Bölüm 3 - Otobüs

1.6K 169 170
                                    

Kelime sayımız: 807

---------------

Hyunjin Felix'le birlikte koltukta otururken bir kolu büzülmüş gibi duran gencin omzuna dolanmıştı, ikisi de Felix'in kucağındaki dizüstü bilgisayara bakıyordu.

1 hafta önce gelen kızlar adreslerini gerçekten de her yerde paylaşmıştı ve ikilinin kapısı 7 gün 24 saat boyunca çalmıştı.

''Hm... Bu nasıl?'' diye sordu Felix merakla büyüğüne bakarak.

Hyunjin ekrandaki 2 yatak odalı eve bakarken burnunu kırıştırıp başını iki yana salladı, Felix ise başını eğip homurdandı.

''Bu konularda iyi değilim, of''

Hyunjin kıkırdarken gence biraz daha yanaştı ''3 odalı olması 1 tanesinin sana stüdyo olabilmesi anlamına gelir, ayrıca bir mutfak da iyi olurdu ve son baktığında bu yok''

Felix kısa bir süre düşündükten sonra başını büyüğün göğsüne yasladı ve ofladı ''Bu iş çok sıkıcıııııı''

''Ama burada kalmaya devam edemeyiz değil mi?''

''Haklısın''

İkilinin konuşması gencin telefonunun çalmasıyla kesilmişti. Felix bilgisayarını kapatıp onu bir kenara koydu ve gelen çağrıyı yanıtladı.

''Efendim Chan hyung?''

Hyunjin Chan'ın kim olduğunu biliyordu, Felix'in menajeriydi.

Felix Chan'ı dinlerken bir anda şaşkına dönmüş gibiydi ''Ne ne??'' o anda Hyunjin'in ona merakla baktığını gördü, büyüğü gencin sakinleşmesi için saçlarını hafifçe okşayınca da gülümsedi ''Oralara da gitmem gerekeceğini bilmiyordum''

Hyunjin gencin ona iyice sokulmasına izin verirken bir anlığına ona bakıp gülümsediğini de gördü.

''Evet bir tane buldum hyung, olabilecek en iyi koruma kendisi'' dedi Felix, sonra da telefonunu göğsüne dayadı ''Önümüzdeki 8 ay için herhangi bir planın yok değil mi?''

Hyunjin başını iki yana sallarken yanakları da biraz kızarmıştı, Felix konuştuğu herkese onu övüyordu.

''Tamamdır o da geliyor... Bir dakika ne?? 2 gün mü?! Ama ben düşünmüştüm ki-'' Felix'in gülümsemesi düşerken gerilmişti de ''Anladım... T-tamam... Teşekkürler hyung, görüşürüz...''

Hyunjin gencin telefonu kapatıp bir iç çektiğini görünce endişelendi ''İyi misin Felix?''

''Chan hyung tur için 2 gün içinde alınacağımızı söyledi...''

''Neden ki? Daha 1 buçuk hafta zamanımız vardı''

''Biliyorum... Erkenden yola çıkmamızın sebebi başka şarkıcılarla birlikte gitmemiz gerektiği içinmiş...''

''Kim gibi mesela??''

''Seo Changbin gibi...'' dedi Felix yüzünü saklayarak ''O zorbalık konusunda birinci olandır...''

Hyunjin gencin saçıyla biraz daha oynadı ''Sakin ol lütfen, ben de orada olacağım her şey iyi geçecek. Ayrıca sana sokulup oturmak her ne kadar hoşuma gitse de, tura daha yakın bir zamanda gideceğimiz için eşya toparlamamız gerek''

Felix kızarırken küçük bir çocuk gibi sızlanarak ayağa kalktı ve odasına gitti.

''BU DA NE BÖYLE?!''

Hyunjin gencin çığlığını duyunca hemen odasına gitti ve cama yaklaşıp neler olduğuna baktı ''Yok artık!''

Arka bahçe hayranlarla doluydu, bazılarının çadırı bile vardı ve çoğu arka kapıya dayanmış sürekli olarak ona vuruyordu.

Felix başını sallayıp odadan hızla çıkarken Hyunjin bütün perdeleri çekti ve hemen gencin yanına döndü ''Felix... İyi misin?''

''Ben--... Evet, iyi olacağım...'' dedi Felix yatağının altındaki canavardan korkan bir çocuk edasıyla.

Bu durum Hyunjin'i yine kıkırdatmıştı.

''Komik olan ne?'' diye sordu Felix büyüğüne bakıp somurtarak.

''Sen. Komik olan sensin''

O anda Felix'in dudakları her zamanki şirin gülümseme halini aldı, Hyunjin'e ona karşı beslediğini bilmediği bir çeşit sevgiyle bakıyordu.

Sonrasında ikisi de kendi eşyalarını toparlamak için yeniden odalara çekilmişti.

*-*-*

Hyunjin koltukta rahatça otururken Felix'in başı da büyüğün kucağındaydı, Chan gelene kadar telefonundan bir oyun oynuyordu ve Hyunjin de onu izliyordu.

İşleri kötüleştiren bir durum daha olmuştu. Changbin'in tur otobüsü arıza yapmıştı ve Felix iyi yürekliliğine yenik düşüp onun da kendi ekibiyle gelmesine izin vermişti.

Sonuçta Felix'in otobüsünde 8 yataklı bir bölme vardı ve nasıl olsa boşta kalan yerler olacaktı.

''Kahretsin!'' diye haykırdı telefonunu koltuğa fırlatarak ''Pis oyun...'' dedi somurtarak.

Hyunjin kıkırdarken parmaklarını yine gencin saçlarının arasından geçirdi, onları dışarıdan gören kesinlikle bir çift olduklarını sanırdı.

Ama değillerdi! Sadece ünlü bir şarkıcı ve koruması işte.

''Hadi bakalım'' dedi Hyunjin ''Chan yakında gelir, artık toparlanmamız lazım''

''Evet... Geldiğine dair daha şimdi mesaj attı, oyunu da o yüzden kaybettim zaten'' dedi Felix ''Ama seslere bakılırsa geldiğini hayranlar da biliyor...''

İkili ayağa kalkınca ikisi de boy aynasının önünde durdu, Felix kendine bakarken şarkılarından birini mırıldanıyordu. Yine simsiyah giyinmişti.

''Hyunjin, şeyi gördün mü-''

''Gözlüklerini. Evet, buradalar'' dedi Hyunjin gözlük kutusunu gence uzatarak, yüzünde de bir çeşit sırıtış vardı.

Felix kutuyu almak için uzandı ama Hyunjin elini havaya kaldırınca ona ulaşamamıştı ''Seni pislik!'' dedi gülerek.

Hyunjin de gülerken gözlüğü kendine taktı ''Hayır tatlım, bana daha çok yakışıyorlar!''

Felix büyüğüne güldü ve onu baştan aşağı süzdü ''Aslında evet yakıştı, çok sofistike görünüyorsun böyle!''

''Beni utandırıyorsun'' dedi Hyunjin hala gülerken gözlüğü gence takarak ''Sen de bu şekilde çok tatlısın Felix''

Felix yanaklarının kıpkırmızı olduğunu hisseder hissetmez valizine doğru gitti ve birkaç derin nefes aldı.

''Gitmeye hazır mısın?''

''Hazırım!''

Kapının dışında ikiliyi bekleyen başka tur görevlileri vardı ve hemen valizleri alıp onları otobüse doğru götürmeye başladılar.

Hyunjin gencin kalabalığın içinde yürümekten rahatsız olduğunu bildiği için önden giderken herkesi uzak tutmaya çalışıyordu.

''Geri çekilin! Biraz alan yaratın!''

İlgi meraklısı hayranlar üstlerine bağırılmasından memnun olmasa bile Felix sonunda güvenli bir şekilde otobüse binmişti, bugünlük hiç zarar görmemişti ve bir daha da olmamasına çalışacaklardı.

Hyunjin son anda odasında bir şey unuttuğunu fark edince hemen eve döndü, Felix de en azından kendi otobüsünde güvendeydi.

Değil mi?

Bodyguard -HyunLix-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin