-13-

339 44 28
                                    

Sırama hayali daireler çizerken Changbin kolumdan dürtmüştü.

"Ha?"

"Boynuna ne oldu?"

Sabah üniformamizin gömleğini giyerek yakalarını dikkatlice kapamama rağmen hala belli mi oluyor?

"Alerji."

"Doğru söyle.Yalan söylediğini anlayabiliyorum."

Bunu ona nasıl anlatabilirim?

Kulağına yaklaşarak fısıldadım.

"Hyunjin."

Changbin duyduğu şeyle gülmeye başlamıştı.

"Komik mi?"

Changbin dediğimi umursamayıp gülmeye devam ediyordu.

"Sömürmüş seni buarada."

Dudak büzerek onu taklit ettim.

"Ha-ha-ha ne kadar komik.Umarım biri tarafından sömürülürsünüz Seo Changbin."

"Ben ilişkim de uke olmam Lee Felix."

Hala gülmeye devam ederken kaşlarımı çatmıştım.

"Uke değildim!"

"Aynen,o yüzden elin belin de dolaşıyorsun.Kalçan çok acıyor sanırım."

"Acımıyor!"

Changbin beni takmayıp gülmeye devam ederken göz devirerek sıradan kalkmıştım.

Seungmin,Chan hyung ve Jisung'la hala bir şey anlatmamıştım.Seungmin muhtemelen şuan Jeongin'leydi bu aralar Jeongin'in peşinde kuyruk oldu çünkü.Jisung'da muhtemelen Minho ile birlikteydi.O yüzden geriye Chan hyung kalıyor.

Bu durumu ona anlatmak konusun da ne kadar kaygı yaşasam da anlatmalıydım.Onlardan bir şey saklamak istemiyorum.

Chan hyung'u gözüm ararken arkamda hissettiğim nefes ile arkamı dönmüştüm.Arkamı döndüğüm de bir adet gülen Hyunjin ile karşılaşmıştım.

"Ne arıyorsun?"

"Chan hyung'u.Gördün mü hiç bugün."

"En son kütüphanede gördüm."

"Hm,Anladım sağol."

Gidecekken elimden tutmuştu.

"Teşekkür öpücüğüm?"

"Koridordayız,Saçmalama."

"Lavaboya gecebiliriz istiyorsan?"

"Saçmalama."

Başını boynuma yönlendirerek boynumu öpmüştü.

"Kokun insan da sarhoş etkisi bırakıyor."

Dediği şeyle gülümsemiştim.

Ellerini ellerimden ayırarak çenemden tutup dudağıma minik bir öpücük bırakmıştı.

"Seni seviyorum."

Gülüşüm daha fazla büyüyordu.

"Ben de."

Gülüşüme karşılık verip gülümsemişti.En sonun da ondan bedenimi ayırmıştım.

"Gitmem gerek Hyunjin."

"Ne yapacaksan çabuk yap ve beni bul.Senden ayrı kalmak istemiyorum."

Gülümseyip başımla onayladım.

Merdivenlerden aşağı inerek kütüphanenin yerini bulmuştum.İçeri girdiğim de sadece bir kaç öğrenci vardı.Chan hyung'u gördüğüm de yanına gittim.

"Channie hyung~"

Chan hyung benim duyunca arkasını döndü.

"Lixie?"

"Oturabilir miyim?"

"Tabii ki."

Chan hyung'un yanına oturarak Chan hyung'a baktım.

"Chan hyung,sana bir şey anlatacağım."

"Hm?"

Derin bir nefes aldım.

"Biz Hyunjin ile barıştık."

"Ne?"

"B-bir de,Biz dün bir takım şeyler yaşadık."

"Yattın mı onunla?"

Dediği her bir kelimeyle geriliyordum.İfadesiz bir şekil de demesi insanı geriyor.

"E-evet."

"Felix,O sana zarar veriyor.Onu onca yaptığı şeyden sonra affedecek misin?"

"Yaptıkları şey görüldüğü gibi değil hyung."

"Ne olduğunu sormayacağım.Umarım doğru olanı yapıyorsun Lix."

Ne kadar gülümsese de gülüşüne pek inanmıyordum.

"Seungmin ve Jisung biliyor mu?"

"Henüz değil."

"Onlara anlatmalısın."

"Anlatacağım hyung."

Chan hyung bana sarılarak sırtımı sıvazladı.

"Her ne bok yersen ye ben burada olacağım.Eminim ki onlar da anlayışla karşılayacaktır."

"Umarım hyung."

Chan hyung'dan ayrılarak gülümsedim.

"Benim gitmem gerek."

Başını olumlu anlam da sallayıp uğraştığı şeylere döndü.

Kütüphaneden çıkarak tekrar sınıfımızın olduğu kata çıkmıştım.

Hyunjin'i gördüğüm de yanına gitmiştim.

"Hyunjin!"

Ben görünce bana dönüp gülümsedi.

"Sana bir süprizim var."

Gelir gelmez bunu duymayı beklemiyordum.

"Hm?neymiş?"

Elimi tutarak üst kata çıkardı.Üstte çıkınca müzik odasının önün de durmuştu.

Cebinden bir tane anahtar çıkararak kapıyı açmıştı.Kapıyı açtığın da beni içeri çekerek kapıyı kapattı.

"Neden geldik?"

"Sevgilimin bana bir şeyler çalmayı öğretmenini istiyorum."

"Sevgili?"

"Evet,Sevgili."

"Biz sevgili değiliz Hyunjin."

Kaşlarını çatmıştı.

"Sevişen insanlar askerlik arkadaşı mı oluyor?"

"Henüz bir çıkma teklifi almadım."

Gülümseyerek bana doğru yaklaştı.Hyunjin bana doğru yaklaşınca arkam da ki piyanoya kalçamı yaslamıştım.

"Çıkma teklifi mi istiyorsun?"

"Evet."

Hyunjin elini belime koyarak gülümsedi.

"Hm,o zaman soruyorum.Lee Felix,benimle çıkar mısınız?Eğer hayır derseniz müzik odasın da öleceğim."

Gülümseyerek söylediği şeye gülümsemiştim.Bir şey söylemek yerine ensesinden kendime doğru çektim.Dudaklarımız buluşturup kısa süre de ayırmıştım.

"Hm,evet.Seninle çıkacağım."

Gülümsediğim de bu sefer dudaklarımızı buluşturan taraf Hyunjin olmuştu.

•••

Bu aralar çoğu sosyal medya uygulamaların da çok aktifim özellikle burda normalde ilham gelmiyor ama bu aralar çok bölüm yazıyorum taslakta bir sürü bölüm var.

cry for me •hyunlix•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin