Felix'den
"Biraz eğlenme vakti." Dedim. Chan ve Minho bana 'Ne ?' bakışları arıyordu. Tabii onların hiç bir şeyden haberleri yoktu.
"Neyse siz olacakları izleyin. Sadece eğlenmeye bakın." Dedim. "Senin aklında bir şeytanlık varda hadi hayırlısı." Dedi Chan.
Ona pic bir gülüş attım.
Ayağa durdum ve ellerimi 'şak şak' şekilde çaldım. "Hadi millet tüm kulaklar ve gözler bende olsun." Dedim.
Her kes bana yine garip bir şekilde bakıyordu. Göz devirdim ve Elena ve Eun'un masasına yöneldim. Eun salağı beni gördüğü an heyecanlanmıştı.
Ona yakınlaştım. Elena bize şaşkın şaşkın bakıyordu. Bu kızın bu şaşkın hallerini seviyordum. Dur ya ne diyorum ben ?! Aman sus.
Başımı Euna doğru eğdim. Resmen heyecanlandığını çok belli ediyordu. "Çok güzelsin Eun." Dedim. Onunla biraz oynayayım sonra günlüğü okuruz.
"N-n-ne ?" Dedi Eun. Göğüs kafesi hızla inip kalkıyordu artık ne kadar heyecan yaptıysa.
Elimi ona doğru uzattım. "Lütfen bu elimi tutup benimle gelir misiniz ?" Dedim. Eun çok şaşkınlıkla bakıyordu. Cidden salak bu kız.
"E-e-ev-evet !" Dedi. Kekeliyordu. Bende buna sadece gülüyordum. Elini titriyerek elime koydu. Onu ayağa kaldırdım.
Her kesin rahatlıkla göre bileceği yerde durdurdum ve "Bir dakika beni bekleyin prensesim." Dedim. Kalbini tutuyordu. Sanırım bu deklerimi cidden ciddiye almıştı.
Chan ve Minhonun olduğu masaya geldim. Bana gülüp bakıyordular. Bende onlara güldüm. Elime günlüğü aldım. Euna yakınlaşmaya başladım.
Eun elimdeki günlüğü görünce aniden gözlerini kıstı. Ona doğru yakınlaştım. Ona bakarak "Acaba burada neler yazmışsınız prensesim he ?" Dedim alaycı bir gülümsemeyle.
Eun günlüğün kendi günlüğü olduğunu anlayınca bana "Onu bana ver !" Dedi. "Az önce heyecandan kalbiniz çıkıcaktı ama prensesim ne bu öfke ?" Dedim.
Bana sinirli gözlerle bakıyordu. Bense onun bu haline sadece gülüyordum.
"Lütfen ver günlüğümü !" Dedi. Gözleri dolmuştu. Bir damla göz yaşı yüzünden damladı. Ben buna bakıp sadece keyif alıyordum.
"Yaa Küçük prenses hemencicik ağlama ama yazık oluyor." Dedim. Ben buna sadece gülüyordum. Çok eğlenceliydi.
Aynı biçimde diğerleri de gülüyordu. Elenayla baktığımdaysa bana sert gözlerle bakıyordu.
Elena'dan
Ya bu Felix'in ciddi ciddi sorunları var ! Nasıl yapa biliyor bunu ?! O benim en yakın arkadaşımdı. Üstelik ilk ve tek. Dayanamıyordum.
O güldükce resmen gülüşü gıcığıma dokunuyordu. Ayağa kalktım.
"Ya Lee Felix !" Dedim. Felix kafasını bana çevirdi. Aynı şekilde diğer öğrencilerde. Göz devirdim ve sözüm devam ettim
"Kızın günlüğünü ver !" Dedim. Gerçi beni dinlediğini düşünmüyordum da ama yinede diyordum...
Bana 'Ne ?' bakışlarını sunuyordu. "Sen dedin diye verecek miyim şimdi ben ?!" Dedi. Resmen gıcık makinesiydi.
"Kızın sana bir sorunu yok ?! Senin yalnız benimle garizin var ! Şimdi onu rahat bırak ! O sana hiç bir şey yapmadı !" Dedim.
Yüzündeki gülüş düşmüştü. Bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Merdivenlerden o kırmızı saçlı yeni gelen çocuk Hwang Hyunjin iniyordu.
Etrafa şaşkın bakışlarla baktı. Bir bana bir Felixe bir de diğer öğrencilere bakıyordu. Tabii ben de olsam ben de öyle kalırdım.
Evet Queenlerim buraya kadardı umarım beğenirsiniz 💕
Siyahlandınız Queenlerim 🖤🍷
Hoşçakalın 🙋🏻♀️🙋🏻♀️🙋🏻♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-͟͟͞͞𖣘ölüm gününü kutlarım༒ •Hwang Hyunjin•
Lãng mạnKorkma Elena kimsenin senin doğum gününü kutlamadığını biliyorum. Ama ben farklılık yapıcam. Senin ölüm gününü kutlayacam.