18: Lunapark

103 10 0
                                    

( Lalisa'dan )

Mutfakta güzelimle beraber kahvaltı hazırlarken bazı sakarlıklarım olmuştu ve normalden daha uzun sürmüştü kahvaltı hazırlamamız. Bazı sakarlıklarım derken kırılan bir iki bardaktan da bahsediyordum. Jennie ise tepki olarak sadece sakarlığıma gülmüştü ve hiçbir şey dememişti.

En sonunda masaya yemekleri koyarken Chaeyoung ve Jisoo da uyanabilmişti. O kadar gürültüye uyanmamış olmaları ve daha yeni uyanmaları şaşırtıcıydı. Hepimiz masaya kurulup yemeğimizi yerken arada sohbet etmiştik ve Jisoo'nun şapşal şakalarına gülmüştük.

Uzun zaman sonra ilk defa bu kadar kalabalık bir kahvaltı yapıyordum. 4 kişi kalabalık sayılmayabilirdi ama ben hep tek başıma kahvaltı yaptığım için bana kalabalık gelmişti. Normalde kalabalığı hiç sevmesem de şu an huzurlu ve mutlu hissediyordum.

"Lunaparka mı gitsek akşam? Dördümüzün ortak ilk aktivitesi olur."

"Olur güzelim. Siz ne dersiniz yeni çift?"

"Olur."
"Olur."

Jisoo ve Rosé aynanda aynı cevabı verdiklerinde birbirlerine bakıp gülmüşlerdi.

•••

Sonunda hepimiz hazırlanabilmiş -Chae ve Jennie'nin hazırlanması bir asır sürmüştü- ve lunaparka doğru yol almıştık.

Lunaparkın içinde oyunlara bakarken pamuk şekerci görmemizle oraya ilerleyip pamuk şeker almıştık. Diğerlerinin severek yemesine anlam verememiştim ben sevmezdim çünkü. Ve grupta tek pamuk şeker sevmeyen benmişim meğerse çünkü üçü de alıp yemeye başlamıştı.

Oyunlara bakarken Jisoo'nun fikri üzerine dönme dolabın olduğu tarafa ilerlemiştik.

"Fazla klişe değil mi dönme dolap?" diye soran tabii ki bendim. Gerçekten ama lunaparka gelindiğinde ilk binilen ya da illaki binilen şeyin dönme dolap olması doğruydu.

"Lalisa hazretleri size göre her şey saçma biliyoruz ama dönme dolap bir gelenek sayılır o yüzden itiraz etme aşko."

"Sen yine 'aşko, aşkım' falan demeye mi başladın kadın ya! Bana diyeceğine git sevgiline de olum."

"Bana aşko deme sakın Jisoo. Ama aşkım diyebilirsin." diyen Chae ise "piç smile" ifadesini almıştı.

Şaşırtıcı bir şekilde utanan Jisoo'yu görmemle gülümsemiştim. Bu yakın arkadaş-sevgili grubunu sevmiştim sanırım.

Klişe olduğunu söylesem de daha fazla itiraz etmeden sıramız geldiğinde dönme dolaba binmiştim. Binmeden önce Jisoo'nun bana göz kırptığını ve onun da sonraki vagona bindiğini görmüştüm kim bilir yine aklından neler geçiyordu.

Güzelimle yan yana oturmuş manzarayı izliyorduk. Yukarı çıktıkça şehrin manzarası daha güzel görünüyordu. Kafamı çevirip güzelime baktığımda onun da hayranlıkla şehir manzarasını izlediğini görmüştüm. Kendisinin daha güzel bir manzara olduğunun farkında değildi.

En yukarı çıktığımızda dönme dolabın duraklamasıyla ikimiz de şaşırmıştık.
"Bozuldu mu acaba? Umarım bozulmamıştır." diyen Jennie'yle olayların farkına varmıştım. Demek ki o yüzden Jisoo bana göz kırpmıştı. Bu duruma gülerek olayı güzelime açıklamıştım.

"Madem öyle dönme dolap klişesini de gerçekleştirmek gerek o zaman."

Güzelimin sıratarak dediği cümleyle önce biraz utanmış ve istemsizce gözlerimi büyütmüştüm. Sonrasında ise sadece Jennie'nin yanında ortaya çıkan utangaçlığımı bir kenara bırakmıştım.

DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin