Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kalkmayacak mısın?" Steve fısıltıyla konuşarak parmaklarını belimde gezdirdiğinde kafamı iki yana salladım. "Sabaha kadar böyle kalabilirim." Steve hafifçe güldü ve boynuma ufak birkaç öpücük bıraktı. "Özür dilerim, çok özür dilerim." Kısık bir sesle konuştuğunda elimi saçlarında gezdirdim. "Fazla tepki verdim, olayları büyütmemeyi öğrenmem gerek." Steve kafasını iki yana salladı. "Haklıydın, bende aynı şekilde davranırdım. Söylediklerim aptallıktı, seni seviyorum." Gülümsedim. "Seni seviyorum." Dudaklarıma yöneldiği sırada çalan kapıyla birlikte irkildim. "Birini mi bekliyorduk?" Merakla konuştuğumda Steve yerdeki eşofmanını altına geçirdi. "Gecenin bir yarısı mı?" Sessiz kaldığımda Steve kapıya doğru ilerledi. "Burada kal." Alayla konuştum. "Zarar vermek isteyen kimse kapıyı çalmaz Steve." Steve bana ters bir bakış atarak kapıya ilerlediğinde hızlıca yerdeki kıyafetlerimi giyerek peşinden ilerledim. Steve kapı deliğinden baktıktan sonra derin bir nefes vererek kapıyı açtı. "Ne o bizi beklemiyor muydunuz?" Kapıda dikilmiş bize bakan Nat ve babam ile gözlerim büyüdü. "Selam güzellik." Nat bana göz kırparak içeriye girdiğinde bana ters ters bakan babama şirince gülümsedim. "Selam Tony." Steve gülümseyerek babama baktığında babam hafifçe omzuna vurdu. "Sevimsiz, çirkin şey." Söyledikleriyle hafifçe güldüğümde ikisi de bana baktı. "Hadi, gidiyoruz." Babam koluma girerek beni çekiştirdiğinde kaşlarımı kaldırdım. "Ne, neden?" "Çünkü burası senin evin değil." "Öyle." Steve sakince konuştuğunda babam ona doğru döndü. "Bana bak, seni yumruklamıyorsam Darchelle sayesinde." Steve gülümsedi. "Ayrıl bundan, yaşlı bunağa bak." Babam söylenerek beni daha da çekiştirdiğinde itiraz etmeden peşinden ilerledim. Natasha Steve'e gülümseyerek yanımıza geldiğinde Steve kafasını iki yana sallayarak güldü. "Seni seviyorum." Bana bakarak konuştuğunda ona karşılık vermek için dudaklarımı aralamıştım ki babamın eli bunu durdurdu. "Görüşürüz kaptan." Kıkırdayarak Steve'e el salladıktan sonra babama karşı koymadan peşinden ilerledim. "İçerisi baya dağılmış ha." Nat gülerek kulağıma fısıldadığında hafifçe koluna vurdum, beni utandırmaya bayılıyordu. •
