-34-

198 27 18
                                    

"Bileti aldın mı?"

Hyunjin Yeji'nin yönelttiği soruyla onaylayan mırıltılar çıkardı.

"Ne zaman?"

"Yarın gece üçte.O yüzden yarın geç uyan.Uykunu almalısın."

"Daha erkene alamaz mısın?"

"İki ay sonra gitmek yerine gece üçte gitmeyi tercih ederim."

-Felix-

Zaman garip bir şekilde hızlı geçmeye başlamıştı.En azından benim için öyleydi.İlk zamanlar sanki hayatı ağır çekimde yaşayıp acı çekiyor,çektiriyordum.Bok gibi bir insan olmuştum.İnsanların kalbini kırdım mı?Acaba şunu desem alınır mı?Artık bu düşünceler ben deki varlıklarını itirmiştiler.Belki saçmalıyordum,belki korkaktım.Bilmiyordum işte duygularımı yitirmiştim.

O gün okul sitesindeki o yazıyı görmüştüm.Çocuklar ne kadar saklamaya çalışsada,görmüştüm.Hatta bir süre okulda sürtük olarak anılmıştım.Nasıl yaptılar bilmiyorum ama bu dedikodu sadece bir iki gün sürdü.Sonraki günler unutulmuştu.Ben de okula gitmeyi bırakmıştım zaten.Üniversite sınavlarına yaklaşık bir kaç ay önce zaten girdiğimiz için okula gitmemi gerektiren bir durum yoktu.Bu yüzden bir süredir çocuklar benim yüzümü görmüyordu.Chan hyung,Seungmin ve Jisung bir çok kez aramıştı.Ancak ben çoğunu red edip kıytırık mesajlarla geciştirmistim.Changbin ve Minho bir çok kez Onun adına özür dilemelerinin gerekli olmadığını söylemiştim.

Ne kadar okula gitmesemde okulda olan şeyleri biliyordum.Chan hyung ve Changbin'in barıştığını öğrenmiştim-küsmeleri tamamen çocukcaydı-Hemen hemen okulda olan her şeyi biliyordum.

Ve evet ben,ben saçımı boyatmıştım.Yıllar önce boyattığım sarı saçlarımı,sırf kullandığım şampuan saçıma daha iyi geldiği için hep o şampuanı alan ben saçlarımı tekrar boyatmıştım.Kırmızıya.Daha doğrusu,boya yıkandığımda aktığı için pembeye.

Bir kaç gün önce Yuna'nın sevgilisi olan Ryujin denen kız gelmişti.Nedne gittiğini bilmiyordum.Yuna bir şeyler zırvalamıştı sadece.Ondanda bir şey anlamamıştım zaten.Durum buydu,yaşayan bir ölü gibiydim.

-Yazar-

Yeji elindeki küçük flaşı yavaşça elindeki bilgisayarın flaşın girmesi için yapılan küçük kısıma sokmuştu.Hyunjin'in evden gittiğine emin olduğunda flaşı sakladığı yerden almıştı.Şimdi tam olarak bu flaşın ne olduğunu öğrenmesi gerekirdi.

Bilgisayar flaşı algıladığında Yeji dosyalardan flaşın olduğu kısmı seçerek videoya tıkladı.

Bir süre ekranda sadece siyah ekran gözükmüştü.Videonun kulak tırmalayıcı sesiyle yüzünü buruşturdu Yeji.

Bir süre kulak tırmalayıcı ses devam ederken en sonunda ekrana bir şeyler yansımıştı.

O an annesini ekranda gördü Yeji.Gözleri dolmaya başlarken kendini tutmaya çalıştı.

"Bu videoyu kim,ya da kimler izliyor bilmiyorum...Umarım doğru kişilerin elindedir"

Yeji'nin ekranda gördüğü kadın histerikçe gülümsedi.

"Sanırım burada her şeyi anlatmam gerekecek.Çünkü sayılı günlerim kaldı çocuklar."

Ekrandaki kadının cebindeki cikardigi fotoğrafa baktı Yeji.İki kadın vardı,ve ikisininde arkası dönüktü.Sahil gibi bir yerdeydiler.

Sahil gibi bir yerdeydiler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Yanımdaki kadın...Ah,Yongbok...Onu özlüyorum.Bu yüzden artık onun yanına gitmeliyim."

Yeji gözleri dolmuş bir şekilde tereddütle videoyu dikkatle izlemeye devam etti.

"Yongbok,sevgilim."

Yeji annesinin dediği şeyle gözlerini büyüttü.Annesi eşcinselmiydi?Öyleyse neden babasıyla evlenmişti?

"Babam,eğer bu videoyu izleyen kişiler Hyunjin ve Yeji ise,dedeniz.Yongbok'u öldürmek için elinden geleni yaptı.Başardıda."

"Sevgilimin ölmesinden sorumlu olmak...Bu benim için çok fazla,ve artık bu yükü taşıyamayacağım.Babanız,sizin öz babanız değil."

Yeji'nin ekranda izlediği annesinin son söylediği cümleler yankılandı zihninde.

'Babanız,sizin öz babanız değil.'

"Biz Yongbok ile sizi evlat edinmiştik.Daha ikimizde gençtik ve henüz çocuk bakma konusunda iyi değildik.Evlat edinmeden önce inanın çok tereddüt yaşadık.O gün ikinizi orada gördüğümüzde,tüm tereddütlerimiz yok olmuştu.İkiniz kardeş olduğunuz için sizi ayırmamak adına ikinizide aldık.Öz ailenizi inanın bilmiyorum.Onlara bir teşekkür borcum var.Onlar sayesinde benim oldunuz.Ancak,kendimede bir özür borcum var.Sizi kendimden ayırdığım için."

"Dedeniz eşcinsel olduğumu öğrenince benden nefret etmişti.Beni aşağılamış,Yongbok ve beni bir çok kez ayırmaya çalışmıştı.Ama biz vazgeçmemiştik.Ben...Ben evden kaçmıştım.Yongbok ile küçük bir ev tutmuştuk.Bir süre orada ikinizle beraber yaşamıştık.Yongbok,çok iyi bir anne olmuştu.Size kendinden çok değer veriyordu.İlk başlarda babamdan Yongbok'tan ayrılmazsam beni öldüreceğine dair tehtitler alıyordum.Tanrı şahidim,eğer onun için öleceksem korkum yoktu.Yongbok benim için günlerce ağlamıştı.O beni kaybetmekten korktuğu için,ben ise onu kaybetmekten korktuğum için ağlıyordum.Babamda bunun farkına vardığında tehtitlerini değiştirmişti."

"Yongbok'u öldürmekle tehtit etti.İnanmadım biliyor musun?En fazla ne yapabilir diye düşündüm.On beş eylül gecesi.On beş Eylül gecesi Yongbok'u kaybettim...Şimdi ben,yirmi Mart sabahı onun yanına gideceğim."

•••

Fotoğrafını koyduğum çifti Yongbok ile Hyunjin ve Yeji'nin annesi olarak düşünün.

Küçük bir bilgi;

Bölümdeki Yongbok Felix değil ve bölümdeki Yongbok kız.Yani Yongbok ve Felix aynı kişiler değil.

cry for me •hyunlix•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin