Kelime sayımız: 610
--------------
Felix sahne arkasında volta atarken açıkça gergin şekilde tırnaklarını da yiyordu. Birkaç dakika sonra Londra'nın büyük sahnesinde seyirci önüne çıkacaktı ve her şeyi mahvetmeyi hiç istemiyordu.
Chan arka tarafta herkese bir şeyler bağırırken Felix onu tamamen görmezden geldi, yoksa gerginliği daha da tavan yapacaktı. Sadece Hyunjin'in sesini duyduğunda ona doğru döndü.
''Çok gerginsin değil mi?'' diye sordu koruma.
Felix hemen büyüğün kollarına koştu ''Bunu mahvetmeyi gerçekten hiç istemiyorum hyung!''
''Şşşş, sorun yok bebeğim hiçbir şeyi mahvetmeyeceksin''
''Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?''
''Çünkü Sen Lee Felix'sin ve bunu sorunsuz atlatabilirsin''
''Atlatamam, fazla gerginim. Uzun süre sonra kraliçeyle görüşmem yetmeyecekmiş gibi konserden hemen sonra onunla yemek yiyeceğim!''
''Hepsini atlatacaksın, merak etme''
''Yemeğe sen de gelir misin?''
''Kraliyet yemeğine? Ben??''
Felix hızla başını aşağı yukarı salladı ''Evet''
''Davetliler arasında olduğumu sanmıyorum''
''Ben orada olacaksam sen de olmalısın, bu durumda davetlisin''
''Eğer bana ihtiyacın olacağını düşünüyorsan elbette gelirim'' diye gülümsedi Hyunjin.
Felix de kocaman gülümsedi ''Yaşasın! Teşekkür ederim hyung!''
''Yemekten sonra da oturup ne istersen konuşuruz tamam mı? Aramızda sorun kalmasını istemiyorum. Ben de sana her ne istersen düzgünce anlatacağım''
''10 saniyeye sahnedesin!'' diye bağırdı Chan.
Hyunjin genci öptükten sonra onu sahneye yolladı. Kraliyet ailesine özel olarak birlikte daha fazla sahneleri olmuştu ve çok eğlenmişlerdi, herkes de mutluluk içinde tezahürat ediyordu.
Felix şarkıları bütün kalbiyle okurken Hyunjin onunla bir kez daha gurur duymuştu.
Sadece son dans sırasında Felix bir ara tökezleyecek gibi oldu ama koruması onu tam zamanında tuttu ve gösteriyi sorunsuz şekilde bitirebildiler, öpücük de dahil şekilde tabi ki.
Felix selam verirken oldukça mutlu görünüyordu, ama sahne arkasına geçer geçmez şaşırtıcı şekilde Hyunjin'i duvarın birine itti ve ona bağırmaya başladı.
''O da neydi öyle?!''
''Ne neydi Lix-''
''Bilmiyormuş gibi davranma! Diğer dansçılardan birine öküzün trene baktığı gibi bakıyordun! Seni gördüm!!''
''Kimseye bakmıyordum!'' dedi Hyunjin gencin tutuşundan kurtularak.
Felix bu sırada birkaç adım geri çekildi ''O-... o bana söyledi!'' derken de gözleri dolmuştu.
''Kim sana ne söyledi yine?'' diye sordu Hyunjin gözlerini devirerek.
''Baktığın dansçı... İsmi Jeongin... Bana onu öptüğünü söyledi...''
''Öyle bir şey yapmadım!''
Felix artık ağlamaya başlamıştı ''Kanıtla o zaman!'' diye bağırdı.
Hyunjin de ona bağırdı ''Bunu nasıl kanıtlayabilirim?! Yapmadım diyorum işte!''
''O halde yapmışsın! Sen berbat birisin! Senden nefret ediyorum!!'' diye bağırdı Felix sonrasında oradan hızla ayrılarak.
Hyunjin sinirinden çenesini kastı ama yine de genci takip etti. Felix böylesine bir şeye nasıl inanmış olabilirdi ki?
Yine de o nereye gidiyorsa peşinde kalıp onu korumalıydı. Ama giyinme odasına girer girmez gözleri korkuyla doldu.
Odanın diğer tarafındaki bir sandalyede resmen bir bomba vardı.
59
58
57
56
Hyunjin'in gözleri kocaman açıldı, hemen Felix'i kapıp kapıya doğru gitti ama birileri onu kilitlemiş gibiydi.
43
42
41
''Hyunjin bırak beni!!''
Hyunjin paniklerken karnına berbat bir ağrı girdiğini hissedebiliyordu, ağzından da tek bir kelime çıkaramamıştı.
29
28
27
26
''Sana senden nefret ettiğimi söyledim Hyunjin! Bırak beni!!''
Felix bir şekilde büyüğün tutuşundan kurtuldu ve ondan uzaklaşayım derken bombaya doğru yaklaştı, korumanın korkusu ise gözle görülür şekilde artmıştı.
''Çık! Çık odamdan!'' diye bağırdı Felix.
'Ama kapı kilitli ve buradan hemen çıkmazsak ikimiz de öleceğiz... Ben bir şeyler yapmazsam-' diye düşündü Hyunjin.
9
8
7
Hemen genci yeniden tuttu ve onu bombadan uzaklaştırıp odanın diğer tarafına çekti.
4
3
2
Felix'in önüne geçip kollarını ona bir kalkan gibi sardı.
1
0
Patlamanın sesi sağır ediciydi ve Hyunjin'in sırtı feci şekilde yanmıştı.
Gözlerini açık tutmaya çalıştı, sonuçta Felix'in ona ihtiyacı vardı...
Vardı değil mi...?
Gerçi ondan nefret ettiğini söylemişti...
Felix bütün kalbiyle bağırıp ağlıyordu ama Hyunjin hiçbirini duyamamıştı.
Belki de artık bir korumaya ihtiyacı yoktu...
Evet...
En iyisi buydu...
''Felix...'' diyebildi Hyunjin.
Felix büyüğün yüzünü avuçlarının içine aldı ''Hyunjin! Benimle kal!'' diye bağırdı.
''Ben... S-seni seviyorum Bokkie... Çok ü-üzgünüm...''
Sonra da bütün dünya karardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bodyguard -HyunLix-
Fanfiction-Tamamlandı- "Koruman olabilir miyim?" "Yani... Olabilirsin. Ama hayranlarım epey can sıkıcı olabiliyor" ⚠Bu kitap +18 bir sahne içermektedir⚠ En iyi sıralama: #1 bodyguard #1 turkce