𝗂 𝖽𝗂𝖽 𝗂𝗍 𝖿𝗈𝗋 𝗅𝗈𝗏𝖾

388 44 4
                                    

"Tamam, şimdi ayağını geriye al."
Clint'in talimatlarına uyarak hedefi vurduğumda gülümsedim.
"Bu işte git gide daha da iyi oluyorsun ha."
Clint gururla konuştuğunda yüzümdeki gülümseme büyüdü.
"Sen olmasan başaramam, bunu biliyorsun değil mi?"
Clint kafasını iki yana salladı.
"İnan bana, senin kadar çabuk öğrenen birini görmedim.
Bunun benimle alakası yok."
Kıkırdadım.
"O zaman antrenman bitti."
Tek kaşımı kaldırarak sorarcasına konuştuğumda Clint göz devirdi.
"Kaçmak için de can atıyorsun ama."
Omuz silktiğimde güldü ve kafasıyla gitmemi işaret etti.
Elimdekileri bırakarak kapıya ilerlediğimde çıkmak üzereyken duraksadım ve ona doğru döndüm.
"Hey, Clint."
Sorarcasına bana baktığında gülümsedim.
"Seni babam gibi gördüğümü biliyorsun, değil mi?
İyi bir babasın."
Clint gülümseyerek kafasını onaylar anlamda salladığında ona sırtımı dönerek salondan çıktım.
Bazen bu insanlar olmadan nasıl yaşayacağımı düşünüyordum, emin olduğum tek şey onlarsız yapamayacağımdı.

Hızlı bir duştan sonra üstümü giyinerek odadan çıktığımda salona ilerleyerek Nat'in yanına oturdum.
"Gün geçtikçe güzelleşiyor musun sen?"
Natasha söylediğime gülerek önüne döndüğünde etrafa bakındım.
"Steve nerede?"
Kimsenin bilmediği anlaşılınca sıkıntılı bir nefes vererek onlardan uzaklaştım ve Steve'i aradım.
"Hadi ama Steve."
Cevap vermiyordu, ya telefonu açamayacak kadar teknolojiden geriydi ya da başı beladaydı.
"Açmıyor mu?"
Bruce merakla konuştuğunda kafamı iki yana salladım.
"Endişelenme, Steve bu."
Clint sakince konuştuğunda sessiz kalarak koltuğa oturdum.
"Büyük ihtimalle yaşlılıktan yürüyemiyordur."
Babam alayla konuştuğunda göz devirdim.
"Ne?"
Bana doğru bakarak konuştuğunda hafifçe güldüm.
"Bazen bir çocuk olduğunu düşünüyorum."
Dış kapının açılmasıyla hızlıca ayağa kalkarak oraya ilerledim.
"Merhaba."
Steve elindeki poşeti bana doğru tutarak konuştuğunda derin bir nefes verdim.
"Seni merak ettim."
Steve kaşlarını kaldırdı.
"Üzgünüm, sevdiğin o kurabiyeleri almak istedim."
Hafifçe gülümsedim.
"Teşekkür ederim."
Poşete uzanmak üzereyken benden önce uzanan elle duraksadım.
Babam kurabiyelere kısa bir bakış atarak birini aldığında kaşlarımı kaldırarak ona baktım.
"Hiç güzel değil, Rogers'ın alacağı şey anca bu kadar olur zaten."
Steve göz devirdiğinde kıkırdadım.
Babam birkaç kurabiye daha alarak merdivenlere ilerledi.
"Güzel değilse niye yiyiyorsun?"
Steve arkasından söylendiğinde babam durdu ve bize doğru döndü.
"Kızımın bu çirkin şeylerden oldukça az yemesi için."
Bir şey söylememize izin vermeden yukarıya çıktığında Steve kafasını iki yana sallayarak kolunu omzuma attı ve beni de beraberinde ilerletti.
"Neden o kadar endişelendiğini anlamıyorum."
Omuz silktim.
"Başının sürekli belada olduğunu hesaba katarsak endişelenmem oldukça normal."
Steve omuz silkti.
"Artık Bucky'nin peşinde değilim Darchelle."
Kapıyı açarak odaya girdiğimizde kaşlarımı kaldırdım.
"Neden?"
Steve derin bir nefes vererek üstündeki tişörtü çıkarttığında gözlerim üzerinde dolaştı.
"Ne o, dikkatin mi dağıldı?"
Steve alayla konuşarak bana doğru geldiğinde göz devirdim.
"Konuyu dağıtma kaptan."
Steve kollarını belime dolayarak boynuma öpücükler bıraktığında güldüm.
"Yapma dedim."
Gülerek konuştuğumda Steve kıkırdadı ve kalçama destek vererek beni kucağına aldı.
"Bu gece bunu konuşmayalım."
Dudaklarıma sert bir öpücük bıraktığında ona karşılık verdim.
"Sadece birbirimizle ilgilenelim."
Öpücüklerine karşılık vererek yavaşça kucağından indim.
"Her ne kadar sana hayır demek istemesem de bu konuyu böyle geçiştiremezsin."
Steve saçlarıma ufak bir öpücük bıraktı.
"Şimdi değil Darchelle, lütfen."
Derin bir nefes vererek kafamı onaylar anlamda salladım.
"Pekala, seni sıkmayacağım."
Steve gülümseyerek benden uzaklaştı ve hızlıca kapıyı kilitledi.
"Ne yapıyorsun?"
Gülerek konuştuğumda genişçe gülümsedi.
"Rahatsız edilmeyeceğimizden emin oluyorum."
Kıkırdayarak boynuna atladığımda beni destekleyerek yatağa ilerletti.
"Sadece birlikte uyuyalım istiyorum."
Kısık bir sesle konuştuğumda Steve yorganı üstümüze çekerek bana sıkıca sarıldı.
"Seni seviyorum."
Gülümseyerek ona biraz daha sokuldum.
"Asla seni üzecek bir şey yapmam."
"Biliyorum."
Gözlerimi kapatarak başımı boynuna gömdüm.
Steve aşıktım, her ne olursa olsun aşık olacaktım.

darchelle || Steve RogersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin