2: Hisler

340 19 4
                                    

"seni seviyorum Lalisa, içindeki çocuğu görüyorum ve o çocuğun sevgiye ihtiyacı var. O sevgiyi ben verebilir miyim bebeğim?"

Alarmın gürültüsüyle bi anda sıçrayarak uyandım. Başım ağrıyordu ama alarmı susturmak için zor da olsa gözlerimi açıp etrafa bakındım. Alarmı kapattığımda derin bir nefes almıştım ama almaz olaydım başım daha da ağrımaya başlamıştı. Jisoo'nun sözüne güvenerek o kadar içersem olacağı buydu zaten. Biraz kendime gelmeye başlarken aklıma gördüğüm rüya geldi.

Iyy gerçekten vıcık vıcık sevgi içeren bir rüya mı görmüştüm ben?! Tabii içinde o güzel kızın olması rüyayı güzelleştiriyordu ama yine de iğrenç derecede romantikti. Kendime gelebilmek için kahve yapmaya karar verdim. Zaten başım hala ağrıyordu, kesin Jisoo'nun da ağrıyordur diye düşündüm ve bu beni gülümsetti. Aramızda gerçekten kardeşlerin bağı kadar güçlü bir bağ ve kardeşlerin birbirine gösterdiği sevgi(!) kadar güzel(!) bir sevgi vardı.

Mutfaktan çıkıp üzerimi değiştirdikten sonra arabama binip şirkete yol aldım. Her gün bu şirkete gitmek biraz sıkıyordu, yakında patlamazsam güzel olurdu, tabii etrafımdakiler için korkması gerekenler onlardı.

•••

Şirkette yine saçma sapan evraklarla uğraştıktan sonra kapım çalındı ve girmesini söyledim. Adamlarımdan biri olan Yeonjun'u görmemle şaşırmıştım, genelde adamlarım şirkete gelmezdi.

( Blackpink üyeleri dışında diğer karakter isimlerini kafama göre yaptım, idollerle alakası yok )

"Efendim bahsettiğiniz kadın hakkında bilgileri toplayıp dosyalattım ve bu konuya önem verdiğiniz için hemen incelemek istersiniz diye düşündüm." diyerek elindeki dosyayı uzatmıştı.

Dosyayı alarak "Teşekkürler Yeonjun, gidebilirsin." demiştim. Ben dosyayı açıp incelerken o gitmişti bile. En başta dikkatimi çeken şey ise adının
"Jennie Kim" olmasıydı. Çok güzel bir ismi vardı ama sanki tanıdık geliyordu.

Dosyada adamlarımın bulduğu birkaç bilgiye bakarken fark etmeden gülümsemeye başlamıştım. Kapım aniden çalınınca sanki gece uyuması gerekirken çizgi film izleyen çocukların ayak sesi duyduğu anki panikleri  gibi paniklemiş sonra da sakinleşip kapının arkasındakine gelmesini emretmiştim.

"Lalisa Hanım toplantınız başlamak üzere, yapabileceğim bir şey var mı?"

"Hayır. Toplantı odasında görüşürüz Sekreter Kwon." demiştim sert bir tonla ve konuşmayı bitirmiştim. Benim mizacım böyleydi samimi olmadığım insanlara soğuk davranırdım. Zaten şirkettekiler de alışkındı. İsteyerek değil fark etmeden yapıyordum, belki de bir alışkanlıktı.

•••

Toplantı salonuna girdiğimde herkesle el sıkışırken göz bebeklerim en sevdiğim kahvelerle buluşmuştu. O güzel kadının tam gözünün içine bakıyordum, Jennie ise kısa bir süreliğine duraksasa da hemen toparlanıp el sıkmama karşılık verdi. Hala ufak çaplı bir şok içindeyken  yavaş yavaş toparlanıyordum. Fırsatı kaçırmamak adına el sıkışırken güzeller güzeli Jennie'nin eline doğru eğilip küçük bir öpücük kondurdum narin eline.

Bu olayı kimse sorgulamamıştı çünkü herkes nasıl psikopat birine dönüştüğümü bildiğinden bir şey söyleyemiyorlardı. Herkes kendi yerine geçip oturduğunda tam karşımda oturan Jennie Kim'e odaklanmıştım. Toplantı boyunca her şeyi geçiştirmiş ve  adı gibi kendisi de güzel olan Jennie Kim'de olmuştu gözlerim. Toplantı sonunda anlaştığımızı belirtip tekrar el sıkışmıştık, bu sefer diğerlerine çaktırmadan avucumun içinde olan sevdiğim kadının elini vereceği tepkiden korkarak yavaşça okşamıştım, Jennie ise bir iki saniye duraksadıktan sonra elini çekmişti, sanırım rahatsız olmuştu. Bu istediğim son şey bile değildi ki. Herkes toplantı salonundan çıkıp dağılırken ben de odama doğru yönelmiştim.

Sekreter Kwon "Lalisa Hanım fikir hakkında her şeyden emin misiniz, dosyaları sizin odanıza bırakmamı ister misiniz?"

Ağzımı açıp her zamanki gibi "Sen kontrol et bir şey olursa bana söylersin." diyecektim ki bu işin içinde güzelimin de olduğunu hatırladım ve "Olur, tüm ilgili dosyaları odama bırak ben incelerim." demiş ve şirketten çıkış yapmıştım.

•••

( Jennie'den )

"Kızım diyorum sana bu kadın kesinlikle senden hoşlanıyor. Kesin"

Tabii ki olanları yakın arkadaşıma anlattıktan sonra vereceği tepkiyi az çok biliyordum ama Lalisa'nın benden hoşlanma ihtimali hiç inandırıcı gelmiyordu.

"Ama Rosie ya biz yanılıyorsak? O böyle biri değil ki, sevgili olaylarıyla işi olmaz. Biraz da sert biri biliyorsun yani herkesten böyle duyduk ama sanki sert biri değilmiş gibi duruyor."

"O senin yanında öyledir tatlım. Aşk insanı değiştirir derler." diyerek kendi çapında benimle ve Lisa'yla dalga geçerken bense aşk kelimesinde takılı kalmıştım.

Biraz iddaalı bir kelimeydi.

•••

( Lalisa'dan )

"Ya oğlum bir düzgünce dinlesene lan!" bana göz devirip işin dalgasında olan Jisoo;

"Lan ne dinlemesi aşıksınız işte hadi kızı kaçıralım, hop nikah dairesine ben de şahidiniz olurum ne tatlı!" diyen artık ciddi mi dalga mı geçiyor anlam veremediğim Jisoo'ya baktım ve
"Ya bence de amk uzatmayalım direkt nikahıma alayım ben bunu." diyerek dalga geçmiştim. Jisoo da kısa bir süre donup kalmış sonrasında ise konuşmayı devam ettirmişti.

"Yalnız sen gerçekten aşık olmuşsun lan, normalde bana sövüp saçma sapan konuşmamam hakkında nutuk çekerdin. Şimdi oturmuş dalga geçiyorsun." dediğinde bu kadar ciddi konuşması ve dediklerinin doğru olabilme ihtimalini düşünürken "Benim güzel kızım büyümüş de aşık olmuş, evlilik hayali kurmuş li li li liiiii." diye anne edasıyla dövünürken tekrar ciddiyetine dönmüş ve "düğünde ne giysem acaba?" diye düşünmeye başlamıştı. Bu haline kahkahalarla gülebilirdim ama sadece gülümsemekle yetinmiştim.

"Onu, bunu boşver de benim bu kızı etkilemem lazım. İnanamayacaksın ama bu kızın ailesi bizim aile dostumuzmuş. Böyle bir aile dostumuz olan güzeller güzeli bir kız var ve benim bu yaşımda haberim oluyor. wtf hayatt!"

"Ee o zaman düğün de kolay olur, hadi iyisin yine, bu aile hemen seni kabul eder." diyerek gülmeye başlamıştı.

"Ya sen de taktın şu düğüne önce kızı kendime aşık etmem lazım diyorum. Direk dansı yaptık o kadar yine olmadı, bir şey bulmamız lazım."

"Buldum, kızı kaçıralım babasına da 'eğer kızınız benimle evlenmezse onu tavuklara yem olarak atar, sizin şirketi de tavuk testoranına çeviririz' diyelim nasıl fikir?" dediğinde cidden donup kalmıştım, bir de bunu ciddi ciddi soruyordu. "Lan olum tamam delisin melisin ama bu kadar mı delisin amk ? Hem bu tavuk sevdası nerden çıktı?"

"Ya kanka ya canım aşırı tavuk çekti ondandır, gidip kızarmış tavuk mu gömsek?" bu dediğine hafif gülümserken "Tamam gidelim yeriz, sen de belki yemek yiyince daha düzgün fikirler bulursun." demiştim.

•••

DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin