Gizli Gölge

Eski Sevgili

Asena

Selim'le yaşadığımız saçma sarılma ve kaçırılmamın üzerinden iki gün geçmiş ve sıkıntıdan patlayarak bahçede oturuyordum .

O akşam istemsiz bir şekilde Selimle sarılmıştık , farkettiğim anda da kendimi hemen geri çekmiştim. Selim de sanki transtan çıkmış gibi bana sarıldığını yeni farketmiş ve beni baştan aşağı süzmüş ,
( anladığım kadarıyla yaram var mı diye kontrol etmişti ) sonrasında ise arkasını dönüp arabaya doğru gitmişti . Arabaya binip beni beklemeye başlamış , ben de kendime geldikten sonra koşup binmiştim . Arabaya binene kadar ortada bir  sorun  yoktu , ama sonrasında villaya gelene kadar ben Selime bin tane soru sormuş ve sonunda , ortada seninle ilgili bir durum yok , bundan sonra davet edildiğin her arabaya binme lütfen cevabını almıştım. Ulan kaçırılan benim kime neyin havası bu ?

Tabi ben sinirlenip susunca sorgu sırası Selime geçmişti . Bilmediğin , tanımadığın  arabaya niye bindin ? bak bindin diyorum çünkü seni kimse zorlamadı , maaşallah kendi isteğinle adamlara gülücük saça saça gittin bindin ve çok güzel kaçırıldın diye bir ton azar atmış ve neden ( kendi isteğimle) o arabaya bindiğimi merak etmişti , e tabi o bana cevap vermediği için ben de ona hiçbir şey anlatmayıp yol boyunca onu çıldırtmıştım .

Tabi neden bu kadar sinirlendiğini anlamamıştım , başlarda çok takmayıp susmuştum ama sonlara doğru hız yapmaya başlamış bende kaza yapacaksın diye bağırınca , susmuş ve arabayı düzgün kullanmaya başlamıştı . Ağzının içinden sürekli homurdanması zaten ayrı meseleydi .

Sonunda villaya geldiğimizde nerde kalacağım ben demem ve bana odamı göstermesi son görüşmemiz ve son konuşmamız olmuştu . İki gündür kendisini göremiyordum . Sözde korumasıydım ama çıkarken beni yanında götürmüyordu . İlk gün evdekilere ne zaman çıktı diye sorduğumda sabah 6 cevabını almış , diğer gün yanında gitmek için sabah 5 te kalkmıştım . Sonuçta benim işim buydu , yapmam gerekiyordu ama beyfendimiz eve hiç uğramadığı için bugün de evde kalmış ve görevimi yapamamıştım .

Tabi ben müştemilatta falan kalacağımı düşünürken villa da bana özel ayarlanmış bir oda görmek , ne yalan söyleyeyim baya bir gururumu okşamıştı . Tabi nedenini tam olarak anlamamıştım , sonuçta asker bile olsam şuan burda koruma görevi görüyordum . Yani evdeki çalışanlar yanlış anlar diye düşünmüştüm ama hepsi sanki bunu önceden biliyormuş gibi davranıyordu .

İki günlük süreçte yapacak hiç bir işim olmadığı ve dışarı çıkmama müsade edilmediği için evdeki çalışanlarla ve korumalarla kaynaşmıştım . Zaten insanlarla iletişimde olmak benim için çok değerliydi .

Askerlerin izinleri çok uzun sürmezdi genelde , görevlerimiz de dağda olduğu için çok fazla insan yüzü de göremezdik . O yüzden bende ne zaman farklı bir ortamda bulunsam etrafımda ki herkesle tanışıp , kaynaşmak isterdim .

Tabi bu süreçte tek kaynaştığım kişi çalışanlar değildi . Selim'in abisi Tarık beyden , çokça özür dileyip onunla da samimi olmuştum . Başlarda çok konuşmasa da sonradan açılmıştı . Sabah erken şirkete gidip akşam üstü döndüğü için çok vakit geçirememiştik ama gayet güzel anlaşmıştık .

Tabi bu sırada Selim ve Tarık beyin babası Levent beyle de tanışmıştım . Sadece bir kere görmüştüm kendisini ama karşılaştığımız anda hemen benimle konuşmaya başlamış , yıllardır tanışıyormuşuz gibi davranmıştı resmen . Tabi acelesi olduğu için bir kaç dakika ayak üstü sohbet etmiştik , önemli bir iş için evden bir süreliğine ayrılmıştı . Buraya gelmeden önce babasının çok ketum biri olacağını falan düşünmüştüm . Aynı şekilde Selim'i de bir züppe olarak görmeyi bekliyordum ama zenginler hakkındaki , tüm düşüncelerim bu bir kaç günde değişmişti .