Değişim

5: Parti Başlangıcı

Bugün nedense güzel şeyler olacak gibi hissediyordum. Tabii bunu düşünmemin sebebi 5 yıllık düşmanımın işini dün gece halletmem olabilirdi. Bunu hatırladığımda sırıtmaya başladım, dün gece onu fena benzetmiştim ve hak ettiği yere göndermiştim.

Telefonumun zil sesini duyduğumda hazırladığım kahvemi de alıp salona doğru yöneldim. Telefonumu elime aldığımda tabii ki Jisoo arıyordu. Kesin beni çok özledi(!) diye düşünürken aramayı cevapladım.

"LAN KADIN KAÇ SAATTİR ARIYORUM NİYE BU KADAR BEKLETİYOSUN?!? Yoksa yengemi en sonunda kendine aşık ettin ve işi pişirmeye mi başlamıştınız? Eğer öyleyse devam edin sonra söylerim ben." demişti ilk başta kızgın olmasına rağmen sonlara doğru benimle dalga geçmeyi aksatmamıştı.

"İlk olarak niye bağırıyosun aq. İkincisi de öyle bir şey olsa sence telefonu açar mıydım kardeşim?" diyip sırıtmaya başlamıştım.

"Biliyorum, biliyorum ben burda kıçımı yırtsam yine açmazdın sen o telefonu. Neyse sana söyleyeceğim şeyi unutturuyodun, ne boşboğazsın?! Sabahtan beri konuşup(!) duruyosun nerdeyse unutuyodum." diyen Jisoo'ya gülerek göz devirdim.
Kesin ben bu kadar çok konuşup diyeceğini unutturmuşumdur.(!)

"Uzatma Jisoo söyle hadi."

"Senle de konuşulmuyor kardeşim ya. Ama söyleyeceğim şeyi duyduktan sonra böyle asabi olmayacaksın. Seninki bugün bir partiye gidiyormuş arkadaşlarıyla. Onu ilk gördüğün -ben olmasam nah- partiyi düzenleyen arkadaşımın kuzeni düzenliyormuş bu partiyi. Bizi de davet etmişti, kimler geliyo dediğimde yengemin adını duyunca hemen arayıp haber vereyim dedim. Ben de olmasam sizin ilişki nasıl yürüyecek amk."

"Ne uzun konuştun lan. Hem senin bir faydan mı var sanki?!? Senin tavsiyeni dinleyip çiçek gönderdik hiçbir işe yaramadı."

"Kanka o senin suçun, kızın teşekkür edeceği varsa bile nasıl etsin ? Telefonunu yazmamışsın ki amk."

"Ya olum onu gönderirken söyleseydin ya. Gönderdikten sonra mı aklına geliyo ?!?"
ve bir sessizlik olmuştu-bana göz devirmediyse yatağımın altından canavar çıksın lan, neyse vazgeçtim çıkmasın gerek yok-

"Bu konu çok uzadı sıkıldım. Hadi hazırlan da akşam yengemi kendine aşık et. Ben kaçar gülümm" ve Jisoo'nun mükemmel ötesi(!) kahkahası ve telefonunun kapanışı. Telefonu ben kapattım tabii ki onun kötü kadın kahkahası atıp benimle dalga geçmesini dinlemekten daha önemli(!) işlerim vardı.
Mesela akşam ne giyeceğim ...

••••••

( Jennie'den )

"Kızım ben anlamadım. Sen kendi isteğinle bir partiye gidiyorsun -ki bu yeterince garip- bir de parti sahibine 'katılacak kişilere adımı ekle soran olursa söylersin' diyorsun?!? Noluyo?"

"Rosie anlattım ya bu partiye geleceğimi önceden söylersem Lisa'nın haberi olur ve benim geleceğimi bildiği için partiye gelecektir. Ben de ona kolay lokma olmadığımı göstericem ki biraz götü tutuşsun. Anladın ?"

"Hala çok saçma, dövüşmeyin sevişin diyorum dinleyen yok." şeklinde söylenen Chae ile beraber hazırlanmaya başlamıştık. Bugün özellikle kırmızı rujumu da sürecektim, azıcık iddaalı olmaktan bir şey olmaz.

••••••

( Lalisa'dan )

Mekana girdiğimizde müziğin sesi gerçekten rahatsız ediciydi ama güzelim için katlanacaktım. Jisoo'yla masamıza oturduktan sonra eğlenmeye gelen Jisoo oturmak yerine dans pistine gidip dans etmeye başlamıştı. Beni de çağırmış olsa da gelmeyeceğimi bildiğinden -daha çok Jennie'yi beklediğimi bildiğinden- çok ısrar etmemişti.

Yarım saat gibi bir sürede birkaç içecek içip oturmuştum ve dünyamı aydınlatan güzelliğin kapıdan içeriye doğru girdiğini görmüştüm. Sanırsam arkadaşlarının olduğu bir masaya oturmuştu ve selamlaşmıştı. Bir süre sonra yanındaki küt saçlı kız kolunu güzelimin omzuna atmıştı ve bir şeye gülüşmüşlerdi. Ben bunu ciddi ciddi sikerim ama !? O kim oluyodu da kolunu benim güzelime atıyordu ki?! Umarım sadece arkadaşlardır diye düşünürken o masaya gidip olay çıkartmamak için zor duruyordum. Güzeller güzeli Jennie'nin -gelecekteki sevgilim- kırmızı ruj sürmesi hiç iyi olmamıştı. Zaten normalde bile çoğu göz ondayken şimdi iki kat gözler  üstündeydi. Anlaşılan bugün sakin bir gece olmayacaktı.

•••••••••