2.4. Mansion

332 19 0
                                    

"Anne, neden girmiyoruz?"

"Draco bizi içeriye alır, böyle girmek ayıp olur."

"Baba."

"Evet oğlum, baban." dedim stresimi belli etmemek için saçlarını karıştırıp "Aferin sana."

"Anne bak, bu böyle olmaz. Ben çok yoruldum."

"Beş dakika bile olmadı Cassiopeia, dram kraliçeliğini bırak. Malfoy büyükbaba ve büyükanne bundan hiç hoşlanmaz eminim, sakın şımarıklık yapmayın."

"Ama o zaman çok sıkıcı olur."

"Evet anne, sıkıcı."

"Sensin sıkıcı." dedim burnumu kıvırıp.

"Cassiopeia mı? Daha az belirli bir isim seçemez miydin?"

Kapıdan gelen sesle Draco'ya döndüm.

"Onlara söyledim, ben-"

Bir anda iki bebeğim de ağlamaya başlayınca endişeyle onlara doğru yeltensem de 'babalarına' doğru koşmuşlardı.

"Biz seni hiç yoksun sandık."

"Sen gittin."

Çocuklar ona sarılırken şaşkınlıkla onlara sarılsa da onları duydukça bana bakarkenki tiksintisi artıyordu. Nasıl bu hale geldiğimizi unutmak istiyordum ama ona her baktığımda aklıma ona yaptıklarım gelecekti. Keşke o beni kırsaydı, onu affetmek benim için çocuk oyuncağı olurdu.

Ama af dilemek, hele de böyle bir konuda. Nasıl mümkün olurdu ki?

"Çocuklar ben size ne dedim? Hepsi benim suçum, ben babanıza söylemedim. Hatırladınız mı? Babanız dünyayı kurtarmak için görevdeydi. Özür dilerim ama dünyadaki tüm çocuklar üzülecekti yoksa."

"Banane, üzülsünler!"

"Evet, banane!"

Çocuklarımın yüzünden düşen her damla gözyaşının sebebi olmak bir yandan beni kahrederken, iki senedir görmeden aşkını avucumda tuttuğum adamın benden nefret etmesi kalbimi paramparça ediyordu. Artık ne onun yanına sığabilirdim ne de çocuklarımın gözünde eskisi gibi olabilirdim belki de. Tek düşündüğüm onların iyiliği iken elimde kalan tek şey yine kalp kırıklığıydı.

"Hey, hey, sakin olun." dedi Draco ikisine de sarılıp "Anneniz de haklı, siz de haklısınız. Hadi silelim bu gözyaşlarınızı."

Draco itinayla çocuklarımın gözlerindeki yaşları silerken ben de ağlamamı tutamıyordum. Hayatımda yaptığım en büyük hata yüzüme yüzüme vuruyordu ve bu da yetmezmiş gibi çocuklarım benden nefret edecekti.

"Hadi içeri geçelim, elimi tutun."

"Ama bu bahçe kocaman, Scorp beni takip et!"

Daha demin ağlayan çocuklarım kapıya doğru koşarken gözyaşlarımı silip onlara seslenmeye çalıştım ama sesimi kaybetmiş gibiydim.

"Sen niye ağlıyorsun, annelikle ilgili bir şey mi?"

"Sayılır." dedim omuz silkip "Birazdan geçer."

"Hermione, biliyorum bugün üstüne çok geldim. Özür dilerim."

"Hayır haklısın." dedim ona bakıp "Sadece her şey bir anda oldu ve fazla geldi. Asıl ben özür dilerim, asla böyle olacağını düşünmedim."

"Neyin?"

Gözlerinde merakla bana bakarken gülümsedim ve kapıya doğru yürümeden önce mırıldandım.

"Her şeyin."

Arkamdan yavaşça yürürken onun da derince iç çektiğini duyabiliyordum.

"Annemlerle konuştum ve gerçekten sabırsızlıkla bekliyorlar."

Tangled // DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin