Yukarıdaki şarkıyı açıp okumayalım bir şarkı bir kitabı anlatamaz çünkü. Spotify hesabım ; Melis Kuşadalı.
Gri yıldızlar parlatılmak istiyor* onları parlatmak sizin elinizde, vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
Şuan bu satırları okuyan sevgili insan, yüreğinin ağırlığını bırak kelamlarımın yazıya dönüştüğü bu satırlara, bir süre huzuru kokla.
Hoş geldin
Küçükken babamla hep deniz kabuğu toplardık, koleksiyonumun bir adı bile vardı Denizin hisleri diye, babam bulmuştu, ben de heyecanla ellerimi çırpıp onaylamıştım. Yine bir gün deniz kabuğu topluyorduk ki babam bir anda konuşmaya başladı. "Yüreğin hep boyun eğsin vicdanına." dedi. O an anlamamıştım. Hisli biriydi babam, vicdanlı. Ama bir yandan da asker olmasından kaynaklıydı galiba, omuzları hep dikti. Sert çehreşi hiç yumuşamazdı. Adımları o güne kadar hep kendinden emindi. Kalbini görmek lazımdı babamın.. görmedin mi anlamazdın onu. Hisli biri demezdin karşıdan bakınca. Aynı Ezel gibi...
Ama sonuçta babam demişti? "Tamam." demiştim babamın o sözüne, onun kurduğu her cümle o kadar da doğruydu ki bana yıllarca anlamaya çalışmıştım onun kurduğu cümleleri. Güzel babam gitmeden gideceğini hissetmiş gibi, bir sürü vasiyet bırakmıştı bana.
Yıllar geçti üstüne, ne kelamlar edildi, ne sözler döküldü dudaklardan, ben yeni farkına vardım.
Koca bir çocuk sayesinde.
O vurulduğum andan itibaren boyun eğmişti vicdanına. Bunun azabını çekiyordu, bundan bana iyi davranıp alttan alıyordu. Dün gece bir düş misali, aklımı bulandırmış güzelce kurmuştu cümleleri, ölümü bile yok edesi gelmiş. Öyle demişti.
Ben inanıvermiştim. Yaşamam için ölümü bile yok edesi gelen adam ölmemem için elinden geleni yapacağını söylemişti. Bu adam bir zamanlar Cesur bir zamanlar Ezel olan adamdı. Canım, cananımdı. Nasıl inanmazdım?
hafifçe doğruldum yatağın içinde. Güneş bugün çok yakıcıydı, sinsiydi. Alacaklı gibi pencereme dayanmıştı.
Büyük bir odada, yalanların ortasında sıkışıp kalmıştım. Ezel'in evi burasıydı. Yıllar önce bulduğumu sandığımda heyecandan yolda az kalsın kaza yapacaktım. Ama asıl evi bu ihtişamlı büyüklüğünü bile tahmin edemediğim evdi. Ezel haklıydı ben Ezel'i anlayamazdım. Sandığım kadarıyla kalırdım her seferinde.
Gözlerim kısa bir an kapandığında, dün geceye çekiliverdim. O dün bir kuralı bozmuştu. Lades demediğim için galip değildim fakat karşımda ki adam ikinci kez mağlup olmuştu bana. Yanıma yaklaşmış inime girip kalbimi arsızlaştırmıştı, bir gün korkuyordum kalbim o yokken atmayacak diye.
O yokken çok sessizdi çünkü yüreğim. O varken de çok gürültülü..
Ayağı kalktım bileğim acısını göz ardı ederek, düne göre çok daha iyiydi. Bu gün zor bir gün olacaktı, hesaplar vardı sorulması gereken, yumuşacık düş yatağımdan kalkmalıydım, dün gece olanlar benim kalbimle alakalıydı fakat aklımın karmaşası böylesineyken kalbime sıra yoktu.
Odada ki tuvalete girip özel ihtiyaçlarımı giderdim. Ardından dün gece sahroş olduğum için değiştirmediğim kıyafetlerimden kurtuldum. Sonrasında burada hiç kıyafetimin olmadığını hatırladım. Seslice ofladım çıplak bedenimi banyoya yönlendirdim. Temiz bir bornoz giyip odadan çıktım. Temkinlice yürüyordum, olduğum katta beşe yakın oda vardı. Karşımdaki odaya doğru yürüdüm, kapının dibine geldiğimde, kulpu tutum aşağı indirdim, kapıyı ittirip içeri girdiğimde yarı çıplak bir adam gördüm. Ezel. Kitap okuyordu, suç ve ceza. Suçu ve cezayı kendisine göre belirleyen adamın bu kitabı okuması dudaklarımı aralattı, o sırada bakışları bana döndü. Bataklıkları çekilmiş, deniz gözlerine yayılmıştı.Gözüme baktı ilk, sonrasındaysa bornozuma baktı, baktı. Hiç bir şey demedi. Kitabı yanında ki komidine koyup ayağı kalktı yine dibime girdi, ve meşe ağacı kokusu burnuma doldu. O ağaca yaslanmak istedim bir an için:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LADESİ BOZAN BÜYÜ
RomanceGERÇEK BİR HAYAT HİKAYESİNDEN ESİNLENİLMİŞTİR| Bu kitabın yazılmasının nedeni B. D. 'dir. Bu isimle yazılmış ilk kitaptır, izinsiz kullanılması halinde yasal işlem başlatılır. [ +18] "Yasaksın bana." Dedi ilk, olduğumuz vaziyete bu kadar aykırı bir...