üç gün sonra..
hastaneden geleli iki gün olmuştu bile ve ben evde o kadar sıkıldım ki cihana işe dönmek için yalvardım resmen. yok efendim yerimden kalkmamam gerekiyormuş bilmem ne oluyormuş kalkarsam ağlarmış.
toplasanız üç gündür lavabo dışında kalkmadım yerimden. kaldırtmadı.konaktaki durumlara gelirsek iki kişi hariç herkes mutluluktan havaya uçuyordu Meryem Ana saat başı odama gelir beni kontrol eder giderdi.
bu kadar ilgiliye alışık değilim yahu!
ve konağın avlusunda bir hafta boyunca evsizlere yetimlere yoksullara yemek dağıtılacaktı cihanın kesin emriydi midyatta aç kimse kalmıyacaktı.
Havin ise köyden bugün dönecek.
şükran hanım bilerek ve isteyerek bebeğimi ve beni istemediğini dile getiriyordu. hoş kimse onu kayde almıyordu bileara ara şiddetli sancılarım oluyor birkaç dakika sonra diniyordu ve gerçekten ne çok haraket edersem o kadar acıyordu.
bu yatakta daha fazla çürümek istemeyip üzerime geniş birşeyler geçirdim ve bizim kattaki avluya çıktım. korkuluklardan aşağı izlemeye başladım. küçük çocuklar telaş içerisinde geliyor tabaklarını alıp sıraya giriyordu.
büyüğü küçüğü fark etmeksizin cihanın elini öpmeye yelteniyordu ve tabiki öptürmüyordu. küçük çocuklara sarılıp para verip gönderiyordu.
ellerimi karnımın üstüne koyup yolda olan gözyaşlarımı engelledim.
o sıra cihanla göz göze gelmemiz bir oldu. aşağı kattan yanıma gelmesi toplam 13 saniye sürdü.
"Deniz sen neden ayaktasın!"
ismimle hitap etmesi garip hissettirmişti. yüzümün şekilden şekle girdiğini görünce yüzümü avuçlarının arasına aldı ve konuştu.
"hiçbir sıfat sana ismin kadar yakışmıyor.. ondan ismini kullandım."
gülümseyerek yanıtladım onu.
"peki şimdi söyle bakalım neden ayaktasın?"
"cihan çok sıkıldım cidden bak yatakta çürüdüm bir kaç saat sonra o yataktan kalıntılarımı toplayacaktın!"
"beni arasaydın gelip seni alırdım"
"cihan ben yürüyebiliyorum?"
"biliyorum?"
"neden sakat muammelesi yapıyorsun sen bana?"
"sakat muammelesi yapmıyorum deniz. bebeğimizi ve seni düşünüyorum."
"ben biraz yürümek istiyorum yürüyelim mi?"
"doktor gerekmezse haraket etmesin dedi deniz ne yürümesi?"
"cihan Allah aşkına ben dokuz ay o yatakta mı yatacağım? böyle bişi düşünüyorsan yanılıyorsun!"
deyip yanından geçip aşağıya indim tabiki dikkatli adımlarla. tabiki de arkamdan geliyordu.
avludaki ziyafete ortak olup tabağımı doldurup sedirlere oturdum.
cihanda gelip yanıma oturdu kolunu omzuma atıp beni kendine çekti."ya dursana! yemeğim dökülecek!"
"bir sensin bir yemeğin zaten" dedi surat asıp.
"ne yani kilo aldığımı mı ima ediyorsun cihan?"
"hayır hayatım ne saçmalıyorsun?"
"bişi saçmalıyorum öyle mi?"
dudaklarımı büzüp ona bakmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL MESELESİ
ChickLitHayatı yolunda giderken birden yaka paça Mardin'e götürülen ve ardından berdel ile evlendirilen bir genç kızın hikayesi... Peki bu berdel diğerleri gibi sonunda aşka dönüşecek mi yoksa bitecek miydi? Denizsiz cihan olmazdı...