13-Yansa Da Her Yer, Ölmez Melekler...

132 25 17
                                    

8.ay

"Bak Shikadai, buna bebek maması diyorlar. Bebeklerin gelişim döneminde ihtiyacı olan vitaminleri alabileceği bir karışım. Yenilebilir bir şey yani. Ve senin de bunu yemen gerekiyor."

"I-ı!"  Kafasının  istemediğini belirten bir şekilde iki tarafa salladı ve ittirdi Shikadai. Shikamaru derin bir iç çekti.

"Ne zahmetli..." dedi Shikamaru, derin bir nefes verirken.

"Z-zah..." Çocuğun bir şeyler söylemeye çalıştığını fark ettiğinde  gözlerini ona çevirdi. 

"Zah-met-li..." 

Baba-oğul uzun süre bakıştılar. Hatta öyle ki Shikadai sıkıntıdan ,keşke konuşmasaydım, diye geçiriyor olabilirdi. Bir anda Shikamaru çocuğu kavradı ve havaya atıp geri tuttu. Sevincini yüzünden okunuyordu.

"Sen konuştun Shikadai! Açıkçası üşendiğin için konuşmayacağını falan düşünmeye başlamıştım!"

İlk kelimesi, diye geçirdi içinden Shikamaru. 

İlk kelimesinde de yanındaydım sevgilim, sen de izledin değil mi?

*********************************************************************************

"Shikadai!" diye seslendi Shikamaru, salona oğlunun yanına inerken. Çocuğun sehpaya tutunarak ayakta durmaya çalıştığını gördüğünde kıpırdamadı. Bebeğin ne yapacağını gözlemlemek istiyordu.

Sehpanın üzerindeki çerçeveye uzattı minik bebek ellerini. Eli çerçeveyi kavradığında kendine çekmek için hamle yaptı ama dengesini sağlayamayınca yere oturur gibi düştü. Çerçeveyi elinden geldiğince sıkı tuttuğundan kırılmamıştı.

Shikamaru hemen oğlunun yanına gitti. Ona kendi ihmalsizliğinden dolayı bir şey olursa kendini asla affetmezdi.

"Shikadai, iyi misin?"

Küçük çocuğun yanına geldiğinde Shikadai'nin onu hiç tınlamadan çerçevedeki fotoğrafa odaklandığını gördü. Bunun üzerine o da gözlerini fotoğrafa yönlendirdi. Temari ve kendisinin yan yana olduğu bir fotoğraf. İlk buluşmalarında Temari'nin zorla çektirdiği...

"Eee?" dedi sarı saçlı kadın karşısındaki değişik saç stilli arkadaşa bakarken. Resmen masaya başını yaslamış ve gözlerini kapatmış, mübarek uyumaya hazırlanıyordu.

"Ne oldu?" diye sordu Shikamaru, başını masadan kaldırmadan. Tabii masaya Temari'nin sert yumruğu inince anında kaldırdı.

"Farkında mısın bilmiyorum ama şu an bir buluşmadayız?"

"Yani, bu benim uyumama engel mi?"

"Dikkat et de bir gün senden önce ölürsem uykuların kaçmasın, tamam mı?"

"Ne zahmetli..."

Çocuğun yanına yanaştı Temari, hatta iyice sokuldu desek yeridir. Bunun üzerine Shikamaru'nun yanakları al al olmuştu.

"N-Ne yapıyorsun?"

"Fotoğraf çekiyorum, ilk buluşma hatırası diye. Gülümse hadi!"

"Ben fotoğraf çekilmeyi pek sevmem ki. Ayrıca bu 2. bir buluşma olacağı anlamına mı geli-"

Sözünü tamamlayamamıştı, Temari yanaklarından sıktırıp ağzının aynı bir balığınki gibi olmasını sağlamış, kendisi ise gülümseyerek Shikamaru ile bir fotoğrafını çekmişti.

"Güzeeel! Ha bir de soruna cevap olarak:

Belki bir gün sevgili bile oluruz, ha?"

Sonda Shikamaru'ya verdiği gülümseme... Üzerinden seneler geçse de unutamayacağı. Bir daha asla göremeyeceği o gülümseme... Boğazında bir yumru oluştuğunu hissetti ama o kadar kafaya takmadı, ne kadar zaman sürerse sürsün Temari'nin ölümünün bıraktığı o yumru asla gitmeyecekti. Alışmıştı da zaten.

Düşüncelerinden sıyrılıp gözlerini yine oğluna çevirdi. Bebeğin minik eli, fotoğrafın sol yani Temari'nin olduğu tarafında gezdi.

"An-ne..."

İki hece... Sadece iki hece... Ama bu fazla büyük bir nimetti, onun gibi minik bir kalp için. 

İlk duraksadı Shikamaru. Bebeğin bir şey hatırlaması imkansızdı, çünkü annesiyle hamilelik dışında vakit geçirememişlerdi. Hiç fotoğrafını gösterip "Bu senin annen." dediğini de hatırlamıyordu. Çünkü anlayacağını düşünmezdi-

Doğru ya, çevresinde ona bakan bir tek kendisi yoktu. Gaara ve Kankuro... Geçen Shikadai ile beraber aile albümüne bakmışlardı değil mi? Yine de bebeğin hatırlamasına hayret etmeden edemedi Shikamaru.

Bebeğin yanına biraz daha yaklaştı ve baba-oğul fotoğrafa beraber bakmaya başladılar.

"Annen çok güzel, değil mi Shikadai."

Anlarcasına başını salladı minik bebek. Hatta anlarcasına değil, gerçekten anlıyordu Shikamaru'ya göre.

"Neden şimdi burada bizimle beraber değil diye düşünüyorsun, değil mi?"

Minik bebek, başını babasına doğru çevirdi. Yeşil irislerinin merakla dolu olduğu görülebiliyordu. Eğer kelime dağarcığı geniş olsa "Neden?" diye soracak gibi bakıyordu. Shikamaru, bebek doğduğundan beri yaptığı hareketi yapıp bebeğin alnından öptü.

"Annen melek oldu Shikadai. Melekler ölmez, sadece görünmez olurlar. İyi bir insan olursak onu görebiliriz, inan bana!"

Günlük ~ShikaTema~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin