Birbirimiz için yaratılmışız resmen."

Akutagawa da dalga geçiyordu.

"Kesinlikle, kesinlikle. Öyleyse, hazır hava kararmışken neden aşağı inip biraz içki içmiyoruz?"

bernadette | shin soukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin