Kelime sayımız: 836
------------
Felix Hyunjin'in kendinde olmadığını ve sürekli olarak dalıp gittiğini fark etmişti.
''Hyunjin!'' diye seslendi bilmem kaçıncı kez.
''Hm?''
''Saatlerdir sana sesleniyorum!''
''Ah, kusura bakma...''
''Beni sahne arkasına götürür müsün?''
Hyunjin genci onayladı ve onu koridorlarda götürmeye başladı. Felix'in bugün harika göründüğünü düşünüyordu ama sanki o da kendinde değildi, oldukça mesafeliydi, elleri titriyordu ve sanki bir şeylerden korkuyormuş gibi bir havası da vardı.
Konser başladığında koruma düşünceleriyle bir kez daha baş başa kalmıştı ve bunlar artık beynini zorluyordu. Kafasını dağıtmak için kendini gösteriye vermeyi denedi ve Felix'i dinlemeye başladı.
Genç şarkıcı başta iyi görünmüştü ama sanki kendini kasıyor gibiydi, hareketleri titrek ve dengesizdi. Üzücü şarkılarından birinin ortasında bir anda sahneye çöktü ve mikrofonunu çıkarıp onu bir kenara fırlattı.
''Felix!'' diye bağırdı Hyunjin hemen gencin yanına koşarak ''Felix ne oldu böyle? İyi misin??''
Müzik durduğunda seyirci de sessiz kaldı, Hyunjin genci kollarına aldığında ağladığını fark etti ve endişesi iyice arttı. Bir şeyler açıkça tersti.
''Felix... Sahneden inmek ister misin?''
''S-seyircinin bir gösteriye i-ihtiyacı var... Akşamlarını m-mahvedemem...''
Hyunjin yine de gencin ayağa kalkmasına yardımcı olup onu sahne arkasına götürdü ve giyinme odasına oturttu. Changbin de bu sırada bölgede başka bir yerde kendi konserini veriyordu.
''Changbin'i aramamı ister misin?''
Felix başını iki yana salladı ''Hayır, ben seni istiyorum! L-lütfen beni bırakıp gitme...''
Hyunjin ona doğru gidip gencin yanaklarını avuçlarının içine aldı, ikisinin de gözleri dolmuştu.
''Seni bırakıp gitmeyeceğim. Tamam mı?''
''Ben bok çuvalının tekiyim...''
''Hayır Lixie, bok çuvalı olan benim. Sinirliyken sana söylediğim şeylerin hiçbirinde ciddi değildim, çok üzgünüm...''
''Felix! Kahrolası kıçını yeniden sahneye çıkar!''
Chan odaya elinde bir telefonla girmişti ve karşıdan konuşan adam epeyce sinirli gibiydi.
''Chan, çıksana!'' diye bağırdı Hyunjin.
''Arayan kişi şirketin sahibi, ben ne yapabilirim?! Yeniden sahneye çıkmasını istiyor''
Hyunjin sinirle menajerin elindeki telefonu aldı ''Bu halde devam etmesini nasıl istersiniz?!''
''O halde sahneye çıkıp bu gece için para ödeyen bütün hayranlara Felix'in devam etmek için 'fazla üzgün' olduğunu gidip siz söyleyin!''
Telefon gençlerin yüzüne kapatıldığında Chan derin bir iç çekti ve Felix'e baktı ''Sen toparlanmaya bak Felix, bir daha ararsa ben halletmeye çalışırım, Jinyoung'u bilirsin. Sizi kapıda bekleyeceğim, bir şey lazım olursa seslenin'' dedi ve telefonunu geri alıp odadan çıktı.
Hyunjin yeniden Felix'e döndüğünde koltuğa çökmüş şekilde ağladığını ve titremeye başladığını gördü. Yavaşça ona doğru gitti ve narin bedenini usulca sardı.
''Şşşş, sorun yok Bokkie''
''H-hayır... ben--''
''Her şeyi çözeceğiz Felix, şimdi Chan'dan onay alıp onlara ufak bir molaya ihtiyacının olduğunu söyleyeceğim tamam mı?''
''T-tamam...''
Hyunjin gencin sırtını biraz daha sıvazladıktan sonra odadan çıkıp önce Chan'la konuştu, sonrasında da sahneye çıkıp gencin mikrofonunu aldı.
Seyirci neler olduğu konusunda kendi arasında uğultulara boğulmuşken korumanın sahneye çıktığını görünce tamamen susmuştu.
''Bekleme için çok üzgünüz millet. Felix şu anda kendini çok iyi hissetmiyor, ama 10 dakika kadar sonra geri gelecek. Sabrınız için şimdiden teşekkür ederiz''
Hyunjin sahne arkasına döner dönmez Felix'in ona doğru koştuğunu gördü, genç şarkıcı korumasına öylesine sıkı sarılmıştı ki sanki hayatı buna bağlı gibiydi.
''Felix, sorun yok..''
''H-hayır var... B-beni terk edip g-gideceksin...''
''Hiçbir yere gitmiyorum''
''Ama- ama--''
''Şşşşş'' Hyunjin de ağlamamak için kendini tuttuğunu fark etti ''Hadi ama Lix, seni korumak için hep burada olacağımı biliyorsun''
''Sana bunun için para ödüyorum çünkü...''
''Hayır, o yüzden değil'' dedi Hyunjin gencin başından öperek ''Seni korumak ve sevmek için hep yanında olacağım Felix''
Felix büyüğün gömleğine daha da ağlarken ondan arka arkaya her şey için özür diliyordu.
''Lütfen özür dilemeyi bırak artık, ikimiz de daha fazla üzülmeyelim olur mu?''
Felix yavaşça ondan ayrılırken göz yaşlarını sildi ve başını olumlu anlamda salladı ''Şarkı söyleyebilir misin?'' diye sordu aniden.
''Şey- bilmem ki- neden sordun?'' diyebildi Hyunjin.
Sonrasında Felix onu uyarmadan büyüğünü sahneye sürükledi ve seyircinin tezahürata boğulmasına sebep oldu.
''Siktir Hyunjin! Mikrofonum!''
Hyunjin kıkırdayarak gence cebine attığı mikrofonu geri verdi.
''Bekleme için üzgünüm millet, ben-''
Seyirci aniden alkış tutup çığlıklar atmaya başlayınca Felix memnuniyetle sakinleşmelerini bekledi ve sonrasında devam etti.
''Özür olarak size yeni bir şarkım olacak, daha yeni yazdım ve bu şarkı çok özel çünkü bir düet''
''Siktir'' dedi Hyunjin sessizce, sözleri ezbere bilmiyordu.
''Sorun yok Hyunjin, bunu biliyorsun'' dedi Felix gülümseyerek.
Şarkı başladığında korumanın yüzü aydınlanmıştı. Felix bu şarkıyı uzun zaman önce Changbin adına yazmaya başlamıştı ama araları bozulunca onu bitirememişti.
Hyunjin bir gün yatağının altında o kağıt parçasını bulduğunda şarkıyı birlikte tamamlayıp onu bir düete çevirmişlerdi.
Biraz olsun destek almak için gence baktı, daha önce hiç sahnede şarkı söylememişti ve doğrusunu söylemesi gerekirse gerginliğinden düşüp bayılabilirdi.
Felix yavaşça büyüğüne doğru gitti ve yüzündeki gülümsemeyi bozmadan ellerini tuttu. Chan'ın arka tarafta olması iyiydi, böylelikle doğru şarkı çalmaya başladı ve Felix sözlere girdi.
Hyunjin gencin bir meleğinkini andıran güzel sesini dinlerken tam zamanında kendi kısmını söylemeye başladı, birbirilerine beklenmedik şekilde uyumlulardı.
Bu şarkı bir çeşit hikaye gibiydi, üzücü başlayıp çok güzel bir sonla bitiyordu ve bu durum sahnedeki ikilinin gözlerinin yeniden dolması için yeterli olmuştu.
Şarkı bittiğinde alınları birbirine değiyordu ve birbirilerinin gözlerine bakıyorlardı. Bütün seyirciler onları alkışlayıp desteklerken bazıları ağlamaya bile başlamıştı.
Şanslarına, seyirci Felix'in konseri bırakmak istemesine hiç de kızmamıştı. Sonuçta genç şarkıcı oldukça kırgındı, üzgündü ve Hyunjin'le konuşması gereken çok şey vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bodyguard -HyunLix-
Fanfiction-Tamamlandı- "Koruman olabilir miyim?" "Yani... Olabilirsin. Ama hayranlarım epey can sıkıcı olabiliyor" ⚠Bu kitap +18 bir sahne içermektedir⚠ En iyi sıralama: #1 bodyguard #1 turkce