Yukarıdaki şarkıyı açıp okumayalım bir şarkı bir kitabı anlatamaz çünkü. Spotify hesabım ; Melis Kuşadalı.
Gri yıldızlar parlatılmak istiyor* onları parlatmak sizin elinizde, vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
Şu an bu satırları okuyan sevgili insan, yüreğinin ağırlığını bırak kelamlarımın yazıya dönüştüğü bu satırlara, bir süre huzuru kokla.
Hoş geldin.
Acı müphem bir düş gibi zihne düştüğünde baskıyı hep kalbe yapar. Kalp mantığın çerçevesinde yer almaz. Hele ki yekta bir ızdırapsa bahsi geçen.
Kalp atar, zaman akar... İnsan bu canı yanar. Ve can cananından darbe yerse, tarifsiz bir sancıyla sarsılır.
Şimdi sarsılan ruhum adına iki kelam edeceğim;
Parmak uçlarımda yürümeyeceğim artık, uyansınlar. Canım acıyor bilsinler, bir haykırış sessizce feryat ediyor ciğerimden duysunlar. Korun altın da kalan yüreğimin çıtırtılarına sağır kesilmesinler.
Ardımda bıraktığım silüetler bir kere düşünsünler gidişimin nedenini. Attığım gayrı adımların sebebini içinde sorgulasınlar. Solsun çiçekler. Sulamadıkları günlerin hesaplarını sorsunlar kendilerine.
İnsan gider, gittiği yer kalır aklında her daim. İnsan gider; neye kızıp kırıldığını bilsinler diye bir kere dahi.
Bir soğuk alazıyla bedenime ulaştığında Ezelden uzak olduğumun bir kere daha farkına vardım.Ardımda bırakıp ondan gayrısına attığım her bir adam, yine ızdırap ile geri dönüyordu bana.
Üşüyordu her bir yanım. Soğuk olan onsuzluktu sanırım. Oysa yanında çaresiz bir yangından başka bir şey değildim.
Söylediği yalanları doğrularım yaptıkça kaybediyordum kendimi.
Yeşermek için onca çaba sarf ederken yine kurak kalıyordu ruhumun her bir tarafı.
Acı içime sızıyor en sevdiğim insanı anımsatıyordu bana. Ezel acıydı, acımdı. Çektiğim ilk acı değildi. Fakat hala sancıyandı.
Tüm yenilgilerim onun sınırlarında başlıyordu. İçimde onun için ettiğim her yemin dudaklarımdan dökülmek için zaman kolluyordu.
Şimdi başka yerlerdeydik. Aklımda ki düşünceler onca yorgunluğun ve sarhoşluğun ardında kendini gösterirken o da düşünüyor muydu beni? Ben kıskanırken başkasına değen gözlerini, yanında olmayışım dokunuyor muydu yüreğine?
Ondan uzakken attığını hissetmediğim kalbimin farkında değildi de, onun kalbi başkası için hızla atıyor muydu?
Bir sızı göğüs kafesime uğradı sinsice.
"Susmak en büyük cevaptır diyorlar. Sen neyin sorusuna yanıt arıyorsun içinde?" Gözlerim karşımda ki adama çevrildi. Evine bırakmak için çıktığım yolda beni ikna edip içeri almayı başarmıştı. Şimdi ise viski yudumlarken şık salonda karşılıklı oturuyorduk, loş ışık odaya ayrı bir hava katmış, daha da matem bir ortam haline getirmişti. Yada da mekan ruhuma ayak uydurmaya karar vermişti.
Beni izleyen bir çift gözün
farkındaydım. Lakin.. Olanların etkisinden çıkamadığım için tek bir kelime etmeye güç bulamıyordum, sessizliğe mecbur kılıyordum kendimi bu yüzden de. Fakat Rüzgar buna son vermek amacıyla aralamıştı dudaklarını."Sadece yoruldum." Dedim usulca, sonra bir yudum daha aldım viskiden. Ellerim uyuşuktu. Aklım durmuştu.. fakat zihnime düşen Ezel fazlasıyla netti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LADESİ BOZAN BÜYÜ
RomanceGERÇEK BİR HAYAT HİKAYESİNDEN ESİNLENİLMİŞTİR| Bu kitabın yazılmasının nedeni B. D. 'dir. Bu isimle yazılmış ilk kitaptır, izinsiz kullanılması halinde yasal işlem başlatılır. [ +18] "Yasaksın bana." Dedi ilk, olduğumuz vaziyete bu kadar aykırı bir...