3. Bölüm

543 51 7
                                    

Selamlar! İyi okumalar<3
-

  Sonunda evdeyim, demek isterdim. Ama ev benim için cehennemden farksızdı. Babam yine akşam yemeğine çağırdı. Sanki masada eksik yokmuş gibi yemeğimizi yedik ve odalarımıza ayrıldık. Tabii ayrılmadan önce bir seans geçirdik babamla. Bu yüzden şuan yatımıyordum. Bayılmakla bayılmamak arasında gidip geliyordum. Bugün yemeğe 5dk geç kalmıştım. Bayadır kural çiğnemiyince bulmuş fırsatı kaçırır mı? Sadist bir babam var. Şuan sırtımdakilerin geçmesini bekliyorum. Uzun sürer. Bunu da tek Lisa biliyordu. Evi sevmediğimi herkes bilirdi yani buluşmalara gitmezsem birşey olduğunu anlarlardı ama ne olduğunu sadece Lisa bilirdi.

  Üç hafta geçti, bizimkiler 2 buluşma ayarladı ve ikisinede gitmedim. Lisa tabii anlamıştı ve beni hergün arayıp neşelendiriyodu. Bugün yaralarım çok daha iyiydi. Bu yüzden kendimi hemen dışarı attım. Zaten bu cehennemde bu kadar durduğum yetmişti, daha bir hafta nur yüzümü göremezsin.

  Babam son zamanlarda bana okul hakkında konuşmaya başlamıştı. İşte ben okumasamda olurmuş. Şaka mısın? Okumıyımda senin verdiğin işe muhtaç mı kalıyım? Tamam vasiyetinde herşey üzerime ama her an değiştirebilirsin. Birde öğrendiğim bir kadın vardı tabi. Kim bilir evli mi değil mi?  Mantıken işimi sağlama almam lazımdı. O kadında hayatını mahvediyordu. Annem gibi olmasını istemem.

  Jisung beyler yeni çıkan minion filmine takım elbiseyle gitmezsek küsüceğini söylediği için. Takım elbisem ciddi çantam havalı gözlüklerim ve ben Avmye doğru gidiyorum. Vardığımda herkes jilet gibiydi ve tam kadroyduk. Arka sırayı işgal ettiğimizde herkes bize bakıyodu. "Ne yani? İş adamları molasını minion izlemeye ayıramaz mı?" Diyerek Changbinde yanımıza oturdu.

"VE KADINLARI!" Ryujin ekleme yaptı.

"Ryujin sen inanıyo musun buna?"

"Neye beomgyu?"

"Rüstem amca demiyosam geçmişimizin hatırına" Biz anırınca salondakiler bize kızmıştı. Bizde filmi izlemeye başladık.

"BENDE!" Çat önümüzdeki adamın kel kafasına yapıştırdı bir tane. Kim mi? Bu mallık kimde var? Jeongin tabii ki! Adam bize gürledi ama diğerleri kızınca oturdu. "Çıkışta görürsünüz siz veletler" Görelim abicim. Biz on kişiyiz hayırdır?

"On kişiyiz lan ne diyo bu?" Yunaya katılıyorum.

"Shhh bir gözü görmüyor herhalde"

"O zamanda on kişiyiz mal"

"SHHHH! YETER AMA!"

"Biz film izlemeye mi geldik sizi dinlemeye mi?!"

"Özür dileriz, bir daha olmıyıcak" Yine kıçımızı chan topladı. Tabii sonrasında bize delici bakışlar atmayı unutmadı. Wolf bakışlarında life foundladığım benim. Ne güzel bakıyor öyle.

...

"Film mükemmeldi!" O adam bize doğru mu geliyo? "Sanırım bir sorunumuz var" Herkes oraya döndü. Kendimi başrol gibi hissettim. Hep filmlerde kullanılan bu cümleyi kurmak her yiğitin harcı değil. "OLM BU ADAM BU KADAR KASLI MIYDI?"

"DURUN!" Hepsi bana baktı. Kocaman bir çığlık patlattım. Herkes bana bakıyodu, sonuçta adam durmuştu. "Eee?" Eee ne ee? "Ne eee? İçimdeki yaratığı çıkardım işte?" Hepsi sorgular şekilde bana bakıyodu. "Mal o öyle olmaz" Changbinde yapınca, chanın bizden kıçım kıçım uzaklaştığını fark ettim.

"Nereye lan kanguru?" Şimdi hepimiz chan'a dönmüştük. Yakalandın biç! "Avusturalya'ya evime gidiyorum" Adam tekrar hareketlenince koşarak Avmden çıktık. E tamam on kişiyiz ama adam kaslı birşeydi ve yanında iki üç tane daha kas yığını vardı. Bizimde kürdandan kollarımız vardı işte. O yüzden kaçmamız gerekiyodu. Tabii changbin o adamla boğuşurdu ama changbin tek başına yetmezdi. Chan elini sürerse şerefsizim. Bırakır dayağını yesin otursun diye. Lisa ve Ryujin belki yardım ederdi changbine, belki. Yuna tırnaklarını törpülerdi. Sanmıyorum ki beomgyu ve yeonjun kılını kıpırdatıcak. Umutsuz vakayız biz.

"Gençler ben eve gidiyim yemek saati geliyo"

"Tamamdır!" Lisa dikkatlice bana sarıldı. Biliyordu yaram olduğunu, bu kız gerçek dosttu. Eve hızlıca dönmezsem yiyeceğim dayak aklıma geldi ve hızlı hızlı gittim. Baktığımda 5dk kalmıştı, yetiştim. Elimi hızlıca yıkadım ve masaya oturdum. Yemeğimizi yedik. O kalkmadan kalkmam yasak olduğu için önümdeki sandalyeyi izliyodum. Allah'ın sadisti. Tek takıntısı bu değildi. Yemek saatine oldukça takıktı. Ben tam saatinde burada ellerimi yıkamış oturuyor olmak zorundaydım. Yalnız yiyemiyor paşam. Onun dışında, nerede kaldığımla, kimle ne yaptığımla ilgilenmiyodu. Yemek bitti yukarı çıktım ve bir mesaj.

-

Korkmayın önemli yada paranormal bir mesaj değil HFŞDHŞDHSŞD sadece onu buraya koyarsam diğer bölüm ne olucak? Hm? Eğer sevdiyseniz oy verebilirsiniz bu yeni bölüm için bana motivasyon olur.

Seviliyosunuz<3

Bilekler || Hyunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin