Bodyguard -HyunLix-

Bonus Bölüm! - İlk (+18)

Bunu isteyenler de oldu istemeyenler de (çoğunluk istemiş olsa bile-), o yüzden ana hikayeden çoğunlukla bağımsız şekilde yazmak istedim, okumak isteyenlere iyi okumalar!!

Kelime sayımız: 1222

------------

''İyi misin hyung? Bütün gün pek kendinde değil gibiydin'' dedi Felix artık nişanlısı olan kişiyle paylaştığı odanın kapısından.

Chan ve ekibin kalanı ikilinin nişanlanışı adına onları ziyarete gelmişti ve sabahtan beri sohbetler edip kahkahalara boğuluyorlardı.

Hyunjin hızla başını iki yana salladı ve hala kapıda duran gence sırtını döndü ''İyiyim merak etme, sen gidip misafirlerle ilgilen, ben de... Birazdan gelirim'' dedi sessizce.

Felix odaya girerken bu konuya yumuşakça yanaşabilmeyi umuyordu ama bunu nasıl yapacağı hakkında en ufak bir fikri yoktu. Alt dudağını ısırarak arkasından kapıyı kapattı, sanki o anda sadece bunu yapabilecek özgüvene sahip gibiydi.

''Konuşmak istemediğine emin misin? Kafan bir şeylerle dolu gibi'' dedi artık yatağa oturmuş ve başını eğmiş olan büyüğüne bakarak.

''...Eminim. Ben iyiyim, inan bana''

Hyunjin bunun ne zaman olduğunu algılayamadı ama Felix bir anda hemen önünde bitivermişti. Kalp atışları hızlanırken bütün vücudu da gerildi, sakinleşip nefes almaya çalışırken kulaklarının da kızardığını hissedebiliyordu.

''Hadi ama, biz nişanlıyız artık. Bana söylersen ben de kimseye söylemem biliyorsun'' dedi Felix yüzünde büyükçe bir gülümsemeyle.

O anda gencin gözleri nişanlısını kötü hissettiren şeyin ne olduğunu bulma umuduyla bütün vücudunu taramaya başladı. Gözlerinden burnuna, dudaklarından köprücük kemiklerine, ve göğsünden tam da bacak arasında yatan soruna doğru onu inceledi.

Felix'in gözleri büyüyüp onunla yeniden göz göze geldiğinde Hyunjin de ona kendinden utanmışçasına bakıyordu ''Lütfen çık'' diyebildi titrek sayılabilecek bir sesle.

Felix ağzından neler çıkacağını hiç düşünmeden başını iki yana salladı ''Hayır- bekle- bu yüzden utanmana falan gerek yok ki-'' dediğinde aslında ne dediğini anca idrak etmiş ve içten içe kendine sövmüştü.

Hyunjin ise cevap olarak onu hafifçe itti ''Çık odadan''

Dış kapının kapandığını duyduğunda Felix kısa bir süre düşündü. Normalde Chan ve diğerleriyle birlikte akşam yemeği için alışverişe gideceklerdi ama ikili odadan çıkmadığı için kendileri gitmiş olmalıydılar.

O anda kollarını önünde birleştirdi ve büyüğüne bakarken içine yakın zamanda onu pişman edecek bir özgüven dalgası geldi ''Sana yardım edeceğim''

Oda tamamen sessiz kaldığında ikilinin duyduğu tek şey kendi kalp atışları kalmıştı.

''Olmaz'' dedi Hyunjin basitçe.

Sabahtan beri içinde tuttuğu şeyleri bir kenara bıraktı ve genci itmeye devam etti. Yüzü hala kızarmış haldeydi ve bacak arası da açıkçası... Acı içindeydi.

''İnan bana çok daha kolay ve hızlı olur hyung, endişe etmen gereken bir şey değil''

Hyunjin başını iki yana salladı. Bu teklif oldukça baştan çıkarıcıydı ama reddetmesi gerekiyordu. Felix'le her türlü cinselliği düğün gününe saklamak istemişlerdi ama uzun zamandır yapmadığı bazı şeyler ve nişanlısıyla olan güzel zamanları bacak arasının hareketlenmesini körüklemişti.