7. Bölüm

371 39 8
                                    

Selamlar! Siz bu bölümleri ara ara alıcaksınız ama ben hepsini bir anda yazdığım için sürekli selamlar yazmak garip oluyo. 1dk önce 6. Bölümü kaydettim. Şimdi geldim tekrar selam veriyorum NDLDNSLNS. İyi okumalar asklarımm<3

-

  Okuldan nefret etsemde, yine kalktım yine gidiyorum. Bir haftadır minhoyla konuşmuyorduk. Yine... ama ben hergün ona günaydın, iyi dersler, iyi geceler mesajları atıyordum. Rutinimdeydi artık.

MinhoXHyunjin

Hyunjin
Günaydın✅
Dün 07:32

Hyunjin
İyi dersler✅
Dün 08:59

Hyunjin
İyi geceler✅
Dün 23:47

Hyunjin
Günaydın✅
07:34

Minho
Günaydın
08:27

*^*

  Cevap mı verdi o? Dalga mı geliyo acaba? Okula gidene kadar bunu düşündüm. Tamam cevap vermesini istiyordum ama verincede bir garip olmuştum. İki gündür yazıyorum yani. Sınıfta sırama oturdum. Ve sıkıcı bir günü daha sıramda bitirdim. Bu sefer iyi dersler yazmadım. Ne yani? Madem cevap vermesini biliyo, yazmasınıda bilicekti.

Artık haftasonuna giriyoduk ve bizim pireler haftaiçi yetmemiş gibi haftasonuna buluşma ayarlamışlardı. İşime gelirdi ama son zamanlarda ders çalışmak baya sarıyodu. Subliminal dinleyerek çalışıyodum. Baya bağımlısı olmuştum. Bu iyi birşeydi sınavım yaklaşıyor sonuç olarak.

Çantamı aldım ve merdivenlere yürüdüm. Minho merdiven başında etrafa bakıyordu. Aranıyo işte. Neyse, tam merdivenin önüne gittiğimde bana seslendi. Yalan yok biliyodum. "Hyunjin" Ne var demek istiyorum, ne var demek istiyoru- "Efendim Minho?" Ebeninki! "Beraber inelim mi?" Hayı- "Olur" Ben ne yapıyım nerelere gideyim.

Aşşağı doğru inerken tahmin ettiğim gibi konuşmaya başladı. "İlk olarak özür dilerim" Özür dilemen önemli değil, yapmaman önemli. "Hmhm" Bunu dersem tüm söyliyiceklerini ağızına tıkardım bu yüzden söylememiştim. Daha sonra söylemek için erteledim. "Düşünmem iki günümü aldı ve sonrasında cevabımı sorguladım" Sadede gel artık! "Eee?" Kaşlarını çatıp bana döndü. Ne yaptım ben yine? "Gerçekten dinler misin?" Ben ne yapıyorum? "Dinliyorum ya"

"Hyunjin, beni cidden dinle" Mal mısın?

"Mal mısın? Dinliyorum ya işte!"

"Sürekli kısa kısa geçiştiriyosun"

"Te Allahım! Sadede gel Minho!"

"Yarın buluşunca söylerim" Ama ben ders çalışacaktım? 98 alınca ağlayanlar gibi hissediyorum kendimi.

"Benim yarın için planım var"

"Evet var. Dedim ya yarın buluşunca söylerim diye"

"Onu demiyorum yarın işim var"

"Devlet yönetiyosunuzda haberimiz mi yok beyefendi?"

"Yok Yunan tanrısı"

"Eee işin nedir?"

"Sanane? İşim var yarın"

"İyi ondan sonraki gün söylerim"

"O günde işim var"

"Hyunjin bana boşluk yaratamaz mısın?" Elimi kalbime götürdüm. "Allah mıyım ben tövbe haşa! Allahım sen affet bu dingil söyletti" 'Ciddi misin' bakışlarına maruz kalıyorum. "Hyunjin konuşmamız gerek, önemli olan işini söyler misin?" İyi bari çok ısrar ettin söyliyim. "Ders çalışıcam" Durdu, durdum. Baktı, baktım. Süzdü, süzdüm. Eee? "Hyunjin mal mısın?" Bu kadar saat bu cümleyi mi bekledim ben? "Mal olsam geleceğime yatırım yapmak aklıma gelir mi?"

"Resmen benimle buluşmamak için bahane arıyosun! İyi" Ve hızlı hızlı yürümeye başladı. Hızlıca arkasından gittim. "Tamam pazar gününe okeyim!" Bana baktı.

"Yok senin önemli işlerin vardır tövbe et çıkma ininden"

"Ayıp ediyosun!"

"Ben mi?!"

"Ben niye kendimi affettiriyorum? Sen affettiriceksin!" Etrafı kontrol etti. "Baban ya da tanıdığın var mı?" Bende kontrol ettim. "Yok" Bana yaklaştı ve sarıldı. Efendim siz benim kalbime zararsınız yalnız! Böyle hızlı yakınlaşmalar hiç hoş değil! Bende ona sarıldım. "Bence affettin" Yoo "Süründürmeden affedemem Minho!"

"Süründürmek mi?!" Geri çekildi. "Evet?" Yüzümü inceledi. "Yarın görüşürüz Hyunjin" İlerlerken arkasından bağırdım. "YARIN GELMİYORUM SENİ ÖKÜZ! PAZAR GÜNÜ DEDİYSEM PAZAR GÜNÜ!" Arka arkaya yürümeye başladı ve yüzünü bana döndü. "Görücez!" Diyip göz kırptı ve önüne döndü. Ne diyo bu adam? Gitmiyorum yarın. Ders çalışıcam işte o kadar.

...

Evde mükemmel bir akşam yemeği geçirdim. Geç kalmışım 30 saniye. Merdivenleri inmek 2 dakika zaten baba! Sıçayım zenginliğine! Ay demiyim şimdi öyle para güzel şey. Ama kendi paran olunca.

Bana "Yemekten sonra bekliyorsun" dediğinden beri salonda oturuyorum. Biliyodum elini yıkamaya gittiğini. Geri döndü. "Baba ben özür dilerim merdivenlerden inerken bileğim burkuldu, ondan geç kaldım"

"Hah, ondan geç kaldın öyle mi?! Bunu hesaba katıp daha erken geliceksin! Ayrıca kim o sarıldığın kişi?!"

"Kim?" Önüme Minhoyla olan fotoğraflarımızı attı. "Kim bu dedim?!" Beni yere itip. Sırtıma bir darbe geçirdi. "A-arkadaşım!"

"Sesini yükseltme bana!" Bir darbe daha. "Demek arkadaşın?! Ne zamandan beri arkadaşlarınla bu kadar yakın pozlar veriyosun?!" Bir darbe daha. "Doğum günü-ydü. O yüzden sarıldım" Gözlerimden yaş geliyodu. Bunlar vücudumun acıya verdiği tepkiydi. Ağızın anlatamadığı acıyı anlatmak için akardı göz yaşları. Üst üste darbeler ve bir sürü soru ama hiçbirini yanıtlamadım. Psikoloğum asla böyle şeyleri paylaşmazdı güvenirim. Bu adam bir süredir beni dövemediği için peşime birini takmıştı. Bir sebep bulsun diye, bulmuştu. "ALLAHIN CEZASI! BEN SENİ İBNE OL DİYE Mİ BÜYÜTTÜM?!" Darbeler. "SOY ADIMIZA YAKIŞIR DAVRAN ARTIK!" Diyemedim ,sen kaç tane kadınla birden yatarak yeterince kirletiyosun bana gerek yok, diyemedim. Ben sustum gözlerim konuştu bir kez daha. Kimse bana inanmaz. Hwangların tek varisini babasının dövdüğüne kimse inanmaz.

-

Bir bölümede bok sürmesem rahat edemiyorum. Ellerimde kurt var ne yapıyım? Öliyim mi? Eğer oy verirseniz bu benim için yeni bölüm motivasyonu olur asklarım!

Seviliyosunuz<3

Bilekler || Hyunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin