"28.bölüm"

4.5K 172 55
                                    


yüzüme vuran güneşi elimle engellemeye çalıştım. artan mide bulantımla. heralde yedi sekiz saattir yoldaydık ve Mardin'in kavurucu güneşi yüzümü yıkıyordu özlemiştim.
yolculuk oldukça sessiz sedasız ilerlemişti ara sıra konuşuyor saatlerce susuyorduk hatta cihan kaza yapma eşiğine bile gelmişti o kadar dalmıştı ki şarampole ilerlediğini fark etmemişti.

kafasını yiyip bitiren düşünceleri biliyordum hatta bazen direksiyonu o kadar sıkıyordu ki ellerindeki eklem yerleri bembeyaz oluyordu. aynı ilk günkü gibi.. o an düştü aklıma yine böyle sinirli böyle havalıydı direksiyonu aynı şekilde sıkıyordu
ne sarsıntılar atlatmıştık bunu mu atlatamayacaktık? dedim kendimi rahatlamak istercesine.

yine de içimde bir yerlerde durumun çok vahim olduğunu söylüyordu ve lanet olası hislerim..

derin bir nefes alarak cihana baktım
evet dün gece aşırı kalbimi kırmıştı hayır yani ben mi koydum o kağıdı oraya bana bağırıyordu regl günüm mü geliyordu böyle duygusallaşıyordum?

arabayı konağın önünde durdurdu ama hareket etmedi bende etmedim öylece ileriye bakıyordu.

"söyleyecek misin?" dedim içime kaybolmuş sesimi bularak.

derin bir nefes alarak kafasını koltuğa dayadı ve gözlerini kapattı. "bilmiyorum deniz hiçbir şey bilmiyorum"

sesi o kadar çaresiz geliyordu ki ve bu daha çok korkmama neden oluyordu.
elini alıp kucağıma koydum.

"ben inanıyorum cihan bunu da atlatacağız biz beraber olduktan sonra varsın herkes bize düşman olsun"

"deniz..." dedi boğuk sesiyle

yüzüne baktım gözleri mi dolmuştu?
hayır ama ya yapma!
sanki bu anı bekliyormuş gibi gözyaşlarım yüzümü yıkarcasına akmaya başladı.

cihan yüzümü avuçlayarak alnıma bir öpücük bıraktı.. ama bırakmadı beni saçlarımı kokluyor sık sık nefesler alıyordu.. "korkuyorum.. sevdiklerine zarar gelecek diye korkuyorum deniz.." sesi o kadar değişik gelmişti ki cihanı ilk kez böyle görmenin şokuyla kalmıştım.

geri çekildi göz yaşlarımı sildi bende onun yanağına bir öpücük bıraktım.
"ben korkmuyorum ama. sen olduğun sürece de korkmayacağım"

beni kendine çekerek sıkı sıkı sarıldı.

"dün gece için de özür dilerim seni çok kırdım.."

"sorun değil sinir hali olur böyle şeyler"

"merak etme bu tatili berbat ettim ama misli misli telafi edebileceğime inanabilirsin"

"ben sana inanıyorum cihan Karahanlı dediyse yapar"

"deniz Karahanlı inandıysa, cihan Karahanlı yapar.." dedi gülümseyerek

gülümseyerek karşılık verdim ona. ve o sıra konağın kapısı açıldı.
baran ve Zilandı.

bize bakıp anlık bir şok geçirseler de bize doğru yürüdüler bizde indik arabadan.

"yenge lütfen boşanmayın" dedi baran telaşlı bir şekilde.

"ne boşanması baran?" dedim şaşkınlıkla

"daha gideli iki gün oldu yüzünüzden düşen bin parça kavga mı ettiniz yine abim ne yaptı yenge hayır boşanmayın.."

Zilan da ne olduğunu anlamaya çalışır gibi yüzümüze bakıyordu cihan da gülmek ve gülmemek arasında kalmış gibiydi.

"gel buraya manyak" dedim kollarımı açarak. oda gelip sarıldı.

BERDEL MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin