~FİNAL~

369 30 2
                                    

Hadi bakim, iyi okumalar!

-

Hyunjin'in ağızından...

  Bugün ona yakın davranmıştım. Çünkü Lisa onu ölçmemi istemişti. Sürekli tvolete gitmesinden anlamıştım tabii ama ne yalan söyliyim kızarması hoşuma gitmişti. Sonra babam öyle dedi diyince zortladım. Onun verdiği utançla sadece birazcık soğuk davranmış olabilirim. Ama birazcık yani!

Bir yıl sonra...

  Sanırım sonunda güzel bir hayatım vardı? Minho bazen kendine zarar vermek istesede ben onu durdurabiliyodum. Ayrıca sınav senemizdeydik. Minho benimle yaşamaya başlamıştı. Yani aslında ailesiyle böyle bir konuşma yapmadı. Fakat ailesi onun bende kaldığını biliyordu. Onun kıyafetlerinin yarısı benim dolabımdaydı, parfümleri, takıları, kitapları ve daha birçok şeyi benim evimdeydi. Benim evim demek hoşuma gitmiyo. Çünkü orası artık bizim evimiz. Birlikte uyuyor, kalkıyor, ders çalışıyor, yemek yiyor, okula gidiyor ve neredeyse herşeyimizi beraber yapıyorduk.

"Güzelim?" Etrafa göz gezdirirken dalmışım. Hayatımı kesinlikle değiştirmişti. "Teşekkür ederim" Ellerimi iki yanağına koyup onu öptüm. Ellerimi boynuna indirdim. Belimi kavradı. "Hmm, ne yaptım bilmiyorum ama bu hoşuma gitti. Söyle de daha sık yapıyım"

"Sadece odamıza bakarken fark ettim, herşey değişti" Gülümsedi. "Evet ama sen hâlâ bir mirketsin!" Kaşlarımı çattım. "Niye mirketmişim?! Ya Minho! İnsan sevgilisini mirkete mi benzetir ya?!" Kahkaha attı ve alnını alnıma yasladı. "Kıskançsın, mirketler sevdiğini başkasıyla görürse ölebilirmiş. Ayrıca! Mirketler çok tatlı hayvanlar!" Sayaç çaldı. "Sanırım derse dönmemiz gerekiyo?"

"Evet" Yanaklarına hava doldurup yüzüme püskürttü. "Sen bu testlerden daha güzelsin. Onları değil senin kıyafetlerini çözmek istiyorum" Şuan tüm kan yanaklarıma toplanmıştı. Elini uzatıp sayacı durdurdu. "Hmm, dün babamdan tamamen onay aldığımı biliyo muydun?" Kafamı iki yana salladım. "Artık biliyosun"

Minho'nun ağızından-

Belini daha sıkı kavradım ve kendime doğru çektim. Artık kucağımdaydı. Bacaklarını belime doladı. "Bence bugünlük bu kadar ders yeter. Hm?" Başını salladı. "Yarın cumartesi" Okul yoktu. "Minho ne yapmaya çalışıyosun?" Hafifçe gülümsedim. "Gerçekten bilmiyo musun güzelim?" Burnumu burnuna sürttüm. "Minh-" Onu kucağıma bastırmamla dişlerini sıktı. "Minho~! Şimdi sırası mı?!" Daha da bastırdım. "Minho~! Bence sırası" Küçük bir kahkaha attım. "Hmmm~ İstiyo musun?" Kafasını hızla salladı. Bu sırada hâlâ bastırdığım için etkileniyodu. "Tüh, ders çalışmamız gerek" Onu kucağımdan indirdim ve yanımdaki sandalyeye koydum. Elime kalemimi alıp önümdeki matematik sorusuna baktım.

Elimdeki kalemi aldı ve masaya bıraktı. Beni geri itip kucağıma tekrar oturdu. "Bil bakalım kim test kitabını sana yedirmek istiyo?" Gülümsedim. "Aslında test kitabındansa başka birşey tercih ederim... Kimchi?" Kaşlarını çattı. Kahkaha attım ve onun bu şirin hâlini izledim. "Seni sinirlendirmek hoşuma gidiyo"

⚠️⚠️!DİKKAT SMUT!⚠️⚠️

İki elimle onu iyice kalçama bastırdım. Kalçasını oynatarak daha fazla temas ettirmek istiyodu, sanki mümkünmüş gibi. Bu sırada ağızından küçük bir inilti kaçtı. Üstündekini çıkardım ve boynuna yöneldim. Kendimden izler bırakmaya başladım. Dişlerimle ezdiğim derinin sahibi nefesini tutmuştu. Adem elmasınada izimi bırakırken, Hyunjin üstümdeki t-shirt'ü yukarı çekiştirmeye başladı. Kollarımı kaldırarak çıkarmasına izin verdim. Bir elimle onu kalçama bastırıyor, bil elimi sırtında gezdiriyordum. O da bu sırada kalçasını oynatarak bana yardımcı oluyodu. Sırtından elimi ayırıp masanın üstündeki herşeyi yere attım. Kalkıp Hyunjin'i masaya otutturdum.

Sanırım kucağımdan kalkmak onu memnun etmemişti. Altındakileri tekte çıkardım ve attım. O da benimkileri çıkardı. Onların anlık teması bile ikimizi mahvetmişti. Elimi ona götürdüm. "Minho~" Adımla inlemesi gözlerimi dahada karartmış ve içimdeki ateşi körüklemişti. Elimle oynadığım şeye ağızıma devam ettim. Arada ısırarak onu kendine getiriyordum ama nafileydi, Hyunjin çoktan bu dünyadan kopmuştu. Ben ise son çabalarımı veriyodum. Eliyle başımı daha çok bastırdı. "Minho~ siktir!" Tümünü ağızıma aldığımda tüm binadan duyulabilecek bir inleme kazanmıştım. Beni dahada bastırdığında, toplarına geçtim. Bu sırada elimle uzununu çekiştirmeye devam ediyordum. Hyunjin beni geri çekti ve yatağa yatırdı.

Sırt üstü yattığımda üzerime çıktı, bu sefer o ağızına alınca anladım, neden bu kadar inlediğini. Bir anda sıkınca acıyla karışık inledim. "Hyun~jin~!" Ellerimi kafasına koyup bastırdım. Son kez ısırdı ve ayrılıp kasıklarıma oturdu. "Efendim sevgilim?" Üstüme eğildiğinde kalçasını benimkine sürtüp duruyordu. İki elimlede yorganı çekiştiriyordum. Yerlerimizi değiştirdim. "Bu kadar oyun yeter güzelim" İki parmağımı ağızına soktum. O kemirirken bir elimle kalçalarını ovdum, ağızıma ise meme uçlarını kemirdim. Bu onu daha çok isteklendirmiş olucak ki üçüncü parmağımı da ağızına aldı. Bittiğinde son kez ısırdım ve öpüp altına geçtim. Parmaklarımı deliğinin etrafında gezdirdim. "Minho! Gir artık!" Dayanamadığı her hâlinden belliydi.

Durup önümdeki sanat eserine son kez baktım ve iki parmağımıda içine gönderdim. İçinde oynatırken duyduğum inlemeler onu hazırlamadan girmek istememe sebep oluyodu. Ama canını o kadar yakmak istemiyodum. "Minho~ beni hazırlama" Bana baktı. "Seni istiyorum" İşte bu bilincimi tamamen yitirmem için son damlaydı. Ellerimi çıkardım. Hyunjin bacaklarını belime sardı. Konumlandırdım. "Emin misin?" Kendimi zorda olsa dizginlemeye çalışıyodum. Hızlıca başını salladı. "Emini-" Bir anda köklemem ile tüm bina artık ne yaptığımızı öğrenmişti. Hyunjin'in inlemesi kulaklarıma ulaştığında kendimi kaybetmemek için çok zor direniyodum. İlk önce içinde yavaş yavaş hareket ediyodum. Hazırlamadığım için çok canı yanmış olmalıydı. "Hız-lan" Sırıttım. "Emir edersinde yapmaz mıyım güzelim?" Ve hızlandım. Ama bu ona yetmemiş olucak ki kendisini bana daha çok bastırdı.

Daha da hızlanmamla odada sadece benim nefes seslerim, Hyunjin'in kesik kesik inlemeleri ve bedenlerimizin sesi çıkıyodu. En son geliceğimi anladığımda üzerime bir yorgunluk çöktü ve içinden çıkıp kendimi sol tarafa bıraktım. Hyunjin büyük bir inlemeyle geldi. Bunu duyunca bende büyük bir inlemeyle geldim.

-

Ben... çok... utanıyorum... YA CİDDEN ÇOK UTANIYORUM AĞAĞAĞA! FİNALDİ BİTTİ AMA KONUŞMA YAPMAYA BİLE UTANIYLRUM!

Evet şimdi ehem! Üste bakmayın şuan buraya odaklanın konuşma yapıcam!

İlk olarak bu kurguyu çok seviyodum. Böyle smut yazma gibi bir planım yoktu. Ama baktım yakınlaştılar, arkadaşımdan da gaz aldım. Veeee evet bu oldu. Normalde bunu kötü bitiricektim ama başka kitabımda kullanabilirim. İlk defa bir kitabı güzel bitirdim, gururluyum. Aklıma tabii yine kötü planlar geldi ama olsundu.

Uzatmıyıcam. Hepinizi çok seviyorum. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Ve bu olayı yüzüme vurmazsanız sevinirim ÇÜNKÜ ÇOK UTANIYLRUM!

SEVİLİYOSUNUZ<3

Bilekler || Hyunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin