Tekrar Kaçırılma

66 5 44
                                    

Elimdeki kahveden küçük bir yudum alıp etrafı seyretmeye başladım . Hastahanenin bahçesinde oturmuş , nazlı  Tarık beyin çıkmasını bekliyordum  ama bu gidişle pekte çıkacak gibi durmuyordu . Buraya geleli yaklaşık olarak iki saat olmuştu ve bu iki saatte çok salak bir sürü olay yaşamıştık .

Ben Tarık beyi kaçıran adamların peşine düşmüşken , Selim de bu sırada benim peşime düşmüştü . Benim köşeye sıkıştırdığım adamı alıp götürmüş üzerine de bana güzel bir azar çekmişti . Odasına girdiğim an etraftaki kasvet kokusunu almıştım çünkü Selim beyimizden buram buram yayılıyordu . Beni gördüğü an azara başlamış , ben ağzımı açana kadar da asla susmamıştı . Normalde kadın milletine çok konuşur derlerdi ama Selim hepimize taş çıkartırdı resmen . Cümleye sen nasıl benden habersiz iş yaparsınla başlamış , ben mi seni koruyorum sen mi beni koruyorsun belli değille bitirmişti . Tabi araya da bundan sonra yanımdan bir yere ayrılmayacaksın , seni gördüğüm andan beri sürekli bir koşuşturma yaşıyoruz , koruma değil Rambo almışız anasını satayım ,  gibi bir sürü cümle eklemişti .
Tabi ki ben bunları can kulağıyla dinlemiş ve Selime hak vermiştim demeyi isterdim ama umrumda bile değildi . Biz beyfendiyi korumaya çalışalım o da anca azarlasın , işte  nankörlük böyle bir şey .

" Selamün aleyküm"

"Aleyküm selam "

Arkadan kim olduğunu bilmediğim biri selam vermiş bende selamını almıştım sonuçta Allah'ın selamıydı . Tabi pek umrumda olmadığı için kim olduğuna bakmamıştım , ta ki yanıma oturana kadar . Yanıma oturan kişi gerizekalı Rızaydı . Hani şu Selim sandığım Tarık beyi kaçırırken U dönüşünde kaza yapan mal şoför . Öyle derin bir hukukumuz yoktu , tabi ki onu şuan burda dövmemem için de bir sebep yoktu ama selam verip uslu uslu yanıma oturmuştu . O yüzden o bir şey yapmaya kalkışana kadar herhangi bir şey  yapmayacaktım . Gerçi kolu bacağı alçıda olan bir adam hiç bir şey yapamazdı ama tedbiri de elden bırakmaya gerek yoktu . Zaten belli ki dövüşmeye falan da gelmemişti . 

" Abimi almışsınız yenge "

" Abimi almışsın yenge ne demek ulan ?! Ben senin nerden yengen oluyorum ? "

" Yenge geç şimdi bunları ben öğrendim her şeyi "

" Ne öğrendin pardon ?  "

" Ya ne öğrendiğimi geçte Rıfat abimi almış Selim abi , yani hep alırlardı ama bu sefer dövüp bırakmışlar kapıya , ayıp oldu biraz yani , benden söylemesi "

" Kardeşim sen manyak mısın ? Biz seninle tanışıyor muyuz ? geldin oturdun izinsiz , şimdi de yok Rıfat abimi aldılar yok dövdüler diye saçmalıyorsun ne ayaksın lan sen ?! "

" Yenge ayıp oluyor ha ne ayaksın falan , vallahi seninle mi konuşuyorum Selim abiyle mi belli değil "

" Siz daha bu sabah Selim'in abisini kaçırmaya çalışmıyor muydunuz ? Abisini kaçırmaya çalıştığınız insana nasıl abi diye hitap ediyorsun sen ? "

" Ohoo yenge senin de hiç bir şeyden haberin yok , ben Selim abi anlatmıştır diye düşünmüştüm "

" Selim abin bana hiçbir şey anlatmadı , ayrıca neyi anlatacak ? "

" E Tarık abiyi neden kaçırdığımızı "

" Kaçıramadınız da neyse , söyle bakalım Selim bana neyi anlatmadı ? "

Hastahanenin bankında sözde düşman ilan ettiğim adamlardan biriyle oturmuş , Selim'in bana söylemediği şeyleri öğrenmeye çalışıyordum . Gerçi ne öğrenmeye çalışıyordum onu bile bilmiyordum ama bu Rıza denen adam belli ki benim tam olarak kim olduğumu bilmiyordu . Anladığım kadarıyla da beni Selim'in sevgilisi sanıyordu diğer türlü benimle yenge diye konuşmazdı . Tabi benim de işime gelen şeyler olduğu için sesimi çıkarmadım .

Gizli Gölge Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin