6. Bölüm

414 36 5
                                    

Selamlar! Kitaplarımın okunması için paylaşırsanız beni çok mutlu edersiniz! Hepinizi anlınızdan öpüyorum, helalimsiniz. Gözlerinizden öpmem çünkü bir batıl inanca göre ayrılık getirirmiş. Biz işimizi sağlama alalım ayrılmayalım asklarım<3 İyi okumalar!

-

"Minho o kalıpları yıkmaya çalışırken ya sende yıkılırsan? İstemiyorum işte, gel güzel güzel derslerimizi dinleyelim"

"İyi changbinle kaç"

"Kaçmıyıcam, sen bu cehennemdeyken dışarı çıkamam kusura bakma. Ayrıca belki ayıp olucak ama elimi bırakmayı düşünüyor musunuz?" Ellerimize baktı, gülümsemesi yavaşça yayıldı. "Bende diyorum niye domatez oldun. Ayrıca hiç fark etmemişim, bence ait oldukları yeri buldular" Ne diyosun be adam?!

"Şimdi o ondan değil!"

"Neyden?"

"Öyle konuşurken unutmuşsundur" Daha sıkı tuttu. "Ya sen kasıtlı mı yapıyosun?"

"Evet"

"Niyeyse şaşırmadım bırakta sınıfıma gidiyim"

"Ne kadar meraklısın yanımdan ayrılmaya, iyi" Bıraktı ve sınıfına doğru gitti. Peşinden gidemedim çünkü ona doğru dönmemle nöbetçi öğretmenin bağırması bir olmuştu. "ZİL ÇALDI GİR İÇERİ! 10/C KAPAT KAPIYI! HYUNJİN SINIFINA! SOOBİN HADİ! HIZLI YÜRÜYÜN HIZLI ZİL ÇALDI! HYUNJİN OĞLUM DUYMUYO MUSUN?! ŞU ZİL ÇALINCA İÇERİ GİRMEYİ BİLİN YA HEP BAĞIRICAK MIYIZ?!" Sınıfıma topukladım. Korkulur bu kadından.

Sırama oturmamla hepsi bana baktı. Ne oldu bakışıydı bunlar. "Ne yapsaydım sizi bu cehennemde bıraksa mıydım?" Aslında hepsinin sorgular baktığını görünce anladım. "Aramızı düzeltme kararı aldık" İnanmaz bakışlarla karşılaştım. Şuan onlara birşey anlatamazdım. Önüme döndüm ve derslerimi dinledim. Sonuçta artık 11. sınıfım. Sınavım var.

...

Okul bitene kadar Minho yanıma gelmedi. Bende gidemedim sağolsunlar salmadılar bir türlü. Okul çıkışı koşarak minhonun yanına gittim. Nasıl koştuysam merdiven başında yakalayabildim. Bizim sınıfımız kolidorun sonunda, onların başındaydı. Yani direkt merdivenin karşıdındaydılar, bizde en uzak sınıftaydık. Resmen depar attım.

"Minho!" Bana baktı ama üzgün görünüyodu. "Dur amk! Depar attım kolidorun sonundan baş-ına" Arada nefes aldım. "Efendim Hyunjin?" Ne? "Trip mi yiyorum?" Beni süzdü. "Hayır, geç kalırsan baban kızar" Merdivenlerden inmeye başladı. Bende tekrar ona yetiştim.

"Bir şeyin var ve söylemiyosun" Bahçeye çıktığımızda tekrar konuşma başlattım.

"Evet"

"Söylesene işte" Durdu ve bana doğru döndü. O durunca bende durdum ve aynı şekilde ona döndüm.

"Hyunjin, zorlama. Sen bana anlatıyo musun? Hayır, ben sana niye anlatıyım ki?"

"Minho daha bugün konuştuk sana ne anlatıyım? Okuldayken birşey olmadı valla"

"Ciddi olsana artık"

"Ciddiyim bir şeye sinirlenmişsin benden çıkarıyosun"

"Evet"

"Nedir?"

"Bilmene gerek yok"

"Minho sana adım atmaya çalışıyorum ama geri adım atıyosun" Derin bir nefes aldı. "Sürekli annemi bahane edip yanımdan ayrılacak mısın hwang?" Cidden mi? "Harika, sorunun bu muydu?" Yüzünü ekşitti. "Hem anlat diypsun, hem anlatınca yarrak gibi tepki veriyosun. Boşver Hyunjin" Gidicekti ama önüne geçtim. "Minho, annenin kızmadığı şeyleri yapabiliriz" Hahladı. "Benim annem herşeye kızıyor Hyunjin. Sen sadece yanımda durmamak için bahane arıyosun" Bu adam onun yanında durmak için ne kadar ağladığımı ve ne kadar denediğimi biliyor mu? Hayır, boş yapmasın o zaman.

"Minh-"

"Hyunjin, istemiyosan yanımda durma. Elini tutuyorum bırak, kaçalım diyorum istediğin için annen kızar, yanına oturuyorum izin verdim mi, hani bahanelerini ne zaman bırakacaksın?" Bu adam net mal. UTANIYORUM, DOMATEZ OLUYORUM, DALGA KONUSU OLUYORUM!

"Peki, sebebini düşündün mü?"

"Evet" Cevabını bile bile sordum. "Nedir?" Ve bildiğim cevabı yapıştırdı. "İstemiyosun beni" Hadi ya benim niye haberim yok?

"Minho, sen harbi malsın. Git biraz düşün"

"Ben artık düşünmek istemiyorum! Bir yıldır düşünüyorum Hyunjin, ben artık istemiyorum. Anlat artık bana!" Nasıl diyim ben sana? 'O günden sonra psikoloğuma sık sık gittim. Bana senden hoşlandığımı kanıtlarıyla sundu. Bir yıl aşk acısı çektim. Şimdi de gelmişsin bana beni istemiyosun diyosun. Senin Allah belanı versin!' Nasıl? Bayıldım! Ama bugün söylemiyicem. "Sadece düşün, son kez şu beynini kullan Yunan Tanrısı"

Yanından ayrıldım. Şoförümüz beni eve bıraktı, duş aldım. Ders çalışmaya oturdum. Kafam dağılır diye. "Yok bu böyle olmuyo!" Kulaklığımı takıp şarkı dinlemeye başladım. Bu şekilde daha kolay odaklanıyodum. Başladığımda saat öğlen 5ti. Alarmımın çalmasıyla yemek saatinin geldiğini anladım. Saat 8 olmuştu. Ellerimi yıkıyıp aşşağı indim. Babacığım beni beklerse üzülür. Baba oğul yemek yemek bizim vazgeçilmezimiz.

-

Selamlar! Uzun süre güzel yazınca, yazasım kaçıyo. İlla bir yerden bir bok çıkarmak istiyorum.

Oy verirseniz yeni bölüm için bana motivasyon olur. Teşekkür ederim😽

Seviliyosunuz<3

Bilekler || Hyunho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin